Talk, 3MgO4SiO2.H2O veya Mg3Si4O10(OH)2. formülleriyle ifade edilen bir magnezyum silikat mineralidir. Mohs Skalasına göre sertliği 1-1.5 olup en yumuşak mineral olma unvanı talka aittir. Bu da şu anlama gelir ki; talk minerali tırnakla bile kolayca çizilebilir. (Tırnağın sertliği 2.5'tir.)
Talk elle dokunulduğunda kayganlık hissi verir. Asitlerden etkilenmez. Çok parlak, kimyasal açıdan inert, yüksek erime derecesine sahip, düşük ısı ve elektrik iletimi, yüksek absorbsiyon gücü olan bir mineraldir. Mineral beyaz, gri, donuk yeşil, gümüş beyazı ve yarı şeffaf olabilir.
Kâğıt endüstrisi talkın en büyük tüketicisidir. Kâğıda istenen özellikleri vermek dolgu maddesi olarak maliyeti düşürmek ve kâğıt üretim makinelerinde sürtünmeyi azaltmak amacıyla kullanılır. Boya endüstrisinde boyanın direncini artırır ve ana pigmentin daha az kullanılmasını sağlar. Seramik ve porselen yapımında kullanılır Sabunlarda talk temelde dolgu olarak kullanılır Kozmetik ürünlerde yapışmayı önlemek ve cilde istenen görünümü vermek için kullanılır. Talk ayrıca UV direncinin önemli olduğu bilgisayar gövdeleri ve bahçe mobilyalarında da kullanılır.
Pudraya gelince: Pudranın ana bileşeni talktır. Ancak bileşime, istenen kozmetik özellikleri kazandırmak için çeşitli anorganik maddeler katılmaktadır. Vücuda nefes yoluyla alınması son derece tehlikelidir. Bebekliğimizde ilk tanıştığımız kimyasallardan biri olmasına rağmen maalesef kanserojenliği kanıtlanmış bir maddedir.
Pudra ilk olarak M.Ö. 2500 yıllarında Mısır ve İran'da ortaya çıkmıştır. O çağlarda cildi beyazlaştırmak için bazı maddeler karıştırılarak yüze sürülürmüş. Eski Mısırlılar yüzlerini alçı sürerek beyazlaştırırlarmış. Kleopatra'nın da yüzüne bol bol pudra sürdüğü söylenir. Ortaçağ'da da yüze soluk bir renk sağlamak için pudra sürmek adetmiş. Bu amaçla daha sonraları nişasta ve pirinçten elde edilen pudralar kullanılmıştır. Fransa kralı XV. Louis zamanında herkes yüzüne pudra sürermiş. Napolyon'un da İtalya Seferi'nde pudra kullandığı bilinmektedir.