Gönderen Konu: FAL NEDİR..?  (Okunma sayısı 1662 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı pudra_shekeri

  • ByKuS
  • *
  • İleti: 1864
  • Rep Gücü : 330
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
FAL NEDİR..?
« : Aralık 26, 2007, 05:12:50 ÖS »

Fala inanmayın ama falsızda kalmayın..! Bu sözü duymayanınızın olduğunu sanmıyorum. Peki hiç düşündünüz mü nasıl oluyor da oluyor..?

Herkes yaşamındaki bazı dönemleri merak eder. O dönemler özel dönemlerdir. Acaba o dönemlerde neler olacaktır? Gelecek öğrenile bilinir mi? Buna imkan var mı?

Fallar çok çeşitlidir. Dünyada kullanılan yada bilinen fal sayısı binden fazladır desek abartmış olmayız.

Her Şeye rağmen gelecek yinede belli ortamlar ve metotlar içinde görülebilir.

Falların hepsinde amaç hep aynıdır. Geleceğin görülmesine çalışılır. Bunların bazıları üst düzeyde bilgi gerektiren mistik veya akült yöntemlerdir. Daha da ötesi doğuştan gelen bazı algılama yöntemleridir. Benim burada sizlere açıklayacağım fallar bunların dışında; Mistizm gerektirmeyen yöntemler olacaktır.

İnsanoğlu varoluşundan bu yana gelecek hakkında çeşitli öngörülerde bulunmak ve önceden öğrenmek dürtüsünü yenememiştir. Bu güçlü dürtü ile birlikte geleceği tahmin yöntem ve araçlarını içeren fallar (kehanet sanatları) ve bu falların uygulanmasından elde edilen kehanet doğmuştur. Günümüzde falların çağa ayak uydurması sağlanarak, birer kehanet aracı olmaktan çok kişinin kendisini, içinde bulunduğu durumu, ve bilinçaltının mesajlarını elde etme yolunda kullanılır hale getirilmişlerdir.

Kehanet, akılsal ve sezgisel olmak üzere başlıca iki bölüme ayrılabilir. Akılsal kehanet yöntemleri arasında Astroloji (bir fal değildir), Tarot (kartomansi), I-Ching, El Falı (şiromansi), Numeroloji, Kahve Falı, Domino Falı, Zar Falı, yazıyı inceleme (grafoloji) ya da yüz hatlarını inceleme (fizyonomansi) olarak sayılabilir.

Sezgisel olanlar asıl kehanetleri teşkil ederler. Bunlar duygu olarak, fikir ve zihni aniden aydınlatan önceden biliş (prekognisyon) şeklinde ifade edilmektedir. Bu bir medyumluk türüdür ve burada herhangi bir biçimde aklı kullanma ve mantık yürütme söz konusu değildir. Bu gibi kehanetlerden bazıları akla ters düştüğü için zihin tarafından reddedilse bile yine de gerçekleşmektedir