Hepimiz gün boyunca yakınımıza, uzağımıza, çevremize bakıp duruyoruz…
Her birimiz aynı yere aynı yerden baksak bile her birimiz farklı şeyler görüyoruz muhtemelen…
Çünkü bakmak yetmiyor her zaman, görmeyi de bilmek gerekiyor…
Tabii ki önce nereye nasıl bakacağımız önemli, ondan sonra neyi göreceğimiz…
Ünlü tiyatro yönetmeni ve tiyatro kuramcısı Stanislavski, bakmayı ve görmeyi genç tiyatroculara uygulamalı olarak öğretirmiş…
Sokağa ve parka bakarlarmış hep birlikte, sonra, neleri gördüklerini sorarmış tek tek…
Her öğrenci gördüklerini aktardıktan sonra da Stanislavski, onların neleri görmediklerini, göremediklerini tek tek aktarırmış…
Hızlı adımlarla geçenler, bastonla yürüyen yaşlılar, parkta bankta oturan kederli insanlar, ele ele gezinenler…
Tiyatro öğrencileri de o kadar dikkatle baktıkları halde bunları nasıl göremediklerine şaşarlarmış…
İstanbul…1947 yılında Sait Faik, Orhan Veli ve Oktay Akbal, birlikte bir boğaz gezisi yapıyorlarmış…
Vapur Çengelköy iskelesine yanaşmış.
Onlar da dışarıda sıralarda oturmuş, kıyıyı, evleri, insanları, kahveleri seyrediyorlarmış…
Tam karşılarında da şirin güzel bir kıyı kahvesi varmış…
Sait Faik, Oktay Akbal’a dönmüş “Şu kahveyi anlatmak istersen söze nereden başlarsın?” diye sormuş.
“İlk gözüne çarpan şey nedir?”
Oktay Akbal birden şaşırmış, sınav sorusu gibi bir şeymiş bu.
Gözüne kahvenin duvarındaki İran Şahıyla Süreyya’yı birlikte gösteren resim takılmış.
“Bu resimden başlardım sonra da kahvenin içindekileri anlatırdım” demiş.
Sait Faik kızmış “Hikaye duvarda değil orada oturan ihtiyar adamda!” demiş. Gerçekten de masalarda bir iki sessiz yaşlı oturmuş, hiç konuşmadan çay içiyorlarmış..
Sonra hikaye üzerine, hikaye yazmak üzerine, gözlem yapmak, bakmak ve görmek üzerine söyleşerek boğaz gezilerine devam etmişler…
Ünlü film yönetmeni Michelangelo Antonioni de bir röportajında “dünyaya başka gözlerle bakmak gerekiyor” demiş…
Öyle ya, herkes bakar ama herkes görür mü?
Önce görmeyi bilmek, öğrenmek gerekiyor…
Sonra da alışılagelmiş biçimde bakmamak, eskiden gördüğünü aynı biçimde görmemek için çaba harcamak gerekiyor…