Mediasten
Mediasten göğüs kafesinde yer alan, akciğerlerin arkasında kalan bölüm. Toraksın üstünden, diyaframa kadar uzanır. Kalp, kalbin büyük damarları, özafagus, trakea, frenik sinir, kardiak sinir, timus ve mediasten lenf nodlarını ihtiva eder. 3 bölüme ayrılır.
* Ön mediasten: Perikardın önü, sternumun arkasında yer alır.
* Orta mediasten: Ön ve arka mediasten arasında kalan kısım
* Arka mediasten: Perikardın arka kenarları, büyük damarlar ve vertebra korpusları arasında kalan kısımdır.
Megakaryoblast
Megakaryoblast, promegakaryosit öncülü bir hücredir ki promegakaryosit de megakaryosite dönüşür.
Merkezî sinir sistemi (MSS)
Merkezî sinir sistemi (MSS, zaman zaman İngilizce kısaltmasıyla: CNS yani "Central nervous system") sinir sisteminin en büyük bölümünü teşkil eder. Çevresel sinir sistemi ile birlikte davranış kontrolünde temel bir göreve sahiptir.
Miyelin Kılıf
Miyelin kılıf, sinir hücresinde (nöron) bulunur. Nöronun çevresini bir yağ tabakası şeklinde sarar. Beyaz renktedir. İmpulsların (uyarıların) daha hızlı bir şekilde iletilmesini sağlar. Duyu sinirleri miyelin kılıf bulundururlar. Aksonun üzerinde yalıtkan bir madde olarak bulunurlar.
Mukoza
Mukoza veya sümükdoku ektodermik kökenli kaplayıcı zarlardır. Epitel ile kaplıdırlar, emilim ve salgılamada görev alırlar. Bazı iç organları ve dış çevreye açılan bazı vücut boşluklarını kaplar.
Mukoza zarından salgılanan yapışkan, kalın sıvıya müküs, mukus veya sümük denir. Mukoz tabaka içeren vücut boşluklarına solunum yolunun büyük bir kısmı, bütün gastrointestinal kanal ve üretra dahildir.
Nefron
Nefron, böbreğin en küçük yapısal birimi. Nefron böbrekte idrarın yapıldığı morfolojik üniteyi oluşturur. Bir böbrekteki nefron sayısı 1–3 milyon arasındadır. Nefronlar ortak açılma kanalları ile böbrek papillaları üzerindeki deliklere açılırlar. Böylece oluşan idrar ilk olarak kalikslerde ve dolayısı ile pelviste biriktirilmiş olur. Sağ ve sol böbreklere gelen günlük kan akımı 1,5 tonu bulur. Nefronlarda gerçekleşen süzme (filtrasyon), salgılama (sekresyon) ve geri emilme (reabsorpsiyon) aşamalarından sonra idrar şeklinde atılan miktar 1,5 lt kadardır.
Nervi Craniales
Nervi craniales (encephalici) (Kafa çiftleri,Kranial sinirler), Merkezî sinir sisteminden (Systema nevrosum centrale) çıkarak çevreye dağılan, Çevresel sinir sisteminin (systema nevrosum periphericum) beyinden çıkan (encephalic) bölümüdür.
Toplam 12 sinirden oluşur. Tümü beyin tabanından çıkarak kafatasındaki deliklerden geçerler.N.Vagus hariç baş ve boyun bölgesine yayılırlar. N. vagus ise Thorax (göğus boşluğu) ve Abdomen'e (karın boşluğu) yayılır)
Notokorda
Notokord ya da Notokorda; kordatların (sırtipliklilerin) ilkel iskeletine denir. Bütün sırtipliklilerin embriyolarında, sırtta (dorsal) ortada, boyuna uzanan , segmentsiz ve bükülebilir sopa şeklinde bir uzantıdır. Embriyoda mezodermle aynı zamanda ve benzer şekilde oluşur. Ya ilkin izden ya da blastoporun dorsal dudağından ya da archentronun tavanının dışarıya doğru gelişmesinden oluşur. Omurgalıların gelişimlerinde, mezodermin bir kısmından oluşan omurga, notokordanın yerini alır. Bütün omurgalılarda, notokorda, embriyonik gelişim sırasında kısa bir süre görülür.
