GLOKOM NASIL TEŞHİS EDİLİR ?
Özellikle, kronik açık açılı glokom adı verilen en sık görülen glokom çeşidinde, eğer göziçi basıncı çok yüksek seviyelerde değilse hastalık hiçbir belirgin belirti vermeden sinsi olarak seyreder. Bu nedenle hastalığın teşhis edilmesi, ilerlemiş dönemlerinde yapılır.
Glokom, çoğunlukla başka bir nedenle, sıklıkla da sıradan bir gözlük muayenesi veya basit nedenlerle doktora başvuran hastalarda yapılan muayene sırasında tesadüfen teşhis edilir. Bu nedenle göz muayenesi sırasında göz tansiyonunun ölçülmesi ihmal edilmemelidir.
Ayrıca, bir kısım hastada akut glokom krizi denilen ve göziçi basıncının ani olarak çok yüksek düzeylere yükselmesiyle ortaya çıkan, şiddetli göz ağrısı, başağrısı, gözün kıpkırmızı olması, bulantı, kusma gibi gürültülü bir tabloyla kendini gösterir. Bu durumda teşhis çok kolaydır ve acil tedavi gerekir.
Glokom teşhisinde göz doktorlarının klasik olarak birlikte aradıkları üç bulgu gereklidir. Bunlardan birincisi, göziçi basıncının yüksek olmasıdır. Normalde göziçi basıncı 10-20 mm. civa basıncı düzeyindedir. Göz içi basıncının 20 mm civa basıncının üzerinde bulunması çoğunlukla glokom lehindedir, ancak sadece göziçi basıncının yüksek bulunması,glokom teşhisi için yeterli değildir. Çünkü göziçi basıncı 20 mm civanın üzerinde olduğu halde normal olan gözler olduğu gibi, göziçi basıncı 20 mm civanın altında olmasına rağmen glokomlu olan gözler de mevcuttur. Glokom teşhisi için ikinci olarak aranılan bulgu, gözdibi muayenesinde görülen göz siniri tahribatıdır. Üçüncü bulgu da, görme alanı muayenesinde, görme sinirindeki tahribatı gösteren görme alanı bozulmalarıdır. Glokomlu hastalar, göziçi basıncı düzeyi, görme sinirinin ve görme alanının durumu birlikte değerlendirilerek izlenirler ve yine bu bulgulara bakılarak ilaç tedavisine veya ameliyata karar verilir.