Yaşamınıza bekar olarak mı devam etmeli, yoksa ciddi bir beraberlik hatta evlilik mi yaşamalısınız siz de karar veremiyorsanız bu yazımız sizin için...
Birlikteliğin mi, yoksa yalnız kalmanın mı daha iyi olacağına karar vermeye çalışırız. Beraber olmak mı, bağımsız yaşamak mı? Kendini teslim etmek mi yoksa özgür olmak mı? Yaşadığınız olumsuz tecrübeler, hayal kırıklıkları hatta mutsuz bir aile ortamında büyümek bu ikilemi yaşamanıza neden olur. Oysa birçok insan bunun kararını rahatlıkla verebilirken siz hâlâ birçok endişeyi içinizde barındırırsınız. Evlilik değil, ciddi bir beraberlik bile sizi tedirgin etmeye yeterli olur. Bağlılık ve özgürlük noktasında bu hassas dengeyi kurmaya çalışırsınız. Ne zaman o dengeyi aşarsınız, işte o zaman hayatınızda eksik olan şeylere ihtiyaç duymaya başlarsınız. Uzun soluklu bir ilişkiniz olduğunuzda, ait olma duygusu hoşunuza gidebilir. Fakat bazı noktalarda bu bağlılık kısıtlayıcı olmaya, sizi sıkmaya başlayabilir ve kendi hayatınız üzerinde daha fazla söz sahibi olma ihtiyacı duyabilirsiniz. Eğer bekarsanız ve özgürseniz, içinde bulunduğunuz bağımsız olma duygusu sizin hoşunuza gidebilir fakat sonrasında bu duygu yerini yalnız hissetmenize ve biri ile beraber olma isteğinize bırakabilir. Yeni bir ilişkiye başladığınızda da bağımlı olduğunuzu ve kısıtlandığınız duygusuna yeniden kapılıp yeni bir kısır döngünün içinde kendinizi hissedebilirsiniz.
Kararsızlık yaşıyorsanız
Eğer hâlâ içinde bulunduğunuz durumdan emin değilseniz, ikilemlerin içine düşmeniz çok normal. Bir birliktelik yaşamadan önce ayrılığı düşünüyor ya da bir evlilik yaşamadan önce boşanmayı düşünüyorsanız bu aslında sizin korkularınızın da bir göstergesidir. Oysa özgürlük ve bağlılığı bir arada yaşayabilirsiniz. Temelinde saygı, adalet, dürüstlük ve güven olan bir ilişki yaşadığınızda da hem özgürlüğü tadabilir hem de aitlik duygunuzu tatmin edebilirsiniz. Birlikteliği ya da evliliği kısıtlayıcı bir durum gibi görmemek ve bakış açınızı genişletmeniz gerekir. Bu noktada empati kurmak, isteklerinizi birbirinize açıkça söylemek ve zaman zaman birbirinizi yalnız bırakmak bir ilişkide yapmanız gereken en önemli şeydir. İşte her iki durumda da yaşayacağınız avantajlar ve dezavantajlar listesi:
Bekar olmak
Avantajları
* Kendinizi keşfetmek ve geliştirmek, yani kendiniz olmak için yeterli özgürlüğe sahipsinizdir. Fedakarlık yapmak zorunda kalmazsınız. İstediğinizi yapabilirsiniz. Örneğin: Dans dersleri alabilir, İspanyolca öğrenebilir, evinizde kedi ya da köpek besleyebilirsiniz. Ayrıca geride bırakacağınız hiçbir şeyinizde yoktur. İstediğinizde yeni bir ev, yeni bir iş ve farklı bir şehirde yaşamayı bile düşünebilirsiniz.
* Başka birinde mutluluğu aramak yerine kendinizde mutluluğu elde etmeyi öğrenirsiniz.
* Eksiksiz, çok yönlü ve özgürsünüzdür. Gelecekte yaşayacağınız ilişkilerinizde daha mükemmel vasıflarla girme şansına sahip olabilirsiniz. Her anlamda tam bir donanıma sahip olmak, tek başına rahat bir yaşam sürebilmek ve ayaklarınızın üzerinde dimdik durmak ilerde yaşayacağınız ilişkilerinizi olumlu yönde etkileyecektir.
* Mali konularda daha fazla söz hakkına sahipsinizdir. Nereden alışveriş yaptığınız ya da yüksek bir fiyata aldığınız ayakkabı için hesap vermek zorunda değilsinizdir.
