Gönderen Konu: Yağmur ve Yağışlar  (Okunma sayısı 1219 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı OLCAY

  • _ByKuS_
  • Admin
  • *
  • İleti: 8917
  • Rep Gücü : 674
  • Cinsiyet: Bay
  • O şimdi ****EVLİ****
    • Profili Görüntüle
    • boyacı
Yağmur ve Yağışlar
« : Ekim 11, 2007, 11:35:11 ÖÖ »

Havada her zaman su vardır. Gökyüzü açık olduğu zaman havadaki su buhar halindedir. Bulutlarda ise tersine, sıvı haldedir, toz gibi çok ince tanecikler halinde havada asılı durur. Ama bunların birçoğu biraraya gelip birleşince iri bir damla oluşur, bu da çok ağır olduğundan yere düşer, böylece yağmur yağar. Sağanak, çisenti, karla karışık yağmur (sulusepken) belli başlı yağmur çeşitleridir.

Bir Sıcaklık Sorunu

Atmosferdeki suyun yoğunlaşması, sonra bulutların içinde damlaların irileşmesi sıcaklığın düşmesinden ileri gelir. Bu olgu, hareket halindeki havanın bir dağa rastlaması sonucunda ortaya çıkabilir: buna engel yağmuru denir.

Bir sıcak hava kütlesi bir soğuk hava kütlesiyle karşılaştığı zaman da yağmur oluşabilir. Bu iki hava kütlesi arasındaki temas bölgesine cephe ve bu bölgede görülen yağışa da cephe yağmuru denir. Bu çeşit yağışlar ılıman bölgelere özgüdür.

Bundan başka, toprak sıcak olduğu zaman hava yukarılara doğru çıkar ve oralarda soğur. O zaman yukarıda bulutlar oluşur ve yağmur düşer: güneşin yeri çok ısıttığı Ekvator bölgelerinde bu yüzden her gün öğleden sonra yağmur yağar. Yazın görülen bazı şiddetli sağanaklar da bu şekilde oluşur.

Kar ve Dolu

Sıcaklık sıfırın altına düştüğü zaman su donar ve katılaşır, yani buza. dönüşür. Kışın sıcaklık düşük olduğu zaman, yerde olduğu gibi yükseklerde de bulutların içinde yavaş yavaş çevresi yıldızlı hafif buz kristalleri oluşur, sonra bunlar ufak ya da iri yumaklar halinde birleşerek ağır ağır yere düşer, böylece kar yağar.

Hava birdenbire soğuduğu zaman su damlaları küçük buz parçacıklarına dönüşür, dolu denen bu buz parçacıkları şiddetle yere düşer. Ilıman bölgelerde dolu yağışı daha çok ilkbaharda ya da yazın görülür. Dolu taneleri genellikle bir santimetre çapındadır, ama bazen bunların arasında güvercin yumurtası iriliğinde olanlara da rastlanır.

Önemli Bir Görev

Yağmur, kar ve dölü genel olarak yağış terimiyle belirtilir. iklimin oluşumunda ve insanoğlunun geleneksel çalışma düzeninde bunların önemli bir yeri ve görevi vardır. Çünkü yağmurun miktarına ve yağış mevsimine göre şu ya da bu tarım bitkisi yetiştirilir. Kar da faydalıdır: kışın kar, toprağı örterek köklerin donmasını önler. Dolu ise her zaman zararlıdır: ekili topraklan döverek bir bölgedeki bütün ürünü birkaç saat içinde mahvedebilir.

Bu çeşit âfetleri önlemek için başvurulan yöntemler arasında en yaygını, dolu taşıyan bulutların top ateşiyle dağıtılmasıdır. Buna karşılık kurak bölgelerde sunî yağmur yağdırmağa çalışılır; yoğunlaşma 'mekanizmasını harekete geçirmek için bulutlar karbon karı ya da gümüş iyodür tanecikleriyle bombardıman edilir.

Yağmurölçer

Yağmurölçer, yağmuru toplayan huni biçiminde bir kaptır. Bu kap, üzeri milimetre ölçüsünde bölümlere ayrılmış bir boruya bağlıdır. Bölüm çizgilerine bakılarak boruda birikmiş olan suyun yüksekliği anlaşılır. Bazı yağmurölçerlerde ölçme-yazma düzeneği vardır: yağmurla düşen su miktarı, hattâ dolunun düşüş şiddeti otomatik olarak kâğıda kaydedilir.

Meteoroloji istasyonlarında her türlü yağmurölçer bulunur; bunlardan elde edilen kayıtlara bakılarak günlük, aylık ve yıllık yağış ortalamaları hesaplanır.

Yağmur ve Bitkiler

Yağışların bolluğu enleme, en çok esen rüzgârlara, yükseltiye v.b. göre değişir ve bitkiler için son derece .önemlidir. Hemen hemen hiç yağmur düşmeyen çöllerde bitki örtüsü de yok gibidir. Yılda üç aydan altı aya kadar yağmur yağan (muson) tropikal ülkelerde ve özellikle Ekvator bölgelerinde ısıya eklenen su, gür bir bitki örtüsü yaratır.

Çamur Yağmuru

Bazı bölgelerde (Büyük Sahra, Kuzey Afrika, tropikal ülkeler) atmosferde meydana gelen burgaçlar, bazen kum ve mil tozlarını bulutlara kadar yükseltir. Sonra bunlar sarı ya da kırmızımsı bir çamur yağmuru halinde yere iner («kan yağmuru»).

Çiy ve Kırağı

Sabaha karşı toprak çok soğur. Havadaki su yere değince yoğunlaşır ve su damlacıkları bitkilerin üstünde birikir: çiy budur. Çiy donarak buza dönüşürse buna da kırağı denir.