Gönderen Konu: Veyl O Namaz Kilanlara!_itidal Ile Kilinmayan Namaz, Hiç Kilinmamiş Gibidir!  (Okunma sayısı 1796 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı aksaa

  • VIP Üye
  • *
  • İleti: 2745
  • Rep Gücü : 231
  • Cinsiyet: Bay
  • ...:::AKSAA:::...
    • Profili Görüntüle
    • http://www.aksaa.org

VEYL O NAMAZ KILANLARA!

"namaz kılmakta zorlanıyorum. namazdan tat almıyorum. huzur bulamıyorum. ruhumda bezginlik oluyor...bıkıp usandım bir süre sonra...kuramsal yönünü okudum, insana dinginlik verir falan diyor. ama bende olmadı pek...ilk günler bir coşku hissettim gerçi, sonra yok oldu. namazı bırakıp meditasyon yapmayı bile kurdum kafamda." diyorsun.

bu konuda hiç de yalnız değilsin! sen durumunun farkına varmışsın, itiraf ediyor çözüm arıyorsun. hayra alamet! ekseriyet ise uykuda. ama bu seni teselli etmesin! çünkü sen kendi namazından sorumlusun. namaz imandan sonraki en büyük hakikattir. ALLAH ile kul arasındaki en yüksek münasebettir. bütün ibadetlerin özü, esası ve temelidir. içinde bütün ibadetler vardır namazın. bedenini, ruhunu, zamanını veriyorsun işte sana zekat. kılarken yemiymor, içmiyorsun işte oruç. Kabe'ye yöneliyorsun, yani hayalen hac yapıyorsun. ayetler okuyorsun, dualar ediyorsun okuduklarının anlamını düşünüyorsun, ALLAH'ı anıyorsun... bunların hepsi birer ibadet biçimi...namaz tümünü kapsıyor.

bir rivayete göre sayısız melekler, kimi kıyamda, kimi rükuda, kimi secdede devamlı ibadet ederler. namaz kılmakla meleklerin ibadetini temsil ediyorsun. namazın biçimi bile çok anlamlı. ayakta dururken ağaçların, eğilince hayvanların, secdeye kapanınca cansızların kendine özgü ibadetlerini yapıyor gibisin. onların üstünde bir makamın olduğunu, bütün varlıklar adına ALLAH'a muhatap bulunduğunu ortaya koyuyorsun.

"namaz dinin direğidir." öneminden dolayı günde 5 kez kılınır. günah kirlerini gidericidir... gerçi tat almak için namaz kılınmaz ama, namazda manevi bir tat da yok değildir. O istenilmez, ilahi bir nimet olarak zamanla verilir. Namaz şifadır. Ruha huzur, bedene dinginlik getirir. kalbi yatıştırır. İnsanı kötülüklerden alıkoyar. Özel dünyaya nurlar serper. Peki sende niçin böyle olmuyor? usulüne uygun namaz kılmıyorsun da ondan! namaz dikkat ister. gereken özeni göstermezsen resmî bir talime döner. beklenen faydaları vermez. kişi, namaz kılmayan biri gibi olur. kabahatİ namazda değil, kendinde aramalı. İtidal üzere, hakkını vererek namaz kılmalısın. Aksi halde onu zayi etmiş olursun!..

"Veyl o namaz kılanlara ki, namazlarında yanılmaktadırlar. onlar riya yaparlar ve yardımlık vermezler!" Maun suresinin bir ayeti bu. "yazıklar olsun onlara!" diyor. kime? o namaz kılanlara. niçin? çünkü namazlarından yanılmaktadırlar!.. namazdan etkilenmiyorlar,bencillik ediyorlar, başkalarını düşünmüyorlar, ibadetleri hayatlarına sinmiyor, kimseye faydaları yok; ne kendilerine, ne de öbür insanlara. ne namazları namaz, ne de dinleri din! bir görüntü, bir suret, bir gölge o kadar...

dini de yalanlıyorlar, halleri, dillerini reddediyor, söylüyorlar ama yapmıyorlar, yapsalar da şekilde kalıyorlar, namazla onu bunu aldatıyor, kendileri de aldanıyorlar! Veyl onlara. nasıl kurtulur insan bu şiddetli hitaptan? NAMAZIN HAKKINI VEREREK!

....

