Gönderen Konu: Günlük Diyetlere Kanmayın  (Okunma sayısı 1308 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Gamzeli

  • _Gamzeli_
  • Admin
  • *
  • İleti: 18871
  • Rep Gücü : 2045
  • Cinsiyet: Bayan
  • Bana Sen Lazımsınn...
    • Profili Görüntüle
    • Ahmet Maranki
Günlük Diyetlere Kanmayın
« : Aralık 29, 2008, 04:05:08 ÖS »

Günlük Diyetlere Kanmayın
Diyet: Uzmanlar, yaz aylarının gelmesiyle birlikte her Gün bir yenisi çıkan diyet önerilerine inanılmaması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Uzman Diyetisyeni Şerife Tavlan, diyet bilinçsiz yapıldığı takdirde çok ciddi Sağlık problemlerine yol açacağını ifade ederek, " Diyet için öncelikle kişinin sağlıklı beslenebilmesi için bir hastaneye gelip doktor kontrolüne girmesi gerekir. Diyet bilinçsiz yapılmamalı. Bizim yaptığımız tespitlerde, diyet için kişinin özellikleri, yaşantısı ve kan değerlerine uygunluk gibi bir çok faktör göz önüne alınıyor. Ona göre bir yol çiziyoruz. Medyada bu konuda çok sayıda yazıya rastlıyoruz. Gazetelerde yaz Günleri başlayınca şu diyeti yaparsanız 10 Günde 5 kilo zayıflarsınız, bu diyeti yaparsanız 3 günde 1 kilo zayıflarsınız gibi günlük diyetler çıkıyor. Kısa süre olunca da bu tip şeyler insanlara çok cazip geliyor. Uzun süren diyetleri yapmaktansa, kısa sürede hemen bitirmek istiyorlar. Onlar için bilinçli olmuş bilinçsiz olmuş önemli değil. Sağlığını kaybedip kaybetmemeyi düşünmüyorlar. Tatile gideceğiz diye hemen kilo vermeyi istemek çok yanlış. Kısa sürede kilo verdirmeyi vaadeden diyetler vücutta tamiri mümkün olmayan yaralara neden olabilir. Uzun süre yapılan bilinçsiz diyetler saçlarda, deride, bakışlarda, düşünme yeteneğinde değişikliklere yol açar. Bilinçsiz yapılan diyetin bedeli eninde sonunda doktora giderek ödenir. İnsanların öncelikle şişmanlığın bir hastalık olduğunu bilmesi gerek. Şişmanlık, klinik bir hastalıktır. Tedavi edilmesi gerekir. Gerek ilaçla, gerek diyetle, egzersiz veya sporla hangi şekilde yapılacaksa ona göre bilinçli bir şekilde zayıflamak mümkün hale gelir. Bedelini yine herkes kendisi ödemek zorunda kalır. Bizim toplumumuzda şişmanlık, hastalık olarak kabul edilmiyor. Bir insan şişmansa 'ne güzel işte yemiş yaramış, kanlı canlı' gibi görüşler var. Şişman olan insanların ilk önce bunu kabul etmesi gerek. Kabul edince işin yarısı bitmiş demektir. Ondan sonra, uzmanlara başvurmalı ve durumuna göre yol haritası çizilmeli. Bize bu şekilde gelen hastalarımıza yardımcı oluyoruz. Metabolizmasına uygun şekilde diyetini hazırlıyoruz. Bu şekilde 2 sene boyunca bize gelen ve diyetle 15 kilo veren hastalarımız var" dedi.

