Gönderen Konu: İÇ KUVVETLER  (Okunma sayısı 2581 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı OLCAY

  • _ByKuS_
  • Admin
  • *
  • İleti: 8917
  • Rep Gücü : 674
  • Cinsiyet: Bay
  • O şimdi ****EVLİ****
    • Profili Görüntüle
    • boyacı
İÇ KUVVETLER
« : Ekim 11, 2007, 12:18:28 ÖS »

İÇ KUVVETLER
Mantonun etkisiyle yerkabuğunun hareket etmesineyerkabuğu hareketleri (Tektonik Hareketler) denir. Buna göre; Enerjisini yerin derinliklerinden alan ve yeryüzünün şekillenmesinde etkili olan yapıcı kuvvetlere İç Kuvvetler denir.
İç kuvvetler 4 grupta incelenir.Bunlar;
� Dağ Oluşumu (Orojenez)
� Kıta Oluşumu (Epirojenez)
� Volkanik Faaliyetler (Volkanizma)
� Depremler (Seizma)
A- DAĞ OLUŞUMU (OROJENEZ)
Mağmanın yerkabuğuna yaptığı etkiyle hareketlenen yerkabuğu parçaları sıkışarak kıvrılma ve kırılmalara uğrar bunun sonucunda oluşan yükselme ve alçalmalara Dağ Oluşumu (Orojenez) denir.
Orojenez 2 şekilde olur.
1- Kıvrılma: Tabakalar esnek yapıdaysa yan basınçlar sonucu kıvrılarak yükselir. Bunun sonucunda yüksekte kalan kubbemsi kısımlara Antiklinal alçakta kalan çukur alanlarada Senklinal denir. Avrupada Alp'ler, Asyada Himalayalar, Ülkemizde Toros ve K.Anadolu Dağları kıvrılmanın eseridirler.


2- Kırılma: Yanlardan bastırılan tabakalar eski zamana aitlerse sert yapıdadırlar ve kıvrılmayıp kırılırlar. Bu olay sonucunda da yüksekte kalan kısımlar Host Alçakta kalan çöküntü alanlarıda Graben adını alırlar.Ülkemizin Ege Bölgesinde kıyıya dik uzanan dağlar bu şekilde oluşmuştur. Grabenler yani çöküntü hendekleri bir göl yada akarsu vadisi de olabilirler. Grabenlerle horstlar arasındaki kırığa Fay denir. Fay hatları deprem açısından en riskli alanlardır. Ayrıca kaplıcalar ve volkanlarda fay hatlarının dağılışı ile paralellik gösterirler.

B- KITA OLUŞUMU (EPİROJENEZ)
Kara parçları mağmanın üzerinde adeta yüzer ve bu belli bir dengeye bağlıdır.(İzostatik Denge) ancak;
� İklim değişiklikleri,
� Yeni dağ oluşumları,
� Yüksek arazinin fazla aşınması,
� Deniz çukurlarının tortulanmayla fazla dolması,
gibi olaylar sonucu izostatik denge bozulması ile karaların yada deniz tabanlarının gösterdiği yükselme yada alçalma faaliyetine (Kıta Oluşumu) Epirojenez denir.
Ülkemizde ergene havzası ve çukurovanın her yıl 1 mm çökmesi epirojeneze örnektir. Yada iskandinav yarımadasının buzul çağında üzerinde oluşan buzulların erimesiyle hafiflemesi sonucu bugün heryıl bir kaç mm yükselmeside buna bir örnektir.
C- VOLKANİK FAALİYETLER (VOLKANİZMA)
Mağmanın yerkabuğunun zayıf kısımlarından yeryüzüne doğru yükselmesine Volkanizma denir.
İkitürli volkanizma vardır.
1- Derinlik Volkanizması
Mağmanın yerkabuğu çatlaklarında kalıp, yeryüzüne çıkamadığında oluşan volkanik faaliyettiryerin altında soğuyan ve dış kuvvetlerin aşındırmasıyla yeryüzüne çıkan bu yapılara dayk denir. Ankara ve Afyon kaleleri böyle oluşan tepelerin üzerinde kurulmuştur. (İç Püskürük Taşlar)
2- Yüzeysel Volkanizma
Mağmanın yeryüzüne çıkarak yaptığı faaliyetlerdir. Katı sıvı yada gaz halindeki mağma ürünlerinin yeryüzüne çıktığı ve kendi oluşturduğu konik biçimli yeryüzü arızalarına Volkan yada Yanardağ denir.
Kalderaya örnek (Karakato Volkanı)
Zaman zaman püskürmekte olan volkanlara Aktif Volkan faaliyeti durmuş olanlara Sönmüş Volkan adı verilir.Volkanlardan çıkan akışkan maddelere Lav katı maddelere ise Tüf denir.
Volkanların ağız kısımlarına Krater denir. Sönmüş volkanlarda buralar su ile dolarak Krater Gölü olabilirler. Kraterlerin büyük bir patlama sonucu oluşmuş daha geniş olanlarına Kaldera denir. Özellikle yüzeysel volkanizma sırasında bazen gaz patlaması sonucu oluşan çukurluklara Maar denir. İç anadoluda çok yaygındır.
Not: Volkanik sahalar mineralce zengin olduklarından tarıma elverişlidirler. Ancak yerleşim açısından tehlikeli yerlerdir.

