Psikodrama ve NLP’ye alternatif olarak geliştirilen ‘şema terapi’, şirket programlarına da girdi. Kalabalık organizasyonlarda, kişiler arası çatışmalar, ast/üst problemleri, verimsizlik ve iş kaybı sorunlarına ‘şema’lar çare olacak.
Bilişsel davranış terapilerinde karşılaşılan rahatsızlıklar için geliştirilmiş bir model olan şema terapi, kişinin mizacından etkilenen ama asıl olarak, çocuk yaşta anne-baba ve çevreyle etkileşimler sonucu ortaya çıkan düşünce ve duygu kalıpları olarak yorumlanıyor. Günlük hayatta bir olay karşısında nasıl düşüneceğimizi, ne hissedeceğimizi ve bir sorunun hangi boyutuna odaklanacağımızı belirleyen şemalar, bireyin yalnızca sosyal hayatındaki değil iş yaşamında da karşılaştığı problemleri çözmek için kullanılıyor.
Örneğin çocukluk döneminde ebeveynlerinden aşırı baskı gören ve yaşıtlarıyla sürekli kıyaslanan bireylerin, ileride bir daha başka kıyaslanmamak için mükemmeliyetçilik şeması ağır basabiliyor. Bu durumda aşırı çalışma, işkoliklik ve rekabet ortamında saldırganlaşma tepkileri verebiliyor.
Çocukluk dönemi problemleri
Çocukluk ve ergenlikte kendini ifade etme imkanı az verilen ya da hiç verilmeyen insanlar, başkalarına ‘hayır’ diyemiyor veya onaylamasa da her dayatılanı kabul edebiliyor. Bu da örneğin işyerinde inisiyatif geliştirememek ve arka planda kalmaktan kaynaklanan tatminsizlik yaratabiliyor.
Otoriter ve mükemmeliyetçi bir ebeveynin çocuğu olan bireyler ise kariyerlerinin hiçbir döneminde psikolojik olarak rahatlayamıyor, sürekli kusursuzluk peşinde koşmak ve işini kaybetmek baskısı altında ezilebiliyor. Dünyada çok sayıda insanın bir arada çalıştığı pek çok organizasyon, iş stresinden uzaklaşmak ve performans artırmak için şema terapi eğitimleri alıyor.
NLP’ye alternatif
Psikodrama ve NLP gibi yöntemlere karşı alternatif sunan bu modelden şimdiye kadar Okan, Erzurum, Ankara ve Samsun Üniversitesi personeli faydalandı. Bazı özel hastaneler de çalışanlarına şema terapi dersleri vermeye başladı. Sonbaharda başlayacak dersler için listenin hayli uzun olduğunu belirten Alp Karaosmanoğlu, yöntemi ‘kişinin ruhsal ekonomisini en iyi şekilde yönetmesi’ olarak anlatıyor.
Kariyer sürecini yönetiyor
‘Şema terapi’yi organizasyon yönetimine uyarlarken, kendisine gelen hastaların sorunlarından ilham aldığını anlatan Karaosmanoğlu, “karar verme şeması”nda yaşadığı sorunlar nedeniyle şirketin yapacağı anlaşmaları imzalayamayan CEO’lar, “hayır deme şeması”ndaki problem nedeniyle astlarını ezen, üstlerine karşı ise kendini korumayı bilemeyen ara kademe yöneticiler tanımış.
Her pozisyonda ortak şemalar var
Bilişsel davranışçı terapilerin yıllar içinde tespit ettiği 18 şema modeli bulunuyor. Beş üst başlık altında toplanan bu şemalar, duygusal yoksunluktan kendini feda etmeye, haklılıktan cezalandırıcılığa kadar uzanıyor. İş yaşamında en sık rastlanan şemaların başında ise “dayanıksızlık” geliyor. “Dayanıksızlık şeması”nın yarattığı işini kaybetme korkusu, çalışanların hayatını kabusa çevirdiği gibi bu durumu fark eden yöneticilerin de en sevdiği kozlardan biri olarak listenin başında yerini alıyor.