Omurilik
Omurilik (Medulla Spinalis) omurga denilen kemik bir yapının içinde boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan ve ortasında yine boydan boya bir kanal içeren merkezî sinir sisteminin bir parçasıdır. İlk lumbar omurun alt kenarına kadar devam eder; buradan itibaren sinirler atkuyruğu şeklinde yayılır. Yaklaşık olarak kadınlarda 43 cm, erkeklerde ise 45 cm uzunluğunda ve 35-40 gram ağırlığındadır. Ayrıca omurilik omurilik soğanından gelen refleksleri kontrol eder omurilik tam olarak beyinde başlar. Bu yüzden ense köküne vurulmamalıdır. Omurilik direkt beyinden çıkan emirleri gerçekleştirir. Ayrıca omurilik basit refleksler merkezidir.
Omurilik denen yapı dışta ak madde ve içte H şeklinde bir boz maddeden oluşur. Ak madde miyelinli sinirlerden;boz madde ise sinir hücrelerinin gövde kısımlarından ve miyelinsiz sinirlerden oluşur. Omuriliğin dorsal boynuzu duyusal sinirleri alır,ventral boynuzu ise motorik sinirleri alır.
Omurilik vücutta istemsiz davranışları ve refleksleri kontrol eder. Vücuttan beyine gelen sinirler omurilikte çapraz yaparak gelir. Bu sayede vücudun sol tarafını beynin sağ lobu, vücudun sağ tarafını ise beynin sol lobu kontrol eder. Omurilikte sinir dokunun en ilkel diziliş şekli korunmuştur.33 omurdan meydana gelmiş olan omuriliğin üzeri beyin gibi üç katlı zarla çevrilidir.Bunların arasında da omuriliği sarsıntı ve darbelerden koruyan Beyin-Omur ilk sıvısı(BOS) bulunur. Omuriliğin sağından ve solundan düzenli sıralanmış 31 çift duyu ve motor siniri çıkar.Omurilik, iç kısımda gri maddeden yani perikaryonlardan yani sinir hücre gövdelerinden, dış kısımda ise sinir liflerinden yani aksonlardan yani ak maddelerden meydana gelmiştir.Boz madde ak madde içerisinde kelebeğe benzer bir yapıya sahiptir.Ak maddenin beyaz görünmesinin nedeni aksonun içerdiği miyelin kılıfdandır.Boz maddenin sağ ve sol yanlarında yan, ön ve arka boynuzcuk olarak isimlendirilen üç kısım bulunur.Bu boynuzcukların görevleri şunlardır; a)Yan boynuzcuk,otonom sinir sisteminin merkezlerini içerir. b)Ön boynuzcuk(Ventral kök),motor nöronları içerir. c)Arka boynuzcuk(Dorsal kök),Duyu nöronlarını içerir.
Omurilik Soğanı
Omurilik soğanı (Medulla Oblangata, Bulbus, Myelencephalon), beyin ile omurilik arasında yer alır. Böylece beyin ve diğer vücut organları arasındaki bağlantıyı sağlar. Üstündeki ponstan sulcus pontobulbaris, altındaki omurilikten (Medulla Spinalis) foramen magnum ile ayrılır. Beyne giren bütün sinirler omurilik soğanından geçer. Omurilik soğanı, istemsiz çalışan iç organların kontrol merkezidir. Solunum, sindirim, hapşırma, kusma, yutma, çiğneme, idrar yapma gibi refleksleri kontrol eder.
Omuz
Omuz insan vücudunda kolların gövdeyle birleştiği yere verilen isimdir. Omuz bölgesinde ve omuz eklemini çevreleyen birçok damar sinir paketleri, kas gurupları bulunmaktadır. En önemli görevi ise bu özel yapısı ile kol hareketlerini mükemmel olarak sağlamaktır.
Omuz eklemine "Articulatio Humerus" denir. Bu eklem iki kemikten oluşur Humerus (pazu) ve Scapula (kürek). Clavicula (köprücük) kemiği ise Scapulan ve Sternum (döş) kemiği arasında bulunarak omuz eklemini Thoraxa (göğüs kafesine) bağlar. Omuzun alt tarafında kalan çukurluğa ise Axiller Çukur (koltuk altı) denir.
Organ
Organ, biyolojide belirli bir görevi veya görevler bütününü yapan doku grubudur. Latince organum ("alet, araç") sözcüğünden türemiştir.