Türkiyedeki Volkanik Sahalar
Ülkemizde özellikle 4.Zamanda birçok volkanik dağ oluşmuştur. Bunlar günümüzde faaliyeti sona ermiş volkanlardır.
Bölgelerimizde yanardağların dağılışı şöyledir; D.Anadolu Bölgesi: B. ve K.Ağrı,Süphan,Tendürek,Nemrut Daağları.
İç Anadolu Bölgesi: Erciyes,Hasandağ,Melendiz,Karacadağ,Karadağ ve Karapınar Bölgesi.
GD.Anadolu Bölgesi: Karacadağ
Karadeniz Bölgesi: Köroğlu Dağları
Akdeniz Bölgesi: Hatay (Hassa Bölgesi)
Ege Bölgesi: Kula Yöresi (Manisa)
D- DEPREMLER (SEİZMA)
Yerkabuğundaki hareketlenmelerin oluşturduğu sarsıntıların yeryüzüne dalgalar halinde yayılmasına Deprem denir.
Üç türlü deprem vardır;
1- Volkanik Depremler
Volkanik püskürmeler sırasında oluşan sarsıntılarla olur.Etki alanları dar depremlerdir.
2- Çöküntü (Göçme) Depremler
Eriyebilen kayaçların bulunduğu karstik sahalarda yer altında oluşmuş boşlukların tavanlarının çökmesi ile oluşan depremlerdir.
3- Tektonik Depremler
Yerkabuğunda meydana gelen hareketlenmeler sonucu oluşan kırılma, sıkışma, ve yer değiştirmelerden kaynaklanan sarsıntılardır. Etki alanları ve hasarları en fazla olan depremlerdir.
Deprem bilimine sismoloji, şiddetini ölçen alete sismograf denir. Depremin şiddeti Richter yada Mercalli ölçekleri ile belirtilir. Depremin yerin altında oluştuğu iç merkeze Hiposantr, bu noktaya en yakın yeryüzündeki merkeze dış merkez yani Episantr denir.
Pasifik Okyanusu, Japonya, D.Hint Adaları, Akdeniz ve Batı Amerika yeryüzünde depremlerin en fazla olduğu yerlerdir. Buna karşın daha eski jeolojik devirlerde oluşan D.Avrupa, Sibirya, Kanada, Avustralya,Grönland ve İskandinav Yarımadası'nda hiç deprem olmaz.
Türkiyede Depremler
Ülkemiz oldukça faal olan Akdeniz Deprem Kuşağında yer alır. Buna göre ülkemizde deprem kuşakları 3 ayrı fay kuşağına paralel olarak uzanır.Bunlar;
1- K.A.F.: (Kuzey Anadolu Fay Kuşağı) Saroz Körfezinden başlayarak Marmara Denizi, Sapanca Gölünden Van Gölünün Kuzeyine Kadar uzanır.
2-B.A.F.: (Güney Anadolu Fay Kuşağı) Güney Marmara ve Ege Bölgesindeki Doğu-Batı uzantılı kıyıya dik uzanan kırıklı sahalardan oluşur.
3-D.A.F.: (Doğu Anadolu Fay Kuşağı) Hataydan İskenderun Körfezi, K.Maraş, Bingöl ve Van'a Kadar uzanır.
Türkiye'de En Az Tehlikeli Bölgeler
� Tuz Gölü ve Çevresi
� Taşeli Platosu
� Güneydoğu Anadoluda Mardin Eşiği
� Ergene Havzası