Fotofinish’i açık ara geçmeye çalışanlar
Türkiye’de çalışanlar arasında yaygın olan diğer bir şema ise mükemmeliyetçilik. Kişinin her zaman zirveyi hedeflemesi, aldığı sorumlulukları mükemmel şekilde yerine getirmeye çalışması veya rekabet ortamında ikinci olmaya asla tahammül edememesi bu sorunun başlıca belirtileri. Kaygıyı tetikleyen bir diğer faktör de, sahip olunan hayat standardını ne pahasına olursa olsun sürdürmeye çalışmak.
Çocukluk döneminde ebeveynleri tarafından özellikle kardeşleriyle kıyaslanan, hata yapma özgürlüğünün kısıtlandığı sert ve cezalandırıcı aile ortamlarında yetişen bireylerde çok sık rastlanan bu şema, kişiyi asosyal biri haline getirdiği gibi her geçildiğinde depresyona sürüklüyor.
Kendini işe feda etme
Çalışanlar arasında sıklıkla görülen bir diğer şema ise “kendini feda etme”. Alp Karaosmanoğlu, kendini feda etme şemasının en tehlikeli şemalardan biri olduğunun altını çiziyor. Karaosmanoğlu, “Fazla mesai yapılması söz konusuysa hemen “ben kalırım” diyenler veya kendi iş tanımı dışına çıkan işleri bile reddetme zorluğu olan kişiler, belki çok uyumlu bir mesai arkadaşı profili çizebilirler ancak, hemen ardından çok daha büyük sorunlar patlak verebilir. Bundan üç - dört hamle sonrası depresyondur” diyor. Ancak kendini feda etme şeması yalnızca işini erteleyen bireyler yaratmıyor.
Hep ben haklıyım diyenler dikkat!
İş yaşamında iletişim sorunlarının kaynağı olarak adlandırılan “haklılık şeması” da kariyeri tehlikeye atan etkenlerin başında geliyor. Bireyler arasında çatışmalara sebep olan haklılık şeması, “bana hayır denmemeli, başkalarının uyduğu kurallara uymak zorunda değilim” türünde iç konuşmaları sık yapanlarda rastlanıyor. Çocukluk döneminde sınırların gerçekçi öğretilmemesinden kaynaklanan bu durum, kişinin, insan ilişkilerinde kendi sınırlarını fark edememesini beraberinde getiriyor. Sonuçta sürekli ben haklıyım hissiyatı, ya problemli ast - üst ilişkileri yaratıyor ya da ofis içinde sevilmeyen kişi ilan edilmeye neden oluyor.
Kimlerin şema terapisine ihtiyacı var?
Peki bu özellikleri gösteren herkes ruhsal sorunlar mı yaşıyor? Alp Karaosmanoğlu, burada klinik seviyedeki patolojik durumlardan söz edildiğinin altını çiziyor. Bana çok uyuyor ya da kesinlikle uymuyor gibi cevapları değerlendirmeye aldıklarını belirten Karaosmanoğlu, “Herkesin eğilimleri olabilir. Temel fark, bu şemaya teslimiyet şeklinde yaşayıp yaşamamaktır” diyor.
SİZİN ŞEMANIZ HANGİSİ?
Mükemmeliyetçilik
Belirtiler: Kişinin, hedef olarak her zaman zirveyi ve en iyiyi hedeflemesi, aldığı sorumlulukları mükemmel şekilde yerine getirmeye çalışması ve asla ikinci olmaya tahammül edememesi bu durumun başlıca belirtileri.
Sonuçlar: “En iyi olmalıyım” düşüncesi kişiyi esir alır; aşırı rekabetçi olabilir, her geçildiğinde depresyona girebilir. İşine olan inancı zayıflar ve depresyona bağlı olarak hayat kalitesi düşer. Hata yapma olasılığı çok yüksekmiş gibi hareket ettiği için her seferinde gereğinden fazla enerji tüketir. Bu insanlar, kariyerlerini bir süre iyi götürebiliyorlar ama hazzı ve mutluluğu erteledikleri için, gerek fiziksel gerekse de psikolojik sorunlar ortaya çıkar. Eklem ağrıları, sigara, alkol bağımlılığı, aşırı kilo alımı peşinden gelir.
