Gönderen Konu: İÇKİ (ŞARAP – BİRA-VİSKİ-UYUŞTURUCU ) BÜTÜN KÖTÜLÜKLERİN ANASI  (Okunma sayısı 1670 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Gamzeli

  • _Gamzeli_
  • Admin
  • *
  • İleti: 18871
  • Rep Gücü : 2045
  • Cinsiyet: Bayan
  • Bana Sen Lazımsınn...
    • Profili Görüntüle
    • Ahmet Maranki

Merhaba değerli dostlar ahlaksızlığın ve bütün kötülüğün anası, kaynağı olarak bu sefer içkiyi ele aldık. Çünkü Yüce Peygamberimiz (S.A.V.) şöyle buyuruyor; ‘’İçki, (şarap) bütün kötülüklerin anasıdır’’

Bildiğiniz gibi Ülkemizde içkiye rağbet artmış,  içki ve uyuşturucu kullananların sayısı gitgide artıyor. Ülkenin gençliği hiç iyi yolda gitmiyor. Özellikle Üniversite gençliği ve sonrada lise gençliğine kadar sıçramış bir problem, manevi yönden içi boş bir gençlik yetişiyor. Geçmişini bilmeyen, geleneklerini bilmeyen, büyüğüne, küçüğüne saygı-sevgisi olmayan insanlar yetişiyor. Ülkemizde içki ve uyuşturucu tehlikeli boyutlara ulaşmış durumda, geceleri artık mahalle aralarında tinerci, bal leyci gençlere rastlıyoruz. Ülkesini seven bazı insanlarda para kazanmak için, şöhret için alkol tüketimini nasıl teşvik ederiz bunun hesabındadırlar. İçkilerdeki etilalkol herhangi bir sindirim işlemine uğramadan, küçük bir bölümü mideden, geriye kalan kısmıda ince bağırsaktan doğrudan doğruya kana geçmektedir. Vücudda, alkolden en çok zarar gören bölüm beyindir. Buradanda görüyoruz ki beyin fonksiyonları kontrolünü zayıflayınca kalbin atışını ve solunumu idare eden merkezler felce uğruyor ve insan ölüyor. Tüm ilmi çalışmalar şarabın kanserden bunamaya, beyin felcinden kalp hastalıklarına, karaciğer hastalıklarından şeker hastalığına, mide ve bağırsakta meydana gelen tahribatlar ve kanamalardan kas hastalıklarına, insan sağlığını yavaş yavaş ama ağır tahrip eden, çoğu öldürücü, hastalıkların nedeni olduğunu göstermektedir. Nitekim bilim adamlarının yıllarca süren gözlemleri ve araştırmaları, şarap içenlerin içmeyenlere oranla daha kısa yaşadığını ortaya koymuştur. İçki aile ortamını da yok etmektedir.