Birincisi, kimin için namaz kıldığını bilmelisin. bu da ALLAH'ı tanımakla olur. İman hakikatlerini, bilhassa, ALLAH'a iman hakikatini anlatan eserleri okumalısın. yine, bu alemi ve içindekileri inceleyerek ALLAH'ı tanımalısın. bu yolla sende özel bir durum oluşur. Rabbini heryerde hazır hissedersin. onun huzuruna varmak istersin. o huzuru özlersin, ararsın, bulunca sevinirsin... şu halde namaz için birinci temel, ALLAH'ı tanımaktır. İmanın ve marifetin nispetinde namazın kalitesi yükselir.

ikincisi, namazı "tam namaz" eden incelikleri bilmektir. bu da Peygamber Efendimizin nasıl namaz kıldığını bilmek demektir. O, her alanda rehberimizdir. tam namaz, onun namazıdır.üçüncüsü, dini namazdan ibaret saymayıp, ömrün her anını inancın bilincine vararak yaşamaktır. Gafletli haller, günahlar, aldatmalar, hileler, yararsız sohbetler, kalbi katılaştırır, ruhu karartır. iki namaz arasında ruhunu temiz tutmalı, kirletmemelisin. Hem şeytana, hem de ALLAH'a aynı samimiyet ve itina ile kulluk edemezsin.

....

günlük farz namazlar toplam "on yedi" rekattır. bu namazlar ALLAH'ın emridir, yerine getirmek zorundasın. Kılınmasında büyük ödül, terkinde azap var. Önemli bir engelden dolayı kılamazsan kaza edersin. Kaza namazları bütün nafilelerden daha önemlidir. Farzdan sonra öncelik, kılınmayan farzların kazasınındır. beş vakitte kılınan farz namazın ehemmiyeti çok büyüktür. hiç bir ibadet bununla kıyaslanamaz. ne hac, ne zekat, ne de oruç onun yerini tutabilir... sünnet ve nafile namazların kıymeti de farzın yanında azdır. Bin nafile namaz, bir sünnet namazı tartamaz. Keza, bir farz namaz da bin sünnet namazdan daha önemlidir. aynı oran farzın içindeki bir tesbihin sevabıyla, aynı tesbihin namaz dışındaki sevabı arasında da vardır. Farzın için giren herşey, farzın derecesinden bir nasip alır. ancak bu konuda bir galat göze çarpıyor. İlmihal kitaplarında adet olmuş, nafileyi ve sünneti farza karıştırıp öyle koyuyorlar önümüze. mesela "yatsı namazı kaç rekattır?" diye sorarsan "on üç rekattır" diyorlar. bunun bazı sakıncaları olabilir. birincisi, namaz altından kalkılmaz ağır bir yük gibi görülebiliyor. ikincisi, dini hükümlerdeki rütbeler yerle bir oluyor. Sünnet farzın tahtına oturuyor. çok görülmesi sebebiyle farzın kılınmasına engel olabiliyor. üçüncüsü, farzı özenle kılmak için ayrılması gereken süre azalabiliyor. farz namaz acele kılınıyor. farza özen gösterilmez oluyor. namazdan beklenen fayda elde edilemiyor.

Dört rekat olan yatsı namazının farzı itidal ile yani sünnete uygun biçimde kılınırsa "ON İKİ DAKİKA" sürüyor. bunu denedim, saat tutarak hesapladım. Fatiha'dan sonra kısa namaz surelerini okudum. uzun sure okusaydım süre daha da uzayacaktı. bu hesaba göre, "bir rekat" için ortalama "üç dakika" gerek. on yedi rekat namazın günlük toplam süresi yaklaşık "elli dakika" tutar. ikişerden on dakika da abdeste harcasan toplam bir saat eder.

ancak tam namazı kılmaya yeni başlayan birine her rekat için üç dakika çok gelebilir. sen her rekat için iki dakika harca, daha sonra süreyi uzatır, "üç" yaparsın.

HER REKAT İÇİN ORTALAMA EN AZ İKİ DAKİKA!

camilerde namazlar hızlı kılınıyor. Vakit dar, imam sabırsız, cemaat rahammülsüz! Böyle görmüş, öyle alışmışlar. esasen cami ve mescitlerde sadece farz namaz kılınır. öbür namazların evde kılınması daha iyidir. Peygamber Efendimiz zamanında mescitte sadece farz namaz kılınırdı. diğer namazları camide kılma adeti sonradan başladı. bunu tertip ve tavsiye edenlerin kötü niyetli olduklarını sanmıyorum. insanlar evde kılmazlar diye düşünmüş olmalılar. Fakat ne yazık ki, bu tedbir farzında terkine sebep olabiliyor! Sözün kısası, itina ile kılınması gereken günlük farz namazın miktarı 17 rekattır. günlük süresi abdestle birlikte ortalama bir saattir. farz dışında kalan namaz çoktur. dileyen gücü oranında kılar, sevabını alır.

