“Yapmadıklarınızı niçin söylersiniz?..”
Demek ki tesiri yok!..
Hatırlasana o Resûlü.. Günde yüz kez tevbe eden..
Ayakları şişinceye kadar namaz kılan,
Her durumda, her konumda hep en önde olan,
O Canlar Cânanını...
O öyleydi de ondan, etrafında pervane olurdu canlar..
O öyleydi de onun için, tam 15 asır sonra bugün,
Adı anılınca; yüreğin titrer, burnunun direği sızlar..
Gözyaşların bile tanır O’nu..
“GÜL” denince; O’nun kokusunu alır canlar..
Ve O, öyle olduğu için,
Bugün; ateşler içindesin, ama bak yanmıyorsun!..
Evet; Yapmadıklarınızı niçin söylersiniz!..
Eskiden söylemez, yaparlarmış.. Bugünse hep söylüyor, yapmıyoruz..
Var ya;
Çok iyi bir hatip olsan, binlercesine hitap etsen,
Seni ağızları açık dinleseler...
Avaz avaz haykırsan..
Gönlünü kuramamışsan eğer ...
Gecelerde yoksa bir aydınlığın..
Kirpiklerin sağanaklarda ıslanmamışsa..
O’na adanmış sözlerin, işlerin ve hatta hayallerin yoksa....
Savunduklarının, söylediklerinin tatbikçisi değilsen,
Vallahi tesir etmez!...
Sen, karşılığı cennet değil, yalnız O’nun rızası olan emanetini,
O’na satabilmişsen,
Merak etme o zaman!..Konuşmasan da öyle tesirli olacaksın ki...
Yüreğinden vuracaksın insanları..
Sen, yürekler nasıl fethedilir sanıyorsun ki?