SONBAHAR
işte bu sonbahar
işte bu çekip gitmelerin mevsimi
Ne hatıralar ne ayrılıklar
Yalnızlık bir kırkikindi yağmurudur
Önce toprağa sonra senin gözlerine yağar
Ne hatıralar ne ayrılıklar
Hiçbir şey aşk kadar cesur olamadı
Hoşçakalın şimdi bütün sıradanlıklar
Buradan bir acı
Buradan bir kançanağı gözleriyle
Biri gitmeli
Biri çekip gitmeli
Biri unutmalı
Biri kapamalı kapıyı
Biri bir daha hatırlamamalı
Biri sabahları almamalı artık gazeteyi
Sofrayı kurmamalı
Ansızın pencerelerde çiçekleriyle biri bir daha yaşamamalı
Sarsak, aptal, sakar olmalı insan sevince
Sevince dünyayı bir kibrit çöpüne satmalı
Bir kibrit çöpüne yakmalı sevince, dünyayı
İşte bu sonbahar
İşte bu çekip gitmelerin mevsimi
Ne bir iz kalmalı geriye ne de yar
Yar yar
Şair diyor ya
Seni kara saplı bıçak gibi sineme sapladılar
Ayışığı
Sadece bir yıkılışın karışıklığı
Son gemi son bilet son yolcu
Yüzümde bıçak kesikleri
Ve ruhun içimden ayrılışı
Bu ölüm bu beter bu son
Kimse yok ayışığı
Hiç kimse yok
Bu ikimizin tanışıklığı
Karşı karşıya
Sonsuza kadar
Birimizden biri kazanacak
Gerisi yok olmanın bağışıklığı
Kimse yok ayışığı
Hiç kimse yok
Aşk da yok
Sen de yoksun
Hiç kimse yok
Gittiğin yer kadar uzak ve soğuk
Hosçakalın şimdi bütün sıradanlıklar
Buradan bir acı
Buradan bir kançanağı gözleriyle
Biri gitmeli
Biri çekip gitmeli
Biri unutmalı
Biri kapamalı kapıyı
Biri bir daha hatırlamamalı
Biri sabahları almamalı artık gazeteyi
Sofrayı kurmamalı
Ansızın pencerelerde çiçekleriyle biri bir daha yaşamamalı
Sarsak, aptal, sakar olmalı insan sevince
Sevince dünyayı bir kibrit çöpüne satmalı
Bir kibrit çöpüne yakmalı sevince, dünyayı
işte bu sonbahar
işte bu çekip gitmelerin mevsimi
Ne bir iz kalmalı geriye ne de yar
Yar yar
Şair diyor ya
Seni kara saplı bıçak gibi sineme sapladılar
Kimse yok ayışığı
Hiç kimse yok
Aşk da yok
Sen de yoksun
Hiç kimse yok
İBRAHİM SADRİ