Gönderen Konu: Çocuklarda kekeleme  (Okunma sayısı 1683 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Gamzeli

  • _Gamzeli_
  • Admin
  • *
  • İleti: 18871
  • Rep Gücü : 2045
  • Cinsiyet: Bayan
  • Bana Sen Lazımsınn...
    • Profili Görüntüle
    • Ahmet Maranki
Çocuklarda kekeleme
« : Şubat 26, 2008, 11:53:13 ÖS »

Çocuklarda kekeleme


Çocuğun konuşmasının zamanlamasında ve akıcılığında bozulma söz konusudur, seslerin ve hecelerin sık uzatılması ve tekrar edilmesi olabilir. Hece ve kelimeleri söylerken duraklama olabilir. Bazen söyleyemediği kelimeyi konuşmamak için kişi başka kelimeler kullanmaya çalışabilir. Kelime yinelemeleri olabileceği gibi hece yinelemelerinde olabilir.

Genelde 2-4 yaşları arasında olan kekemelik normal olarak karşılanır. Kekemeliğin %90 geçici olmakla beraber %10 kadarı kalıcı olabilir. Israr eden kekemeliklerde gerekli müdahalenin yapılması gerekir. Bazı durumlarda kekemelik dalgalanmalar şeklinde değişik dönemlerde görülebilir.

Ailenin çocuğun kekemeliğine dikkat çekmemesi gerekir. Çocuk kekelemeye başladığında sanki normal konuşuyormuş gibi davranmak önemli bir noktadır. Eğer dikkat çekerse, uyarırsa çocuğun anksiyetesi daha da artar, bu da konuşmanın daha da bozulmasına neden olur. Kekemelik durumunu değişik stres etkenlerinin, kaygı durumlarının, aşırı kontrolcü ebeveyn davranışlarının, yeni hayat aşamasında (kardeş doğumu, okula başlama gibi) uyum güçlüklerinin kekemeliğin şiddetini artırdığı konusunda klinik veriler mevcuttur. Kekemelik belli bir süre geçmez ise anne babaların zaman kaybetmeden çocuklarını çocuk psikiyatrisine götürmeleri gerekir. Belli bir yaştan sonra kekeleme için konuşma, nefes ve ritim egzersizleri verilir. Bu egzersizler ile çocuğun durumuna eşlik eden kaygı durumlarını azaltmak amacı ile ilaç tedavisi de uygulanabilir. Yurt dışında konuşma terapisti yetiştiren dört senelik fakülteler olmasına karşın ülkemizde kekemelik profesyonel anlamda ele alınmamaktadır.

Bu arada kekemelikten dolayı çocukta gelişebilecek özgüvenin zedelenmesi, sosyal ortamlara girmek istememe ile birlikte sosyal fobi, etrafta konuşmaktan kaçınma, arkadaş ilişkilerinde bozulmalar, ders ve okulda konuşmak istemediği için uyum güçlükleri, içe çekilme, kendini ifade etmekte zorluk, kronik depresyon gibi durumlar görülebilir. Bu nedenle eşlik eden bazı psikiyatrik sıkıntılar için psikoterapi ve ek ilaç desteği yapılmalıdır.

 


Seni sevdim gönülden, kalbimin sahibi oldun bilmeden, bu yürekte varolacaksın ebediyen, bunu bil çok seviyorum gerçekten.
Seninle doğdu bu yürek, sensin gönlüme eş, dudaklarım dudaklarındayken sanki can verdi bu yürek, senin kollarında ölmek dünyada en güzel şey olsa gerek..