....




TAM NAMAZIN İNCELİKLERİ!

Şimdi "TAM NAMAZ"ın inceliklerine geldik. bunların hepsi önemlidir, ihmal edilmemeli. ayrıntıdır deyip geçme. biri bile ihmale uğrarsa namaz zedelenir. böyle namaz kılmak özel bir çaba ister. kolay değildir. sabır ve sebatla devam edersen zamanla meleke kazanırsın. tam namaza alışmak zaman alır.

....

Ayrıntılara giremem... Namazla ilgili baazı önemli noktaları özetleyeceğim. Her iilmihalde kolayca bulabileceğin detayları anlatmayacağım. Dili yalın, anlatımı güzel bir ilmihal al, oradan oku... namazın öncesi var, kendisi var, bir de sonrası var... sırasıyla gidelim...

ilki "vakit" meselesidir. düşün, o namazı niçin bu vakitte kılıyorsun? her namaz vakti, mühim değişmelerin başlangıcıdır. nice nimetleri hatırlatır. mesela sabahın vakti hem ana rahmini, hem bahar başlangıcını, hem altı devrede yaratılan şu alemin ilk evresini hatırlatan bir zamandır. öbür namaz vakitlerinin de nice hikmetleri vardır. bunları nuranî eserlerden öğrenebilirsin.

önemli bir engel yoksa, namazı ezandan hemen sonra kılmak gerek. geçe bırakılırsa bir gevşeklik oluşur. işitebiliyorsan ezanı dikkatle dinle ve kelimelerini tekrar et. bu seni ruhen namaza hazırlar. Ezanda imanın ve İSLAMın özü vardır. böylece imanını tazeler, görevini hatırlar, dini yaşamak için yeni bir istek duyarsın.

....

detaylarına dikkat ederek güzel bir abdest alırsın. abdeste başlayınca her uzvunu üç defa güzelce yıka. ağzına bol su ver, iyice çalkala. burnuna da bolca su ver, suyu iyice çek, genzin acısın. boynunu tam meshet. ayak parmaklarının arasını ıslat. göz çukuruna suyun tam temas etmesini sağla. suyu israf etmeksizin bolca kullan. her namazda abdest almanın fazileti ve faydası çoktur. bedeni rahatlatır ve sinirleri yatıştırır. alırken şehadet kelimesini tekrar et. bir de istiğfar ile manen temizlen. Namaz, temizlerin amelidir.

namaz kılacak yerin önemi büyüktür. yüksek ses, fazla ışık, hareket eden insanlar dikkati dağıtır. kendine gözden ırak bir yer bul. evin bir bölümünü namaz için kullanabilirsin. telefon, kapı zili gibi sesler namazı zedeler. secde yerindeki yaygı düz ve sade olsun. bir şeyden korkan, kaygılanan veya birini bekleyen kişi rahatça namaz kılamaz. yapman gereken bir iş varsa önce onu yap, sonra namaza başla.

ne çok aç, ne de fazla tok olmalısın. her ikisi de insanın zihnini meşgul eder. tuvaleti sıkışan biri de rahat olamaz. üstünden sıyrılıp düşen bir elbise giyme. giysin seni rahatsız edecek kadar dar olmasın. elbisenin kırışmasından korkuyorsan bu da seni tam namazdan alıkoyar. elbisen temiz olsun.

....

Farza başlamadan önce kamet getirmek sünnettir. yani kendi kendine ezan okumak... Manasını tefekkür ederek oku. kelimeleri tane tane söyle. "ALLAHU EKBER!" derken ALLAHın azametini düşün. nasıl bir zatın huzuruna çıktığını hatırla. insan bir amirin karşısına çıkarken ne hale gelir, bilirsin. öbür kelimelerin anlamlarını da bil ve hatırla. böylece namaza ruhun, kalbin ve aklınla hazır olursun.

