Yeni başlamış bir gebeliğin ilaçlarla sonlandırılıp sonlandırılamayacağı merak edilen ve sıkça sorulan sorulardandır.
Düşük yaptırmak amacıyla ilaç kullanımı II. Dünya savaşı yıllarında gündemde idi. Yine nüfusu kalabalık olan ve bazı gelişmekte olan ülkelerde, (Hindistan, Çin vb.) bu tür ilaçların geliştirilmesine çalışılmakta idi.
Günümüzde de giderek daha fazla popülarite kazanmasının nedeni, tıpta genel tedavi prensiplerinde giderek daha az cerrahi girişim kullanma eğilimi ile bağlantılıdır. RU-486 adı verilen bir ilaç, başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkelerinde kullanılan tablet şeklinde bir ilaç ve gebeliğin en erken dönemlerinde etki ederek gebeliğin sonlanmasını sağlıyor. RU-486 ya da diğer adıyla mifepriston gebeliğin en erken aşamasına etki ederek oluşan embriyonun rahim içinde yerleşmesini önlüyor.
Amerika'' da kısa bir süre önce kullanımı onaylanan RU-486, ülkemizde henüz Sağlık Bakanlığı onayı almadı. Belki yakın gelecekte ülkemizde de kürtaj olmayı seçen kadınlar için alternatif bir yöntem olarak RU-486 kullanılabilecek.
Şu an için gebeliğin sonlandırılması ülkemizde yasal olarak 10. gebelik haftasına kadar ve kürtaj yoluyla gerçekleşiyor.
Halkımız arasında ''düşük iğnesi'' veya "adet getirici iğne" olarak bilinen ilaçlar, aslında oldukça yanlış kullanılmakta ve suistimal edilmektedir.
Bu tür iğneler gebe olmayan bir kadına uygulandığında gerçekten de çoğu durumda kısa bir süre sonra adetin başlamasını sağlayabilirler.
Ancak bu uygulama iki yönden hatalı. Birincisi bu ilaç düşük iğnesi değildir; yani gebeliğin düşmesine sebep olmaz ve istenmeyen bir gebeliğin devam etmesine neden olur. İkinci hata ise, adet gecikmesi mutlaka jinekolojik değerlendirme gerektiren bir durumdur. Bu nedenle bu ilacı kullanmadan önce bir kadın-doğum uzmanına danışılmalıdır.