Gönderen Konu: Nemlilik ve Yağış  (Okunma sayısı 1263 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı OLCAY

  • _ByKuS_
  • Admin
  • *
  • İleti: 8917
  • Rep Gücü : 674
  • Cinsiyet: Bay
  • O şimdi ****EVLİ****
    • Profili Görüntüle
    • boyacı
Nemlilik ve Yağış
« : Ekim 11, 2007, 11:39:20 ÖÖ »

Nemlilik ve Yağış

İklimi oluşturan diğer önemli bir eleman da nemlilik ve bunun sonucu oluşan yağıştır. İnsan ve diğer canlılar için çok önemli olan su, sıcaklık değişmelerine bağlı olarak katı, sıvı ve buhar haline gelir. Isınan su, buharlaşarak yükselir ve havaya karışır. Burada buhar halinde olduğu için gözle görülemez. Ancak havayla birlikte soğuyunca yoğunlaşır ve su tanecikleri oluşur. Bu tanecikler yer yüzünde sis, havada ise bulut görülürler. Hava içindeki nem yeterliyse ve soğuma da devam ederse, küçük su taneleri giderek büyür ve ağırlıkları artar. Büyüyen su taneleri yada bunların donmasıyla oluşan buz taneleri artık hava içinde kalamaz ve yer çekiminin etkisiyle yağış olarak yere düşer. Yağış olarak yere inen sular, ısınma sonucu yeniden buharlaşarak atmosfere yükselim ve bu döngü hep devam eder. Su dolaşımı adı verilen bu olaylar zinciri, yer yüzündeki nemin yer ve şekil değiştirmesidir.
Nem havadaki suyun veya su buharının başka bir adıdır.Hava içinde az veya çok her zaman nem bulunur.Nem iki şekilde ifade edilir. 1) Mutlak nem :1 m3 hava içindeki nemin gram olarak değeridir (m3/gr olarak ifade edilir). Bu değer atmosfer içindeki su buharının (nemin) miktarını gösterir. Nem, atmosfer içinde her yerde aynı miktarda değildir. Çünkü havanın sıcaklığı arttıkça nem taşıma yeteneği de artar. Buna karşılık sıcaklık düştükçe azalır. Böylece sıcakken daha fazla nem taşıyabilen hava,soğuyunca bunun hepsini taşıyamaz ve bir kısmını yağış olarak bırakır. 2) Bağıl nem (nisbî nem ): Hava, taşıyabileceği kadar nemi alırsa doyma noktası ulaşmış olur.Buna, doymuş hava denir. Havanın doyma miktarı da sıcaklıkla doğru orantılı olarak azalır veya çoğalır. Ancak hava her zaman taşıyabileceği kadar (doyma miktarı kadar ) nem taşımaz işte bu iki değer arasındaki oran, bağıl nem olarak ifade edilir. Yüzde (½) olarak ifade edilen bağıl nem, şu formülle gösterilir.



Başka bir ifadeyle bağıl nem,belirli sıcaklıkta bir hava kütlesini taşıdığı nemin, aynı sıcaklıkta taşıyabileceği neme oranıdır. Bağıl nem, sıcaklıkta mutlak nemin kontrolü altındadır. Bağıl nemin düşük olduğu yerlerde hava kurudur, yağış olmaz. Bağıl nem ½100�e ulaştığı zaman, hava doyma noktasına ulaşmış olur. Yağış, ancak bu noktada sonra başlar.

Hava içindeki mevcut nem olan mutlak nem ,yer yüzünde her tarafta aynı değildir. Genel bir kural olarak ekvator�dan kutuplara doğru azalır. Çünkü hava ekvator2da daha sıcak olduğu için nem taşıma yeteneği de fazladır.kutuplara gidildikçe azalır. Aynı enlemde bulunan denizler üzerindeki nem, karalara oranla daha fazladır.Bunun nedeni de, deniz suyunun doğrudan nemin kaynağı olması ve buharlaşarak atmosferi beslenmesidir.

Atmosferdeki nem, yoğunlaşarak yağışa dönüşür. Yoğunlaşma için bazı şartlar gereklidir.Bunlardan birincisi havanın soğumasıdır.Çünkü hava soğuduğu zaman taşıyabileceği nem miktarı düşer.Yani doyma noktası düşer ve daha az nem ile doygun hale gelir. Fazla nem ise yoğunlaşır.Su buharı veya nemin yoğunlaşması için başka bir şart da yoğunlaşma çekirdeklerinin bulunmasıdır. Havada bulunan çeşitli toz taneleri, bu bakımdan önemli rol oynarlar.