....

sıra kıbleye yönelmeye geldi. Bedenin kıblesi KABE'dir. Kalbin kıblesi ALLAH'tır. ilmihal kitapları sadece bedenin kıblesinden söz eder. beden namaz boyunca Kabeye yönelmeli. başka yöne dönerse namaz bozulur. Kalp de hep ALLAH'a yönelmeli. Bu, pek zordur. Kalp serçe kuşu gibidir, bir o yana, bir bu yana döner durur. onu sabırla alıştırmak gerekiyor. Tam namazın zor taraflarından biri de budur. Ancak, kalbin başka yöne dönerse "Böyle namaz olmaz!" deyip namazı terketmeyesin. Bu, şeytanın telkinidir, seni namazdan tamamen uzaklaştırmak ister. kusurlu da olsa namaza devam etmek lazım.

....

niyet de namazın farzlarındandır. Niyeti genellikle dille söylemek zannederler. Hayır, niyet kalbin eylemidir. Kalbin bir işe yönelmesidir. dil ile söylemesen de olur. söylersen de zaararı yoktur. kişi hangi namazı kıldığını bilsin yeter.

....

namaza tekbir ile girilir. bu tekbir gayet mühimdir. "ALLAHU EKBER" derken, kalbin ALLAH'a yönelmeli, gaflette bulunmamalı. bütün varlıkları geride bırakmalısın...Elini kaldırıp başparmaklarınla kulak memelerine dokunurken tekbiri de söyle. Hareketinle söyleyişin birbirine paralel olmalı... Hanımlar ise, tekbir alırken ellerini omuz hizasına kadar kaldırırlar. başparmaklarını kulaklarına değdirmezler.

....

Kıyamda dik dur. gözlerin secde yerine mıhlanıp kalsın. Ne ileri, ne geri, ne de yanlara bak. namazda gözlerini kapatma. bedenin ağırlığını iki ayak üzerine eşit bir biçimde paylaştır. Kıyam esnasında, yani ayakta dururken, ellerini göbek altına bağlarsın. sağ el sol elin üstünde olmalı. baş ve serçe parmaklar bileği kavramalı. hanımlar ellerini göbek altına bağlamaz, göğüste üst üste koyarlar. Rükuda da ayak ucuna bak, bakışını sabitle. Kadede, yani oturuşta iki dizinin hizasının orta noktasına nazar et. Bazı alimler kadede kucağa bakmayı uygun buluyorlar. Sana hoş geleni yap. Secdede ise gözler geriye doğru paralel yere paralel bakar. namaz boyunca beden mum gibi hareketsiz durmalıdır. "Huşu" için bu en önemli unsurlardan biridir. beden ta mbir dinginlik halinde bulunursa ruh da ona uyar. Huşu, tam bir saygı halidir. Onsuz namazda tat arama. Namazda rahat nefes al. Nefes aralıkları düzgün olmalı. bu da dinginlik sebeplerindedir. iyi nefes almak sinirleri yatıştırır, ruhu da rahatlatır. nefes nefese kılanan bir namazda tat olmaz.

....

"Kıraat" yani okuma da namazın temellerinden. bu hususta büyük gafletler gördüm. Nelere dikkat etmek gerek, sıralayayım... Birincisi okunacak duaları, zikirleri iyice bil. İkincisi, kısaca anlamlarını öğren. insan ne dediğinin farkında olmalı. Üçüncüsü okumalarını işit. Kulak işitmiyorsa o okuma kıraat sayılmaz, farzı yerine getirmemiş olursun. Dördüncüsü, yavaş yavaş, tane tane oku. ayetler arasında dur. ayetleri tane tane okursan, hem manasını kısaca düşünmeye vakit bulursun, hem de nefes nefese kalmazsın. Beşincisi, sessiz de okusan tecvide, yani okuma kurallarına uygun oku. Namaz esnasında okuduklarını dinle, izle, düşün... Bu, senin dikkatini uyanık tutar. Zihnini namaz dışı manalardan korur. başka şeyler hatırına gelirse sakın telaşlanma. Hiçbir şey olmamış gibi namzı düşünmeye devam et. Hayaline gelen namaz dışı şeyler seni vesveseye atmasın. Şeytan seninle oynar. "Senin kalbin bozulmuş. Bak namazda bile neler düşünüyorsun! Böyle namaz kılmaktansa kılmamak daha iyidir" der. Halbuki o manaları sen isteyerek getirmedin. Ondan rahatsız olman da bunun delili. O sözler ve hayaller senin kalbinden gelmiyor. Şeytanının ve vehminin ürünü onlar. Onları önemseme, sen namazına dön ve devam et.

....

