Sağlıklı bir gebelik için hamilelik süresince anne vücudunda birçok değişiklik oluşur. Bu değişiklikler döllenme ile başlar ve hamilelik süresince devam eder. Tüm organ sistemleri etkilenir.
Anadolu Sağlık Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ebru Füsun Akbay gebelikle birlikte vücutta meydana gelen değişiklikler ile ilgili bilgi verdi. Özellikle gebeliğin ilk yarısında anne adayının vücudunda oluşan değişikliler ve bunlara bağlı oluşan belirtiler...
CİLT SORUNLARI
Adetin gecikmesi ile birlikte ilk göze çarpan göğüslerin aşırı şişmesi, dolgunluğu ve hassasiyeti olur. Gebeliğin ilerleyen haftalarında göğüslerde büyüme, meme başında koyulaşma izlenir. Ciltdeki esmerleşme meme başı dışında özellikle göbekte, karın orta hatda (linea nigra), genital bölgede, koltuk altlarında ve yüzde maske tarzında (chloasma) da görülebilir. Bununla birlikte kıllanmada artış olabilir. Gebelerin en büyük korkularından biri doğum sonrasında kaybolmayan ciltdeki çatlaklardır. Bunlar en sık karında oluşmakla birlikte daha nadir olarak kalça ve göğüslerde de oluşabilir. Çoğu da kalıcı olur. Gebelikte koyu kırmızı renkte olan çatlaklar doğum sonrası gümüş rengine dönüşür. Piyasada çatlakların oluşmasını önlemek için birçok ürün olmasına rağmen her zaman bunlarla başarı sağlanamaz. Genetik bir yatkınlık sözkonusudur. Cildin elastikiyetini arttırarak ani gerilmelere bağlı oluşan bu çatlakları önlemek amacıyla cildi nemlendiren ürünlerin kullanımının yanısıra bol bol su içilmesi önerilir.
SİNDİRİM SORUNLARI
Hamileliğin özellikle ilk dört ayında bulantı ve kusmaya sık rastlanır. Bu semptomlar BHCG adı verilen gebelik hormonunun yüksekliğine bağlı olur. Bulantı ve kusmayı azaltmak için sık sık azar azar yenmesi, yağlı ve baharatlı gıdalardan kaçınılması önerilir. Sabah aç karına tuzlu kraker gibi kuru gıdaların alınması, sıvıların yemeklerden bir ila iki saat önce alınması bulantıları azaltmaya yardımcı olabilir. Gebelikte yükselen progesteron hormonunun düz kasları gevşetici etkisi nedeniyle sindirim sisteminde gaza bağlı şişkinlik, hazımsızlık, kabızlık ve mide yanması gibi durumlar ortaya çıkabilir. Günde en az iki litre sıvı ve lifli besinlerin ağırlıklı olarak tüketilmesi kabızlığın giderilmesine yardımcı olur. Yemeklerden sonra en az bir saat yatmamak yiyeceklerin mideden yemek borusuna geri kaçışını önleyeceği için mide yanmasını azaltır. Diş etlerinde şişme ve kanama da hamilelikte sıkca görülür. Böyle bir durumda genelde ağız hijyeninin sağlanması yeterli olur.
RAHİM BÜYÜR
Gebelik sürecinin ilk aylarında anne adaylarında aşırı bir yorgunluk hissi ve uyku hali normaldir. Fırsat buldukça isitrahat edilmesi gerekir. Gebeliğin ilk yarısında dolaşım sistemindeki değişikliklere bağlı tansiyonda düşme, baş dönmesi ve bayılma hissine yol açabilir. Büyüyen rahimin idrar kesesi kapasitesini azaltmasına bağlı olarak gebeliğin ilk üç ayında ve son üç ayında sık idrara çıkma ihtiyacı doğar. İdrar yolu enfeksiyonlarını önlemek amacıyla idrara çıkma ertelenmemeli, sık sık mesane boşaltılmalıdır. Gebelikte yükselen östrojen hormonu seviyesi vajinal akıntıda belirgin bir artışa neden olur. Bu koyu kıvamlı, açık renkte, kokusuz bir akıntıdır, kaşıntı eşlik etmez. Bu nedenle günlük ped kullanımı gerekebilir. Gebelikte rahimin büyümesi ile birlikte rahimi yerinde tutan bağların gerilmesine bağlı karın ve kasık ağrıları olur. Bu tür ağrılar pozisyon değiştirmek ve sıcak uygulanması ile azalabilir, bazı durumlarda doktor kontrolü altında ağrı kesici kullanımı gerekmektedir.
ORTALAMA ALMANIZ GEREKEN KİLO 12,5 KG
Gebelikte toplam alınması gereken kilo gebelikten önceki vücut ağırlığına göre saptanır. Genelde hamilelik süresince 11 ila 16 kilo veya ortalama 12.5 kilo alınması normal kabul edilir.
Anne adayının vücudunda oluşan bu değişikliklerin çoğu doğum sonrası altı haftalık loğusalık dönemi süresince eski haline döner.
Yazar: Ntvmsnbc.com