Kitap okumanın, bulmaca çözmenin zekayı geliştirdiği kesin ama müziğin zekayı doğrudan etkilediği 13 yıldır biliniyor. Peki televizyon programları beyne ne veriyor?
1993 yılında Wisconsin Üniversitesi''nden Dr. Frances Rauscher ve arkadaşlarının yaptıkları araştırma yayımlanınca ortalık karıştı. Tıp ve psikoloji aleminde ''Mozart Etkisi'' diye adlandırılan durum üstüne büyük bir tartışma başladı. Sav şuydu: 15 dakikalık bir Mozart parçası dinletilen öğrencilerin IQ''larında 8-9 puanlık artış görülmüştü. Müzik dinletilmeyen veya başka müzik dinletilen kontrol grubundakilerin zekalarında bir değişiklik yoktu. Ayrıca sonraki çalışmalar Mozart müziğinin çocuklarda da hem genel zekayı hem müzik zekasını artırdığını ortaya koydu.
Elbette bu iddialara itirazlar geldi. Ardı sıra yapılan 20 kadar çalışmadan bazılarında ilk araştırmayı destekleyen bulgular elde edildi, çoğunda ise böyle bir etki kanıtlanamadı. Ama tüm araştırmalar gösterdi ki yalnız Mozart müziği değil, başka türden kaliteli müzikler de zeka performansını 8-9 puan kadar olmasa da 2 ila 5 puan arası yükseltiyor. Bu etkinin duygulanımı pozitif yönde yükseltme yoluyla doğrudan gerçekleştiğini iddia edenlerden başka; beynin elektrik aktivitesini, nöronlar arası iletiyi düzenlemek suretiyle ortaya çıktığını yazanlar var. Kaliteli müziklerin EEG''de olumlu değişiklikler oluşturduğu defalarca kanıtlanmış.
Zekayı bir parça olsun geliştirmek için aklı değişik yollarla çalıştırmak gerektiği yüzyıllardır bilinir. Bedensel antrenman yapmak gibi bir şeydir bu, beyin hücreleri arasında ne kadar teker izi (yolak) kazınırsa akıl o kadar yetkinleşir. O yüzden kitap okuma, bulmaca çözme, yeni bir şeyler öğrenme gibi etkinlikler önerilir. Ama sanat yapıtlarının akıl çalışmasını bu derece doğrudan ve hızlı biçimde etkilediği sadece on üç yıldır biliniyor.