Sıra "Rüku"da, ama önce mühim bir hususu daha arz edeyim. Bilirsin, namazın bir rüknünden öbürüne geçerken tekbir almak sünnettir. bu tekbirler, öncekinden ayrılırken başlamalı, sonrakine geçerken bitmeli. yani ikisi arasında söylenmeli. bu hususta da yeterli özen gösterilmiyor. Kıyam bitince hemen rükuya gidilmez. Eller aşağı salınır, bir süre beklenir. iki secde arasında da böyledir. bu beklemeler ortalama beş saniye kadardır. birinci secdeden kalkınca iyice otur, uzuvların yerine yerleşsin, yeteri kadar bekle, sonra ikinci secdeye git. Bunlar itidal ile, hakkını vererek namaz kılmanın esaslarındandır. İTİDAL İLE KILINMAYAN NAMAZ HİÇ KILINMAMIŞ GİBİDİR!.. Nitekim Peygamberimiz böyle namaz kılan birine "Sen namaz kılmadın yeniden kıl" buyurmuştur. Yukarıda anlattıklarım ve bundan sonra anlatacaklarım da yine itidal ile namaz kılmanın gereklerinden. Buna "Tadili erkân" derler.
Rükudan bahsedecektim... rüku namazın farzlarından biridir. elleri dizlere koyarak eğilmektir. dizlerin, kolların, belin düz olmalı. bunu yaparken ne kadar abartılı davransan yeridir. Eller diz kapaklarını kavramalı. El parmakları iyice açık olmalı. zaten başka türlü kavrama olamaz. hanımlar fazla eğilmezler, ellerini dizlerden yukarıya hafifçe koyarlar, dizlerini de biraz bükerler. yukarıda da söylediğim gibi, rüku esnasında gözlerin ayak parmaklarının uçlarında, ortada bir noktaya bakmalı, oradan ayrılmamalı. Bu da gayet önemlidir. Tam bu vaziyeti alıp da uzuvlar yerlerini bulmadıkça tesbihe başlama. üç kez "Sübhane Rabbiyel Azim" demek sünnettir. Beş kez söylemek müstehaptır. tesbihleri tane tane söyle ve manasını düşün. ARALARINDA DUR, acele etme. tesbihleri tam bitirmeden doğrulma. Rükudan kalkarken "SemiALLAHu limen hamideh" sözüne başla, dikilmeden önce bitir. bedenin kıyam haline gelince uzuvlarının iyice yerleşmesini bekle, sonra "Rabbena lekel hamd" de, bekle, sonra tekbir ile secdeye git.

....

"Secde" kulun ALLAH'a en yakın olduğu haldir. Secdede üç kere "Sübhane rabbiyel a'la" demek sünnet, beş kez söylemek müstehaptır. secde anında el parmakların bitişik olmalı. iki elinin arası uygun uzaklıkta bulunmalı, yüzünü aralarına rahatça koyabileceğin kadar. alnını mümkün olduğu kadar dizlerinden uzak bir yere koy. Baldırlarınlakarnın birbirinden uzak olsun. alnınla birlikte burnun da yere temas etsin. Alnın yere paralel bir biçimde olsun. Ayakların yerden kesilmesin. Ayak parmaklarının uçları kıbleden ayrılmasın. secde anında topuklarını temas ettirebilirsin. hanımlar secdede alınlarını erkeklere göre biraz daha beriye koyarlar, kollarını yanlarına yapıştırır, bedenlerini ise fazla kaldırmazlar.

....

Gelelim "kade"ye. Kade, oturuş demektir. Sağ ayak dikilir, sol ayak üstüne oturulur. Bel ve sırt düz olmalı. Sağ ayağın parmağı kıbleye bakar. Eller düzler üzerin bırakılır. Parmak uçları diz hizasında. El parmakları da ne tam açılır, ne de tam bitiştirilir, belki kendi haline bırakılır. Göz, dizler hizasında bir orta noktaya bakar ve oradan ayrılmaz. vücut bir heykel gibi hareketsizdir. Hanımlar kadede sağ ayaklarının üstüne oturmazlar, sol kabalarının üstüne oturur, ayaklarını sağ tarafa doğru öylece bırakırlar, ellerini de dizlerin biraz berisine koyarlar. Otururken, Tahiyyat, Salli, Barik ve Rabbena okunur. bu okumalarda da yine düzgün ve iyi nefes alıp vermeye dikkat edilir. Tahiyyat gayet mühimdir. çünkü miraçta Peygamberimiz ile Rabbimizin karşılıklı konuşmalarını içerir. Manasını bilmek gerek. "Namaz müminin miracıdır" hadisi de bu noktadan nur alır. çünkü her kul namaz vasıtasıyla Rabbinin huzuruna çıkıyor ve konuşuyor. Kadedeki Tahiyyat, kıyamdaki Fatiha gibidir.