Ne Yapmalı: Mükemmeliyetçilikle başa çıkmak için acil zarar analizini öğretmek çok önemli. Kişi benim her zaman en mükemmeline ulaşmam imkansız. Benim sosyal hayatımı olumsuz yönde etkileyebilir düşüncesini aklından çıkartmamalı.
Kendini feda etme
Belirtiler: Çalışan kişiler arasında sıklıkla görülen bir diğer şema. Genelde, fazla mesai yapılması söz konusu olduğunda ilk “ben kalırım” diyenler, kendi iş tanımı dışına çıkan işleri bile reddetme zorluğu olan kişilerdir.
Sonuçlar: Kendini feda etme şeması olanların depresyona yatkınlığı yüksektir. Kişi kendisini ifade etmekten yoksundur ve bu durum bir birikime neden olur. İstekler hep engellendiği için, öfke doğar. Ya insanlarla ilişkilerini kesme ya da istekleri elde etmek için bencilce davranma sonucu doğurur.
Ne Yapmalı: Çalışan, kendi görev tanımlarını iyi belirleyip. İşi dışındaki sorumlulukları reddetmeyi bilmeli.
Haklılık
Belirtiler: Kişinin kerameti kendinden menkul bir şekilde olaylarda kendisini haklı görmesi, “bana hayır denmemeli, başkalarının uyduğu kurallara uymak zorunda değilim” türünde iç konuşmalar, kendi yaptıklarını başkalarının yaptıklarından daha önemli hissetme gibi düşünce biçimleri bu durumun başlıca göstergeleri.
Sonuçlar: Güç ve yetki kazanmak için en başarılı veya en zengin olma konusunda abartılı bir odaklanma içerir. Başkalarının ihtiyaçlarına aldırmadan, kendi gücünü öne sürerek aşırı rekabetçi ve baskıcı bir tutum içerisine girebilir.
Ne Yapmalı: Çalışan, empati yaparak karşısındaki insanların anlamaya çalışmalı. Bir konu hakkında kesin tavrını koymadan önce kendine karşı öz eleştiri yapabilmeli.
Onay arayıcılık
Belirtiler: Bu kişiler her yaptığının takdir edilmesini bekler, takdir edilmek için normalden fazla enerji harcar, çevresinde olan biten her şeyi kişiselleştirir. Örneğin, ofiste bir üstünüz ya da mesai arkadaşınız üstün körü selam verdiğinde “bir hata mı yaptım” gibi düşünceler içerisine girip bu durumu aşırı dert ediniyorsanız sizin bir onay arayıcılık şemanız olabilir.
Sonuçlar: Bazen onay, sayılma ve ilgi kazanmak için statü, görünüm, sosyal kabul, para veya başarı üzerine aşırı düşünmeler olabilir. Aldığı kararlar, kişinin özgün beceri ve ihtiyaçlarıyla uyumlu olmayabilir.
Ne Yapmalı: Çalışan, herkesi memnun edemeyeceğini kendi içinde kabullenip, insanlara hayır demenin bencillik anlamına gelmediği düşüncesini güçlendirmeli.
Boyun eğicilik
Belirtiler: Birlikte çalışılan insanlara karşı hayır deme becerisinden yoksunluk şemasıdır. Kişi istediklerini söylediğinde karşısındaki kişinin de bir misilleme yapacağı korkusuyla yaşar.
Sonuçlar: Boyun eğme şeması olan kişi, hiyerarşik bir ortamda daima boyun eğmek istemez. Mizacına göre, bazen tam tersini yapıp asi bir kişilik geliştirebilir. Otorite, kendisine daima haksızlık yapıyormuş gibi gelir. Her türlü emri, kendi hakkına tacizmiş gibi algılar. Ve gün sonu yorgunluğu üç misline çıkar.
Ne yapmalı: Hayır demeyi öğrenip, kendini ifade etme yetisini geliştirmeli