* Her erkekte olan horlama, yorganı çekme, geğirmek ve tıraş takımlarını lavaboda bırakmak gibi sinir bozucu durumlarla karşı karşıya kalmazsınız.
* Kız arkadaşlarınızla, ailenizle ve gönül işlerinizle daha fazla vakit ayırabilirsiniz. İhmal ettiğiniz ve size destek olan kişilerle ilişkilerinizi rehabilite etme şansınız olur.
* Dışarıya rahatlıkla çıkabilir ve yeni insanlarla tanışabilirsiniz. Bunun içine yeni erkek arkadaşlarınızı da ekleyebilirsiniz.
* Eve geldiğinizde yemek yapmak, çamaşır yıkamak, evi toplamak gibi zorunluluklarınız olmaz. İstediğiniz zaman bunları yapabilirsiniz. Üstelik en önemlisi gömlek ütülemekten artık yorgun düşmezsiniz.
Dezavantajları
* Kendinizi yalnız hissedebilirsiniz. Özellikle etrafınızda o kadar çift varken ve aileniz artık biri ile birlikte olmanızı isterken.
* Bunu başarısızlık olarak değerlendirebilirsiniz ve bu konuda kendinizi acımasızca eleştirebilirsiniz. Hatta depresyona bile girebilirsiniz.
* Bekar olduğunuz için etrafınızdaki adaylar arasında bir tercih yapmakta zorlanabilirsiniz. Ama uzun süre bekar kalırsanız ve ince eleyip sık dokursanız elinize geçen fırsatları değerlendiremeyebilirsiniz.
* Flört etmek bir sürüklenmeye sebep olabilir. Kadınlar ve erkekler sürekli farklı şeylerin peşindedirler. Kadınlar kendilerini anlayan, güvenebilecekleri bir erkek ararken; erkekler ise rahat bir ilişki yaşayabilecekleri bir kadın ararlar.
* Bir çiftin sahip olduğu şeyleri gördüğünüzde üzülebilirsiniz. Birbirine ruh ikiziyim diyen ve onunla bir ömür boyu yaşamak istediğini söyleyen bir çifti ya da çocuklarıyla oyun oynayan bir aileyi gördüğünüzde bazı şeyleri kaçırmış hissine kapılabilirsiniz. Fakat evlendiğinizde bile bazı şeyleri geç yaşamış olmak sizi yine üzebilir.
* Sürekli neden bekar olduğunuzu kendinize sorabilirsiniz. Bunu dert edip bir an önce yeni birini bulmak umuduyla karşınıza çıkan her erkekle ilişki yaşayabilirsiniz. (Sizin bu halinizi gören potansiyel eş adaylarını da bu arada kaçırma şansınız da yüksek.)
* Aileniz ve arkadaşlarınız sizi rahatsız edici yorumlarıyla canınızı sıkabilirler. "Tam sana uygun bir çocuk buldum" diyerek çöp çatanlığa bile başlayabilirler.
Birliktelik ya da evlilik
Avantajları
* Birlikteliğin sizin için doğru olduğuna karar verdiyseniz tadını çıkarın.
* Flört etmeye, yeni bir erkek arkadaş bulmaya, ayrılıklara ve boşanmaya son verdiniz. Artık rahatlayabilirsiniz.
* Birbirinizi hem duygusal, hem de maddi yönden destekleme şansına sahipsinizdir. Deneyimlerinizi ve kazanımlarınızı paylaşmak size iyi gelebilir.
* Beraberlik size derinlik katacaktır. Doğruluk, dürüstlük ve inançlar konusunda sizin tatmin olmanıza yardımcı olur.
* İlişkinizde aitlik, güven, istikrar ve devamlılık duygularını hissetmeye başladığınızda gelecek için güzel şeylerde düşünmeye de başlarsınız.
* Bekar arkadaşlarınıza göre kendinizi daha üstün hissedebilirsiniz.
* Arkadaş çevrenizi onun ailesi ve arkadaşları ile genişletebilirsiniz.
* Duygusal olarak kendinizi bağlı ve güvenli hissedersiniz.
Dezavantajları
* Birliktelik, mutluluk ve memnuniyet için bir sigorta değildir. Çünkü tek başınayken mutlu olamıyorsanız hayatınızda biri olduğunda da mutlu olamayabilirsiniz. Sağlıklı ve uzun soluklu bir ilişki yaşamak istiyorsanız kendinizi eşinizle paylaşmalı, siz de olmayan ama onda olan olumlu özellikleri ondan almaya çalışmalısınız. Aksi takdirde hayal kırıklığı yaşayabilir ve pişman olabilirsiniz.
