Gönderen Konu: Çocukların sağlığını korumanın sihirli bir formülü yok  (Okunma sayısı 1380 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Gamzeli

  • _Gamzeli_
  • Admin
  • *
  • İleti: 18871
  • Rep Gücü : 2045
  • Cinsiyet: Bayan
  • Bana Sen Lazımsınn...
    • Profili Görüntüle
    • Ahmet Maranki

Çocukların sağlığını korumanın sihirli bir formülü yok


Memorial Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Dr. Gökhan N. Mamur, çocuk hastalıklarıyla ilgili genel bir yaklaşımda bulunurken nezle, mide üşütmesi, zatürre, bademcik iltihabı ve kızıl hakkında kısa kısa bilgileri bizlerle paylaştı.

Bilimsel olarak özellikle çocuk hastalıkları alanında ilgi yaklaşık 200 yıl önce başladı. Bu dönemden sonra "Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı" çeşitli hastanelerde kurularak 0-18 yaş gruba bölümlerinde hizmet verilmeye başlandı. İsim içeriğinde görüldüğü gibi, bu anabilim dalı yalnızca hastalık değil aynı zamanda çocukların sağlıklarının nasıl korunacağı yönünde de hizmet vermektedir.

Muayeneye gelen anne ve babaların sıklıkla sordukları soru, çocuğumuzun sağlığını nasıl koruyabilecekleri yönünde. Birinci gerçek; sihirli bir formül yok! İkinci gerçek, hayat bir dengeden ibarettir! Üçüncü gerçek, bu işin bir mantığı var!

Çocuğunuzla ilgili aşağıdaki soruları yanıtlayın:
1. Çocuğuma sevgi ve şefkat gösteriyor muyum?
2. Çocuğumu koruyor muyum?
3. Çocuğumun eğitimi ile ilgileniyor muyum?
4. Çocuğuma temiz su ve gıda sağlıyor muyum?
5. Onu sağlıklı çocuk muayenesine götürüyor muyum?
6. Aşılarını yaptırıyor muyum?
7. Sağlam çocuk muayenesinde doktorum çocuğumun sağlıklı büyüdüğünü söylüyor mu?
8. Onun ellerini düzenli olarak yıkıyor muyum?
9. Bir hafta üzerinden çocuğumun beslenmesini değerlendirdiğimde dört ana besin grubundan dengeli besleniyor mu?
10. Çocuğum yaşına göre düzenli uyuyor mu?

Bu sorulara yanıtınız evet ise çocuğunuz bu dünyadaki en şanslı çocuklar sınıfına girmektedir; emin olun ve kendinize güvenin.

Doğanın çocukları koruyan çok güçlü ve rayına oturmuş mekanizmaları var. Bu dengeleri bozmadan, çocuklarımıza bakmalı ve ancak yoldan çıkınca tekrar o düzleme almak için yardımcı olmalıyız. İşte o düzenin zaman zaman bozulma gösterdiği durumlara birkaç örnek;

Nezle (rinovirüs infeksiyonu): Çoğu zaman etken virüslerdir, (böyleyse antibiyotikten etkilenmez.) Burun akıntısı, tıkanıklığı, öksürük, hapşırma, boğaz ağrısı ve ateşle kendini belli eder. İlk bir hafta boyunca belirtiler gürültülüdür ve öksürük 3-4 hafta devam edebilir. Dahası 1-9 yaş dönem arasında çocukların savunma sistemleri daha henüz tecrübesiz olduğu için yılda 6-12 kez nezle olabilirler. Yani bir yılı hasta geçirebilirler. Nezlenin kendisi çok sorun yaratmaz ancak yanında oluşabilecek orta kulak iltihabı, sinüzit, zatürree, bronşiyolit ve benzeri hastalıklar yakın ilgi ister.

Mide üşütmesi (akut gastroenterit): Çoğu zaman etken virüslerdir, (böyleyse antibiyotikten etkilenmez.) Ateş, ishal, kusma ile kendini belli eder ve genelde ilk üç gün gürültülü seyreder. Yedinci güne doğru gittikçe düzelir ve 14 güne kadar iyileşir. Burada önemli olan sıvı kaybının önlenmesidir dolayısıyla sıvı alımı çok, çok önemlidir. Yaş küçüldükçe hastalığın ciddiyeti artar.

Zatürre (Pnömoni): Akciğerlerin en uç noktalarının iltihaplanmasıdır. Genelde yüksek ateş, halsizlik ve öksürükle karşımıza çıkar. Bu durumda morarma bile söz konusu olabilir. Böyle bir durumda doktorunuza gitmeyi ihmal etmeyin.

Bademcik iltihabı (tonsillit): Bademcikler vücuda girişin ilk savunma merkezlerinden biridir. Nitekim en çok mikroba maruz kalanlardır. Çocuğumuzda ateş, boğaz ağrısı ve yutkunma güçlüğü söz konusudur. Bu durumda doktorunuza gidince doktorunuz boğaz kültürü isteyebilir. Eğer beta mikrobu çıkarsa antibiyotik tedavisi gerekecektir. Çıkmazsa merak etmeyin, ayakta atlatılacaktır.

Kızıl: Bu hastalık beta mikrobu nedeniyle olur. İlk başta genelde yüksek ateş, boğaz ağrısı mevcuttur. Takip eden günlerde ince, ele gelen kırmızı bir döküntü söz konusudur. Hatta vücudun bazı bölgelerine hafifçe dokunursanız zımpara kâğıdı gibi bir doku söz konusudur. Bu hastalığın antibiyotik ile tedavi edilmesi gerekir.
 


Seni sevdim gönülden, kalbimin sahibi oldun bilmeden, bu yürekte varolacaksın ebediyen, bunu bil çok seviyorum gerçekten.
Seninle doğdu bu yürek, sensin gönlüme eş, dudaklarım dudaklarındayken sanki can verdi bu yürek, senin kollarında ölmek dünyada en güzel şey olsa gerek..