Gönderen Konu: Diyabetli çocuğunuzu kısıtlamayın  (Okunma sayısı 1456 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Gamzeli

  • _Gamzeli_
  • Admin
  • *
  • İleti: 18871
  • Rep Gücü : 2045
  • Cinsiyet: Bayan
  • Bana Sen Lazımsınn...
    • Profili Görüntüle
    • Ahmet Maranki
Diyabetli çocuğunuzu kısıtlamayın
« : Şubat 27, 2008, 12:41:10 ÖÖ »

Diyabetli çocuğunuzu kısıtlamayın


 
 
Ailenin, diyabetli çocuğuna doğru yaklaşımı, çocuğun diyabetle yaşamasında kolaylık sağlıyor. İstanbul Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği Diyabet Ekibi Uzman Psikologu Dr. Derya Toparlak, okul çağındaki diyabetli çocukların hareketini kısıtlamamak, yaşıtlarıyla birlikte olmalarına izin vermek ve okuldaki faaliyetlere katılmasını desteklemenin, dışlanmışlık duygusunu önleyeceğini vurguladı.

İstanbul Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği’nde görevli Diyabet Ekibi Uzman Psikologu Dr. Derya Toparlak, günümüzde diyabet tedavisinin amacının, fiziksel iyiliği sağlamanın yanında günlük yaşamın normale en yakın biçimde sürdürülmesini başarmak olduğunu belirtti.

Diyabetin hangi yaşta başlarsa başlasın kişide ve ailesinde bazı duygusal tepkilere neden olduğunu ifade eden Toparlak, diyabetli çocuğa yaklaşım tarzının önemli olduğunu söyledi. Toparlak, şunları kaydetti: “Diyabetliyi anlama ve ona uyum sağlamada çocuğun kaç yaşında olduğu önemlidir. Çocuklar değişik yaşlarda farklı öğrenir, farklı düşünür ve farklı hissederler. Diyabetli çocuğa doğru yaklaşım çocuğun diyabetle yaşamasında kolaylık sağlar. 6 yaşındaki bir çocukla 16 yaşındaki bir gence diyabeti kontrol etmesi için öğretilecek şeyler ve yapılacak yardımlar farklıdır. Bu nedenle aileler çocukların büyüme ve gelişme dönemlerini bilerek çocuklarını yetiştirmelidir.”

OKUL ÇAĞI

Psikolog Derya Toraman, 6-12 yaşlarını kapsayan okul çağındaki çocukların hastalık ve sağlık konusunda bilinçli olduklarını ifade ederek, bu yaştaki çocuğa diyabetin anlatılması gerektiğini dile getirdi. Toparlak, şunları söyledi: “Okul çağı çocuğunun en önemli özelliği fiziksel gelişiminin çok iyi olması ve çok hareket etmesidir. Bu çocukların hareketini kısıtlamamak yaşıtlarıyla birlikte olmalarına izin vermek okuldaki faaliyetlere katılmasın desteklemek gerekir. Bu dönemde çocuğun okuldaki özel günlere katılması sağlanarak çocuğun dışlanmışlık duygusu engellenir. Okulda ilişkileri düzenli aralıklarla sürdürmek sizin de onların da kendilerini daha iyi hissetmesine neden olur. Okul yılları boyunca çocuğun diyabet anlayışı ve diyabetli olmakla ilgili ne hissettiği gelişir ve olgunlaşır. Sınıfta ve okulda başka diyabetli yoksa kendinin farklı olduğunu onları birbirinden ayıran şeyleri olduğunu öğrenmelidir.”

YETİŞKİN ÇAĞI

12 yaşından sonraki dönemin “adolesan dönemi” olarak adlandırıldığını belirten Toparlak, şöyle devam etti: “Bu dönem çocuk ve aile için bazı güçlüklerin oluştuğu dönemdir. Çocuk, anne-babadan kopmaya çalışırken onların ilgi ve sevgisine ihtiyaç duyar. Sürekli çelişki içindedir. Kendine uygun kimlik arar, sürekli duygularını ve bedenini inceler. Geçmişten çok gelecekle ilgilenir. Hastalıklarla ilgili bilgisi de artar. Sorgulama dönemi olması diyabete uyumu güçleştirebilir. Bu durumda ailenin çocukla iyi iletişim kurması bundan sağlık ekibini de haberdar etmesi gerekir. Böylece bozulan düzen tekrar kurulacak ve ergen sorumluluklarını kabullenecektir.”
 


Seni sevdim gönülden, kalbimin sahibi oldun bilmeden, bu yürekte varolacaksın ebediyen, bunu bil çok seviyorum gerçekten.
Seninle doğdu bu yürek, sensin gönlüme eş, dudaklarım dudaklarındayken sanki can verdi bu yürek, senin kollarında ölmek dünyada en güzel şey olsa gerek..