* Çok fazla deneyime sahip olmadan bir evlilik yaşarsanız ileride ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilirsiniz.
* Eğlencenin ve özgürlüğün tadını kaçırmış olduğunuzu düşünebilirsiniz. Özellikle de çocuklar ve ev işleriyle uğraşmak zorundayken.
* Geleceğinizi planlamaya çalışırken kendinizi kapana sıkışmış hissedebilirsiniz.
* Başkalarına karşı sorumlu olduğunuz için (sevgiliniz, eşiniz, ailesi v.s) kızgın olabilirsiniz. Geç kalacağınızı söylemek bile olsa...
* Bazı şeyleri rutin bir şekilde yapmak zorunda olmak (ev işleri gibi) ve bazı rolleri oynamak sizi sinirlendirebilir.
* Yanlış bir erkeğe aşık olup incinebilirsiniz. Özellikle genç yaşta doğru kişiyi bulmak o kadar da kolay değildir.
* Oturmuş bir ilişkiyi bırakıp gitmek günlük yaşadığınız flörtlerden zordur.
* Ailenizle ve arkadaşlarınızla daha az görüştüğünüz için, yaşamınızın sadece iki kişi arasında geçtiğini düşünebilirsiniz.
* Kendinize ait özel hayatınız kalmayabilir. Onun yakın çevresi ve ailenizin ziyaretleri bazen programınızı bozabilir.
Sizin için en iyisi hangisi?
Bu soru için ne doğru ne de yanlış bir cevap söz konusudur. Çünkü herkes farklı yapılara sahiptir. Fakat kararsızsanız 20'li yaşlarınızda evlenmeyi düşünmemelisiniz. Çünkü bu yaşlar kişiliğinizin gerçek anlamda şekillendiği, sorumluluk almaya ciddi anlamda başladığınız ve kimliğinizi bulmaya başladığınız dönemlerdir. Eğer genç yaşta evlenirseniz ilk etapta sevdiğiniz insanla size ait bir evde olmak cazip gelebilir. Fakat ilişkinizin rutine döndüğünde bu durum size sıkıcı gelmeye başlayabilir. Sizinle yaşıt olan kız arkadaşlarınız sorumluluktan uzak ve rahat bir hayat yaşarken bu sinir bozucu olabilir. Erken yaşta evlendiğinizde eğer her şey yolunda gitmezse hâlâ önünüzde yaşayacağınız koca bir hayat ve deneyimleyeceğiniz uzun seneleriniz olacaktır. Fakat muhtemelen bir ilişkiyi istikrarlı ve başarılı hale getirebileceğiniz az hayat tecrübenize ve olgunluğa sahipsinizdir. Bir eş ya da sevgili için ne kadar uygun olduğunuzu sorguladığınızda aslında en doğru kararı önsezilerinize dayanarak karar vermelisiniz. Sakince düşünmeye çalışın. Karşınıza çıkan kişiyi iyi analiz edin. (onun Bay Doğru olabilme ihtimalini düşünerek) Hatta tüm duygularınızı bir kenara not edin. Ortaya çıkan sonuçlara siz de çok şaşıracaksınız.
*Ne yaparsanız yapın bir yuva kurup hayatınızı biriyle birleştirmeden önce 10 hayati soruyu mutlaka kendinize sorun.
1. Onu gerçekten seviyor musunuz, o da sizi seviyor mu?
2. Bu insana karşı kendiniz olabilecek misiniz?
3. Büyümeniz ve olgunlaşmanız için bu ilişkide yer var mı?
4. Sizin farklılıklarınız onun özellikleriyle tamamlanıyor mu, ya da tam tersi?
5. Bağlanmak ikiniz içinde kolay mı?
6. Dış etkenlerin etkisinde kalmaksızın sizin için ne hissediyor?
7. Bir birlikteliğin sorumluluğunu alabileceğinizi düşünüyor musunuz?
8. Ailesi ve ailesi ile anlaşabilecek misiniz?
9. Birbirinize karşı toleranslı davranabilecek misiniz?
10. Aynı evde yaşamayı daha önce hiç deneyimlediniz mi?
Cosmopolitan, Derleyen: Candan Durusöz Akgün