     İnsanları hayvanlardan ayıran en büyük şey akıldır. Yüce Allah’ın insanlara verdiği en büyük nimettir. İşte Allah’ın verdiği bu akıl nimetini koruması için insanın çok özen göstermesi gerekirken içki içmekle kendi arzusu ile bu akıl nimetini mahvetmektedir. İçki insanın iradesini yok etmektedir, artık aklıyla değil, hisleriyle, içgüdüsü ile hareket etmektedir. Ağzından çıkan sözün kontrolünü kaybetmektedir. Tıpkı hayvan gibi serbest hareket etmektedir. Yüce Allah, şu ayetlerle içki ve kumarı kesin olarak yasak etmiştir. Maide Süresi 90 ve 91 ayetinde ‘’Ey İman edenler! Şarap (içki içmek), kumar oynamak, ibadet için dikilen putlar,(cahillik devrinde kullanılan) fal okları hep şeytanın işinden pis birer şeydir. Onun için bunlardan sakınınız ki, kurtulasınız’’ ve ‘’Muhakkak şeytan, içkide ve kumarda aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah’ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık böyle olunca, siz bunlardan sakınmaz mısınız?’’ buyrulmaktadır. İşte bu ayetlere ve hadislere dayanarak sarhoş edici her türlü içkinin haram olduğuna bütün İslam müctehidleri ve mezheplerince ittifakla karar verilmiştir. İçkinin azıda çoğuda, imal edenide, taşıyanıda, reklâmını yapanda, alanda, satanda aynıdır. Bu konuda Rahmet olarak gelen Nur Peygamber (SAV) bildirmektedir. ‘’Bir şeyin çoğu haram ise azı da haramdır.’’ İnsanlar bu gün, birçok ülkelerde kendi dinlerine ve inançlarına göre içki haram olmamasına rağmen içkinin zararından dolayı içki aleyhtarı cemiyetler kurmaktadırlar. İnsanları bilhassa gençliği kurtarma çarelerini aramaktadırlar. Bakınız Hindistan’ın Bombay şehrinde ve bazı değişik şehirlerini de gezme imkânını bulmuştum, bu ülkede Budistlerin büyük turistik otelleri var orada insanlar sigara içmez, içki kullanmaz, fuhuş olmaz, uyuşturucu kullandırmazlar. Ama bu demek değil ki ülkenin her tarafı böyle hayır oralarda mariuanna denilen uyuşturucu bir ot vardır onu çok fazla içerler, bizdeki sigaranı yerini o almış, hala İngiliz sömürgesi durumunda olan bir ülke. İçki, uyuşturucu teşvik ediliyor, sonunda insanlar kendi benliklerini kaybetmektedirler. Bizim Ülkemizde de bu oyunlar oynanıyor. Medeniyeti öğrettiğimiz Avrupalılar tarafından ülkenin her tarafında oyun oynanıyor. Bizim otellerimizdekiyle karşılaştıralım, bunu yorumu size, bakın bir ülkede Müslüman olmayan insanların yaptığına, diğeride Müslüman bir ülkede, ben Müslüman ım diyen insanlara bakın. Bütün dünya, içkinin zararlarını bildiği halde maalesef bol miktarda içmekte; her sene binlerce trafik kazalarına sebep olmakta, binlerce ölü, yüz binlerce yaralı. Her yılbaşında sarhoş olanlara arabalarını sürmeleri için şoför verileceği ilan edilmektedir, bazı işyerlerince.Ne kadar komik!…..Hangi sarhoş bunu ister? Sarhoş olan sarhoşum demezki….Zil zurna sarhoş olanların trafikte yakalandığında sarhoş olduklarını kabul ettikleri hiç görülmüş müdür? Bazı kimseler de şöyle derler: Düğün, dernek gibi toplantılarda arkadaş hatırı için az bir şey içiyoruz. İnşallah Allah affeder bizi derler. Ama Allah’ın affedeceğine dair garantileri var mı? Ya affetmezse….Ve yahut içki içerken ölürse ne olacak? Allah Resulu buyuruyor: ‘’ Zina yapan mü’min olarak, şarap içen mü’min olarak içemezler, bunları yaparken iman kalplerinden çıkar, başlarına gölge gibi bekler, zina ve içkiyi bıraktığında kalbine döner.’’ Sokaklar bira içen sarhoşlarla dolmaktadır. Birayı alkollü içeceklerden saymayanlar bira kapitalistlerinin çok büyük reklâmları neticesi tekel içkiler, satma ruhsatı olmayan yerlerde alkolsüz meşrubat gibi satılmaktadır. Sokaklar bira şişesinden geçilmemektedir. Sonuç olarak En büyük saadet ve huzurun helal lokmada ve alın terinde olduğuna milletimizin beyinlerine nakşetmeliyiz. Yani bu konuda özellikle lise ve Üniversitelerde bu konunun üzerine gidilmeli ve bu konudaki eğitimlere ağırlık verilmeli, Bu büyük problemlerin çözüme ulaştırılması için sivil toplum örgütleri, okullar ve ailelerinin ortak hareket etmesi kanaatindeyim. Bu üçlüyü belirli zamanlarda bazı programlarla buluşturulması gerekmektedir. Yarın ortaya çıkacak tablodan bizler sorumlu olacağız. Saygılarımla.     


Seni sevdim gönülden, kalbimin sahibi oldun bilmeden, bu yürekte varolacaksın ebediyen, bunu bil çok seviyorum gerçekten.
Seninle doğdu bu yürek, sensin gönlüme eş, dudaklarım dudaklarındayken sanki can verdi bu yürek, senin kollarında ölmek dünyada en güzel şey olsa gerek..