Yoğunlaşma, Sis, Bulut
Yoğunlaşma, yağışın ilk önemli şartı ve birinci aşamasıdır. Havanın soğumasıyla başlar. Yoğunlaşmanın ilk aşamasında, hava içinde küçük su tanecikleri oluşur.Bu tanecikleri hava içinde askıda kalabilir. Bu küçük su tanecikleri eğer yükseklerde oluşmuşsa buna bulut denir. Bulut içindeki sayısız su tanecikleri güneş ışınlarının tamamını geri yansıtır. Onun için bulutların rengi beyazdır.Bulutların bir özeliği de altlarının düz olmasıdır. Bu da bulutların alt seviyesinin yoğunlaşma düzeyine çakışmasından dolayıdır.Bulutlar çeşitli yükseklikler oluşur. Yüksekliklerine göre; alçak bulutlar, orta bulutlar ve yüksek bulutlar olmak üzere üç gruba ayrılır. İnsanlar için içerisinde çok miktarda su buharı bulundurdukları için koyu renkli görülür ve kara bulut (kümülüs) olarak nitelendirilirler



Bulutluluk , gök yüzünün bulutlarla kaplı olma oranını ifade eder. Bulutluluk, güneşlenme ve yağış yönünden insanları yakından ilgilendirir. İklimin önemli etmenlerinden de birisidir. Nefometre adı verilen ve çeşitli aynalardan oluşan aletlerle ölçülen bulutluluk, meteoroloji istasyonlarında ölçülerek gruplandırırlar. Bu da, gökyüzünü kaplayan bulutların miktarı, tümü 10 olarak kabul edilen gökyüzüne oranlanmasıyla bulunur. Bulutluluk için meteoroloji istasyonlarında şu ölçüler kullanılmaktadır.

Açık Gün: Bulutluluk onda 0-2
Bulutlu Gün: Bulutluluk onda 2-8
Kapalı Gün: Bulutluluk onda 8-10

Günlük bulutluluk 7, 14 ve 21�de yapılan gözlemlerin ortalanması alınarak bulunur.

Sis, bulutun yerde oluşmuş şekildedir (Şekil:32). Görüşü engellediği için özellikle ulaşım üzerinde olumsuz etkiler yapar. Ayrıca kışın kentler üzerinde oluşursa, hava kirliliğinin zararını daha da artırır. Sisler kara sisleri kıyı ve deniz sisleri ile orografik sisler olmak üzere üç büyük grupta toplanır.

Yağış atmosferdeki su buharının yoğunlaşarak sıvı katı halde yer yüzüne inmesi olayıdır.Plüviyometre (yağış ölçer) adı verilen bir aletle ölçülür.Yıllık yağış miktarı mm,cm ve m olarak, günlük yağış miktarı ise m2/ kg ile ifade edilir (1 m2�ye 1 kg.lık yağış, 1mm yükseklik tutar).







Yer yüzünde aynı miktarda yağış alan noktaların birleştirilmesiyle eş yağış eğrileri (izoyet) elde edilir. Bunlarla çizilen haritalar da yağış haritalarıdır.

Yağışın oluşumu ve tiplerine geçmeden önce iki kavramın bilinmesi gerekir.Bunlar hava kütlesi ve cephedir.

Hava Kütlesi: büyükçe bir kara parçası veya deniz üzerinde uzun süre kalan hava, üzerinde bulunduğu ortamın şartlarından etkilenir.Söz gelişi bir süre okyanus üzerinde bulunan hava, bol miktarda nem kazanır. Kışın Asya içinde bekleyen hava ise iyice soğur ve nem kaybeder.Onun için atmosferdeki havanın çeşitli bölümleri, değişik özelliktedir. Sıcaklık ve nem bakımından benzer özelliklere sahip olan hava bölümlerine hava kütlesi denir. Hava kütlesi uzun süre bekledikleri alanlar üzerinde oluştukları için bunlara doğuş bölgeleri denir,kutuplar,ekvator çevresi,okyanuslar ve büyük karalar hava kütleleri için doğuş bölgeleridir .Bu bölgeler göre hava kütleleri de çeşitli isimle alır ekvatoral hava kütlesi, kutupsal hava kütlesi, okyanusal hava kütlesi, karasal hava kütlesi gibi.Hava kütleleri, doğuş bölgelerin özelliklerini gittikleri yerlere taşırlar. Ancak yolları çok uzun olursa doğuş bölgelerinin özellikleri kısmen değişir ve zamanla geçtikleri yerlerin özelliklerinde kazanırlar.

Cephe : Hava kütleleri genellikle hareket halindedir. Böylece bir yer aynı mevsim içinde değişik karakterdeki hava kütleleri tarafından işgal edilir. Bazen de farklı karakterdeki hava kütleleri birbiriyle karşılaşır.İşte bu karşılaşma alanlarına cephe adı verilir. Cephelerde hafif olan sıcak hava kütlesi ağır olan soğuk hava kütlesinin üstüne yükselir. Cepheler, bir yerin iklimi üzerinde çok önemli etkiler yapar. Yer yüzünün en çok yağış alan yerleri, Genellikle cephelerin sok oluştuğu alanlardır.

Yoğunlaşmayı doğuran etkenler dikkate alınarak yağışlar üç başlık altında toplanır
Orografik yağışlar
Cephe (Hava kütleleri karşılaşması) yağışları
Yükselme (konveksiyon) yağışları