Arkadaşlar geçen gün kuantum fiziğiyle ilgili bir belgesel izledikten sonra birçok şeyi sorgulamaya başladım.anlatılanlar bana baya ilginç geldi.sizlerle de paylaşmak istiyorum.
kuantum fiziği reaileteyi olasılıklar üzerine kurar.çevrede gerçekleşenler olasılıksal seçimler sonucu ortaya çıkan olaylardır, insanlar bu olasılıklar içersinden bir seçim yapar ve o yaptıkları seçim gerçekleşir der.peki niçin bireylerden bağımsız gerçekleşen yasalar var?örneğin zıt yüklerin birbirini çekmesi veya ohm yasası bireylerden bağımsız gerçekleşir.öyleyse bu yasaları kim belirliyor?eğer kuantumun dediği doğruysa sonsuz olasılıklar içersinden bu yasaları birinin seçmesi lazım.kuantum buna şu şekilde cevap verir:"insanlar her ne kadar dil, din, ırk olarak farklı gruplara ayrılsalar da aslında hepsi benzer tecrübeler kazanır.örneğin her insan yerçekimi kuvvetini kendine tecrübe edinmiştir.bu nedenle insanlar tecrübe edindiği şeyleri yaşar ve bunları realite haline getirirler", der.bu şu manaya geliyor:düşünceler realite üzerinde doğrudan etkiye sahiptir.bunu araştırmak amacıyla ayrı kaplara su koymuşlar.okutulmuş suyun moleküller arası bağ şeklinin diğer sulara göre daha farklı olduğunu görmüşler.insan vücudunun %70 inin su olduğu göz önüne alınırsa, düşüncelerin insanlar üzerindeki etkisi yatsınamazdır.başka bir örnek vermek gerekirse, çocukluğunda sürekli şiddet gösterilmiş bir birey yetişkinliğinde etrafındaki herşeyin ona zarar verdiğini düşünür ve insanlardan olumlu elektrik alamaz.çünkü çocukluk döneminde gerekli alt yapıyı şiddet yönelimli almıştır.
tüm bu anlatılanlar kuantuma göre şu anlama geliyor:insan gözleriyle değil beyniyle görür.gözler sadece beynin görme aracıdır.peki buna din de katılabilir mi?insanlar doğumundan ölümüne kadar Allahı göremezler.çünkü Allah, insanların daha önceden gördüğü hiçbir nesneye benzemez.Allahı daha önce tecrübe edinmemiş olan insanların onu görememesi de tecrübelerdeki eksikliğe dayandırılır.insanlar mantık yürüterek bazı çıkarımlar yapıp Allaha ya inanır ya da inanmazlar.dinine bağlı olan insanlar Allahı kalplerinde hissettiklerini söylerler.çünkü onlar çevrelerindeki gördüğü herşey için Allahın mucizeleri gözüyle bakarlar.sonuç olarak tüm bunlar onlarda tecrübe haline gelir ve bu şekilde Allahın büyüklüğünü içlerinde hissederler.(not:din hakkında yazdıklarım tamamen kuantumun iddiasıdır.bireysel görüşlerim katılmamıştır.)
sonuç olarak sizlere birşey soracağım.realite soyut mudur yoksa somut mu?veya somut olup da soyut olmayan herhangi bir şey var mıdır?