Gönderen Konu: Kul Hakki  (Okunma sayısı 1080 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Gamzeli

  • _Gamzeli_
  • Admin
  • *
  • İleti: 18871
  • Rep Gücü : 2045
  • Cinsiyet: Bayan
  • Bana Sen Lazımsınn...
    • Profili Görüntüle
    • Ahmet Maranki
Kul Hakki
« : Şubat 16, 2008, 03:29:05 ÖS »

Müfessirler, "Ey kavmimiz dediler, Allah'ın davetçisine uyun ve O'na inanın ki (Allah) günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi acı bir azabdan korusun" (el-Ahkaf, 46/31) âyetini yorumlarken bağışlanacak günahların Allah hakkını ilgilendirenler olduğu, kul hakkından doğan günahların ise Allah tarafından bağışlanmayacağı sonucuna ulaşırlar. Hz. Peygamber (s.a.s)'den gelen rivayetler de bunu doğrulayacak niteliktedir. Ebu Hureyre'den rivayet edilen bir hadisinde Hz. Peygamber (s.a.s), üzerinde kul hakkı bulunan kişilerin kendilerini mazlumlara bağışlatmalarını öğütler. Bunun yapılmaması durumunda haksızlık yapan kişinin salih amelleri haksızlığı ölçüsünde alınarak hak sahibine verilir. Eğer verilecek salih amel bulunamazsa o zaman da mazlumun günahları zâlime yüklenir, (Buhari, Mezalim, 10). Bu hadise göre kul hakkı, kişinin Cennet ya da Cehennem'e gidişinde önemli ölçüde belirleyici bir rol oynamaktadır.

Hz. Peygamber (s.a.s), başka bir hadisinde Allah'ın huzuruna kul hakkı ile gelen kimseyi müflis olarak tanımlayarak şöyle buyurur: "Müflis şu adama derler ki, dünyada yaptığı bütün ibadet ve taatın sevabı ile Kıyamet gününde Allah'ın huzuruna gelir. Bu adam dünyada birçok hayırlar. ibadetler yapmış olmakla birlikte başkalarına zulmetmiş, kimini dövmüş, kiminin gönlünü kırmış, şuna buna eliyle ve diliyle eziyet etmiş... İşte bu hak sahiplerinin hepsi o adamın çevresine toplanacaklar, haklarını isteyecekler: "Bana dünyada iken şöyle yaptı, hakkımı al ya Rab!" diye davacı olacaklar. Allah bunun hayır ve iyiliklerinden hasıl olan sevapları bunlara taksim edecek, fakat borcu yine kapanmayacak. Nihayet onların günahlarını bunun üzerine yükleyecek, Cehennem'e gönderecek. İşte asıl müflis böyle bir adamdır "(Müslim, Birr, 60; Tirmizi, Kıyame, 2).


Seni sevdim gönülden, kalbimin sahibi oldun bilmeden, bu yürekte varolacaksın ebediyen, bunu bil çok seviyorum gerçekten.
Seninle doğdu bu yürek, sensin gönlüme eş, dudaklarım dudaklarındayken sanki can verdi bu yürek, senin kollarında ölmek dünyada en güzel şey olsa gerek..