ABD’nin Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi Pittsburgh Kanser Enstitüsü Meme Programı Cerrahi Direktörü Doç. Dr. Ronald Johnson, tüm dünyada meme kanseri görülme sıklığının arttığını belirterek, buna son yıllardaki yaşam tarzı değişikliklerinin neden olduğunu söyledi.
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen bir toplantıya katılmak üzere Bursa’ya gelen Johnson, yaptığı açıklamada, dünyada en çok görülen kanser türlerinden olan meme kanserinde erken tanının çok önemli olduğunu vurguladı. Erken tanının hayat kurtardığını anlatan Johnson, bir süre öncesine kadar ABD’de meme kanseri ameliyatlarında kanserli dokuyla birlikte memenin tamamının alındığını, ancak özellikle son yıllarda ön plana çıkan ”meme koruyucu cerrahi”yle buna gerek kalmadığını bildirdi. Johnson, ”meme koruyucu cerrahi” kullanılmasının birkaç nedeni olduğunu belirterek, ”gelişen teknolojiyle birlikte daha küçük tümörleri yakalama şansımız var. Gelişen patolojik tekniklerle de çıkan parçaların doğru şekilde yeterince alındığından emin olabiliyoruz. Bu nedenle de gittikçe memeyi koruyucu, çap olarak daha az cerrahi yapmaya başladık” dedi.
Bu cerrahinin meme kanserine yakalanan kadınların psikolojik olarak da kendilerini iyi hissetmelerine, ameliyat sonrasında eski yaşamlarına dönmelerine olanak sağladığını dile getiren Johnson, şöyle konuştu: ”Tüm dünyada meme kanseri görülme sıklığı artıyor. Bunun nedeni de kadınların son yıllardaki yaşam tarzı değişiklikleridir. Kadınlar, daha az çocuk sahibi olmak, daha geç yaşta doğurmak gibi nedenlerle daha fazla östrojen hormonunun etkisi altında kalıyorlar. Bu da meme kanseri görülme sıklığını artırıyor.” Johnson, meme kanserinden korunmak için kadınlara, ”yaşam tarzınızı değiştirin” demenin doğru olduğunu düşünmediğini de ifade ederek şunları kaydetti:
”Herkesin kendi yaşam tarzı vardır, ancak, kadınların kendilerine bu konuda yardımcı olmaları gerekiyor. Kendilerini dinlemeleri, değerlendirmeleri gerekir. Bu da öncelikle erken yaşta başlayan kendi kendine meme muayenesi ve 40 yaşından sonra başlayan yıllık mamografidir. Bu, kanserin çok erken seviyede yakalanmasını sağlıyor. Mamografi, kadınların kanserden korunmasında veya erken tedavi edilmesinde çok önemli rol oynayacaktır. Kadınlara ‘yaşam tarzını değiştirin’ demek yerine onları tarama programlarına almak daha önemlidir.”