Düşündüm de Heisenberg'in belirsizlik ilkesine gündelik yaşamdan, şöyle uyduruk bir analoji yapılabilir: Mesela bir evde tek başına yaşayan bir sevgiliniz olduğunu varsayın. Onunla buluşuyor, yiyip içiyorsunuz; gayet de mutlusunuz ama öte yandan onun evde, yalnızkenki yaşamını da deli gibi merak ediyorsunuz. Ev de öyle bir halde ve yerde ki içine kamera yerleştirmek veya dışarıdan gözetlemek filan imkansız. Ayrıca evine gidip onu görmek, onunla vakit geçirmek de sizi tatmin etmiyor. Biliyorsunuz ki siz varken o da artık size göre davranıyor, doğallığını yitiriyor. Merakınız da azalmak şöyle dursun, gittikçe şiddetleniyor. Sorsanız da anlatmaz ki. Kısacası sizin öğrenebileceğiniz, görebileceğiniz sadece onun siz varkenki, sizinle beraberkenki yaşamı. Onun bir başınaykenki oturuşunu, gülümseyişini, yemek yapışını filan asla öğrenemeyeceksiniz. Geçmiş olsun...