Aşırı zayıflığın da kronik bir hastalık olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Tavlan, " kilo vermekisteyenler kadar, kilo almak isteyenler de var. Kilo almak isteyenleri de aynı şekilde yönlendiriyoruz. Zayıf insanlarda biraz daha problem var. Çünkü zayıflık da kronik bir hastalık. Zayıf olan insana kilo aldırmak, şişman insanı zayıflatmaktan daha zor. O yüzden bunlar bilinçsiz yapılacak şeyler değil. Bize gelen hastaların bazıları kendi kendilerine diyet yapıyor. Diyet Nasıl yapıyorsunuz diye sorduğumuzda ise şaşırtıcı cevaplarla karşılaşıyoruz. Bana gelen bir hasta, evine kasa ile meyve aldığını, her akşam 2-3 kase meyve yediğini söyledi. Bu diyet son derece yanlış. Bir hastamda evine kilo ile leblebi almış. Acıktığı zamanlar avuç avuç leblebi yiyormuş. Leblebi Ekmekten daha çok kalori içeren bir yiyecek. İnsanların en yanlış düşüncesi de şu: Herkes kendim halledebilirim diye düşünüyor. Diyetisyene ne gerek var. Ben kendi diyetimi kendim yaparım şeklinde düşünüyorlar. Böyle olunca diyetten yarardan çok zarar görürler. Ekmek yememek ve meyve yemek diyet gibi algılanıyor" şeklinde konuştu.

Diyet Yapan insanlarda utanğaçlığıda Rastlayabiliyoruz
Diyetisyene gelen insanların değişik ruh halleri içerisinde olduklarını anlatan Şerife Tavlan, "Diyet yapan insanlarda utangaçlığa da rastlayabiliyoruz. Utangaçlık daha genç yaş dönemlerinde oluyor. 18-25 yaş arasında utangaç hastalar görülüyor. İleri yaşlarda kilo alışılmış olarak görülüyor ve hastalık olarak kabul edilmiyor. İnsan ideal kilosundan 7-8 kilo fazlaysa, sağlık problemi yoksa ve görünüşü düzgünse normal olarak karşılanabilir. Ancak 30 kilo fazla varsa bu hastalıktır. O insana kiloların ile mutlu yaşa diyemeyiz. Tedavi olunması gerek. Bazı hastalarımız da diyet yapmaktan kaçınıyor. Diyet için Kendilerine ilaç tedavisi önermemi istiyorlar. 20-30 kilo fazla olunca kiloların yanında şeker hastalığı, kalp hastalığı, böbrek hastalığı ve bir çok kronik hastalık da gelir" açıklamasında bulundu.

Diyet için Yaz aylarında yağlı yiyeceklerden kaçınılması gerektiğinin Altını çizen Uzman Diyetisyen Tavlan, "Ancak vücuda belli bir oranda yağ almak da gerekiyor. Sıfır yağsız diyet hiç bir zaman önerilemez ve düşünülemez. 170 santimetre boyunda, 60 kilogram ağırlığında olan bir bayanın günde en az 3-4 tatlı kaşığı yağ alması gerekiyor. Ancak bu oran diyet yapan kişinin özelliklerine göre de değişkenlik gösterebiliyor. Kızartma türü olan yiyecekleri yaz aylarında önermiyoruz. Etli pide gibi yiyecekler Sıcak havalarda oldukça tehlikeli. Yumurta tüketimi de sınırlanmalı. Haftada 1-2 defa uygun olur. Çünkü bu tür yiyeceklerin sindirimi zor. Buna karşılık Suyun çok fazla tüketilmesi gerek. Bitki çaylarını da öneriyorum. Diyette Yemek Saatleri düzenli olmalı. En geç 19.30'da akşam yemeği yenilmeli. Ancak bazı zamanlar işten geç gelme gibi nedenlerle akşam yemeği atlanabiliyor. Bu zamanlarda çok hafif şekilde kahvaltı türü yemeyi öneriyorum. Bir dilim ekmek, az miktarda peynir ve bir tane Domates olabilir. Veya sütün içerisine mısır gevreği konularak yenilebilir. Bu gıdalar vücutta en az yağa dönüşen yiyeceklerdir" dedi.

Uzman Diyetisyen Şerife Tavlan, her türlü sağlık probleminde uzmanlara başvurulması ve ferdi hareketlerden kaçınılması gerektiğini de sözlerine ekledi.


Seni sevdim gönülden, kalbimin sahibi oldun bilmeden, bu yürekte varolacaksın ebediyen, bunu bil çok seviyorum gerçekten.
Seninle doğdu bu yürek, sensin gönlüme eş, dudaklarım dudaklarındayken sanki can verdi bu yürek, senin kollarında ölmek dünyada en güzel şey olsa gerek..