İNTERNETHABER
İtalya’da Pompei şehrinin tüm halkı günümüzden 1929 yıl önce taş kesilerek öldü…
Vezüv yanardağı hepsinin üzerini lavla örtmüştü… Şehir haritadan silindi…
Tarih 23 Ağustos 79… İtalya'da Napoli'nin güneyindeki Pompei’de Roma İmparatorluğu hüküm sürmekte…
Şehrin “edepsizliğe” düşkünlüğü nedeniyle tarihten silindiğine inanç çok büyüktür.
Hatta bazılarına göre Pompei de, Sodom ve Gomore gibi Allah tarafından cezalandırılan şehirlerden biridir.
İmparator Caligula zaten kendi kızkardeşine aşık olarak en büyük günahı işliyordu.
Halkın ise ondan geri kalır yanı yoktu. Bir ticaret şehri olan Pompei’nin dört bir yanı genelevlerle çevriliydi.
Dil bilmeyen gemiciler bu genelevleri bulmakta zorluk çekmesinler diye binaların üzerinde penis şekilleri vardı.
Ayrıca eşcinsellik de normal karşılanıyordu.
Nüfusun yüzde 60’ı asil halktan, yüzde 40’ı köleden oluşuyordu. Asiller müthiş bir zenginlik içindeydi.
Rivayete göre önce yemek yer, daha sonra yediklerini kaz tüylerini kullanıp kusarlardı.
Nedeni ise daha fazla yemek yiyebilmek, yemek zevkinden sonuna kadar faydalanmaktı...
Felaket günü şehirde normal hayat devam ediyordu. O gün hava her günkünden biraz daha boğucuydu…
Üstelik çok hafif de bir deprem olmuş, ama önemsememişlerdi.
Biraz sonra kül yağmuru başladı. İnsanlar önce umursamadı.
Belli ki yaşlı Vezüv daha önce de böyle faaliyetlerde bulunmuştu…
Ama bu seferki geçmedi, bitmedi…
Paniğe kapılanların bazıları limana doğru koşmaya başladı, bir kısmı ise kendini evine kapadı…
Limana doğru koşanları kötü bir sürpriz bekliyordu…
Deniz kabarmıştı, azgın dalgalar gemileri lavlara doğru atıyordu.
Zaten gökten de iri kum taneleri şeklinde kızgın taşlar yağmaya başlamıştı…
Evlerine sığınanlar ise, yoğun kükürt dumanından boğulmamak için kendilerini dışarı atmakta,
bu defa da üzerlerine yağan taşlarla helak olmaktaydılar.
İlk kayıplar yere düşen gaz yüklü siyah taşların patlamasıyla verildi.
Gökyüzü kararmıştı, göz gözü görmüyordu.
Tüm şehrin yok olması birkaç saat sürdü. Korkunç felaketten kimse kurtulamadı.
18 kilometrelik bir alan içerisindeki Pompei lavlar altında kalmıştı.
Pompei'nin 16 bin kişilik nüfusunun büyük bir bölümü taş olmuştu.
Vezüv öylesine kuvvetli püskürmüştü ki, kül bulutları,
felaketi haber verircesine Anadolu, Suriye hatta Mısır'a kadar uçuşmuştu.
Lavlar Pompei ve komşu şehirleri öylesine aniden yok etmiş ve taş kesmişti ki; bugün o insanların günlük yaşayışlarını,
yeni kurulmuş bir film seti gibi görebilmekteyiz.
Ocaktan indirilmemiş bir domuz, fırından çıkarılamamış ekmekler,
sırtlarındaki mücevher çuvalıyla sokak kapısını açmaya çalışırken yığılıveren kadın ve erkekler…
Kiminin başı ellerinin arasında, kimi çocuğuyla kaçma derdinde…
Bir yanda, şehir kapısı önünde üst üste yığılmış cesetler… Öte yanda, bir zengin evinde cenaze şölenine katılan
ve yerlerinden kalkmaya bile fırsat bulamadan ölen insanlar…
İsis tapınağı, tiyatro... Hepsinin de yaşadıkları son anları dondurulmuş bir şekilde duruyor.
Yazıcı dükkânındaki balmumu tabletler, kitaplıktaki papirüs tomarları, hamamlarda kaşağılar,
meyhane tezgâhlarında kadehler ve son müşterilerin bıraktıkları paralar…
Ev ve dükkân kapılarında sahiplerinin isimleri, umumi tuvaletlerdeki pislik bulaşıkları bile aynen duruyor.
Tüm zenginlikler, makamlar, güzelliklerle birlikte Pompei’nin insanları taş oldu.
O insanlar bugün İtalya’da açık hava müzesinde görülebilir…
Jeologlara göre halkın ölüm sebebi kükürt gazı. Taşa dönmelerinin sebebi ise yanardağın püskürttüğü volkanik tozun sertleşmesi...
Bu lavlar kalıp oluşturmuş, zamanla içerdeki vücut çürümüş fakat kalıp aynı kalmıştır..
Sonuçta insan şeklinde boşluklar oluşmuş, kazıyı yapanlar bu boşluklara alçı döküp ölen insanların heykellerini elde etmişlerdir.