....

Namazdan "selam" ile çıkılır. Selamlarda sağ ve sol omuzlara bakılır. Yanaklar arkadan görünmelidir. ikik tarafa selam verirken amellerimizi yazan melekleri hatırlamak güzeldir. Böylece her gün en az beş defa günahları ve sevapları yazan melekler düşünülür. Bu, iki namaz arasında günah işlememek ve sevaba meyletmek için iyi bir vesiledir.

....

Namaz yerinden hemen kalkılmaz. üç kere istiğfar edilir. "ALLAHumme entesselam..." okunur. Tesbih ve dua edilir. Otuz üçer defa "SübhanALLAH, Elhamdulillah, ALLAHuekber" demek, "Lailahe illlALLAHu vahdehu la şerikeleh..." okuyup ardından dua etmek sonra da otuz üç kere "La ilahe illALLAH" demek sünnetttir, çok önemlidir. Başka zikirlere oranla binlerce defa daha fazla sevabı vardır... Zamanın yeterli değilse yolda yürürken ya da otobüste giderken de okuyabilirsin tesbihleri... Duaları da öyle...

....

Vitir... Evet, önemli bir namazdır... İmam-ı Azam'a göre vacip, müçtehidlerin ekseriyetine göre sünnettir. Gece namazlarının sonudur. Uyuyup uyandıktan sonra kılınır. Uyanamamaktan korkanlar, bu namazı kılıp yatarlar. bu konuda şöyle bir tavsiyem olacak, istersen yaparsın: Uyanamama korkun varsa, yatsının hemen ardından değil de, yatmadan biraz önce güzel bir abdest alıp, Vitiri kılıp ardından dua edip yatmak güzel olabilir. Kılarken Felak ve Nas surelerini okursan uyku alemine yatmadan önce okunması sünnet olan sureleri okumuş olarak girersin. günümüzde genelde yatsıdan çok sonra yatıldığı düşünülürse bu uygulamanın uygunluğu daha iyi anlaşılabilir. bu benim şahsi tercihimdir, dilersen sen de uygulayabilirsin. Karar senin...

....

"Sünnet olan namazlar ne olacak?" sorusu hatırına gelebilir. onları terkettirmek gibi bir niyetim asla yok. Burada konumuz farz namazları olduğu için, ben de farzın önemini vurguladım. Bu, sünneti dışladığım anlamına gelmez.

....

Namazın incelikleri saymakla bitmez. Ben burada bazı mühim noktaları özetlemeye çalıştım. Bunlara dikkat ederek namaz kılarsan huzura erersin. Namazdan umulan faydayı görürsün. Hakkı verilerek kılınan namaz, aynı zamanda ulvî bir meditasyondur! "Buda" diye diye kendi dinlerini budayanlardan olma. İmandan sonra en önemli hakikat olan namaza sarıl...
Unutma, bir rekatı iki dakikanın altında kılıyorsan namazın hakkını vermiyorsun demektir. üç dakikaya çıkarabilirsen daha iyi olur. Namazını tashih et! İlmihal kitaplarında yazılanlardan biraz farklı var söylediklerimin... Ama ayrıntılarda... bir yenilik getirmedim. sadece daha derinlere indim. Temel kaynaklarda bulunan bilgileri bulup çıkardım. Var olan bilgiler bunlar... "Namazı benim gibi kılın!" buyuran Peygamber Efendimizin namazını anlattım sana... Tam namaz onun namazıdır çünkü. Ben uyguladım bu bilgileri, yararını gördüm, umarım sen de görürsün...

ÖMER SEVİNÇGÜL
« Son Düzenleme: Nisan 19, 2008, 05:42:57 ÖS Gönderen: Gamzeli »


<br /><br />

Çevrimdışı Gamzeli

  • _Gamzeli_
  • Admin
  • *
  • İleti: 18871
  • Rep Gücü : 2045
  • Cinsiyet: Bayan
  • Bana Sen Lazımsınn...
    • Profili Görüntüle
    • Ahmet Maranki
teşekkürler
Seni sevdim gönülden, kalbimin sahibi oldun bilmeden, bu yürekte varolacaksın ebediyen, bunu bil çok seviyorum gerçekten.
Seninle doğdu bu yürek, sensin gönlüme eş, dudaklarım dudaklarındayken sanki can verdi bu yürek, senin kollarında ölmek dünyada en güzel şey olsa gerek..