Sıradan hayvanlar (insanlar dahil), kalp, akciğer, beyin, göz, mide, dalak, pankreas, böbrekler, karaciğer, bağırsaklar, deri, rahim ve idrar torbası gibi organlara sahiptirler.
İlgili organlar bütününe organ sistemi denir.
Otopsi
Otopsi, bir cesedin ölüm nedenini belirlemek için yapılan tıbbi inceleme işlemi.
Otopsi genellikle ailenin isteği üzerine yazılı izin vermesi nedeniyle yapılır. Adli vakalarda ise savcının isteği üzerine otopsi yapılır ve aileden izin alınması gerekmemektedir.
Parasempatik Sinir Sistemi
Parasempatik sinir sisteminin nörotransmitteri asetil kolindir (ACh). Parasempatik sinir sistemi dinlenme anında devreye girer. Bu evrede aktif durumdadır. Sinir-kas kavşağında kasın uyarıyı alması için ACh salınır. Salınan ACh kastaki nikotinin ile birleşerek uyarıyı aktif duruma getirecek olayları tetikler (Ca salınımını arttırmak, kastaki mitokondriyi çalıstırmak gibi) böylece kas innerve edilir (uyarılır).
Penis Glans
Penis glans; aslında erkek üreme organı olan penisin baş kısmıdır. Bu bölüm mor olup içinden idrar yolu ve meni damarı geçen penis bölgesidir. Bu bölümde penis sertleştiğinde kanın penise çıkarak penis başınında büyümesini ve kalınlaşmasını sağlar. Penisin baş kısmı ergenlikten itibaren olgunlaşır ve erkek üreme organının boyu ile hemen hemen aynı olur. Bu uzama en fazla 19 yaşına kadar sürer. En son ise erkek ergenliğini tamamladığında penis glans(yani penisin baş kısmı)penisle hemen hemen aynı boyda olup mor renktedir ve çapı ise hemen hemen 10 cm kadardır.
Perikardiyum
Perikardiyum, kalbin etrafını saran ve kalp ile birlikte ana damarların (aort, vena kava vs.) kökünü kapsayan çift duvarlı kese.
Peyer Plakları
Peyer plakları, ince bağırsakları çevreleyen lenf dokusu plaklarıdır. İnce bağırsağın ileum bölgesinde, yoğunlaşmış lenfoid yapıları şeklinde bulunan bölgelerdir. Sindirim sistemini korumak üzere özelleşmiş bağışıklık hücreleri içeren lenf düğümleridir. Bağırsak lümenindeki patojenlerin kontrol altında tutulmalarını sağlarlar.
Peyer plakları ince bağırsak immünolojisinde önemli rol oynarlar. Fetal hayatın 24. haftasında oluşmaya başlarlar. 12-14 yaşlarında en çok olarak bulunurlar ve ilerleyen yaşla birlikte azalmaya başlarlar.
Prostat
(Yunanca προστάτης prostates, terimi "protector" koruyucu muhafız anlamına olup) üriner sistem'in son kısmına yakın bölümde mesane ve uretra (dış idrar kanalı) arasına yerleşmiş kestane şekli ve büyüklüğünde bir organdır.
Prostat sadece erkeklerde bulunur, kadınlarda prostat ya da eşdeğeri bir organ yoktur.
Renal
Renal, böbrekle ilgili olan anlamına gelir.
Reseptör
Reseptör (ya da almaç), vücut içinden ve dışından gelen uyarıları almakla görevli olan duyu epiteli hücrelerinin üst kısmındaki duyu tüylerine verilen isimdir.Uyarı ve almaç tarafından alındığı zamanda uyartıya dönüşür.
Safra Kesesi
Safra kesesi, karaciğerden salgılanan safranın toplandığı, karacigerin alt kısmında bulunan torba şeklinde bir organdır. Kesenin görevi, safrayı depolayıp, yoğunlaştırmak, ve gerekli aralıklarla oniki parmak bağırsağına safra salgılamaktır.
Sağ Atrium (Sağ Kulakçık)
Kalbin sağ üst boşluğu. Superior vena kava ile baş ve kollardan, İnferior vena kava ile vücudun alt kısmından gelen de-oksijene kanın kalbe ilk giriş yeri.
Sempatik Sinir Sistemi
Sempatik sinir sistemi, vücudu gerilime hazırlar. Stresli bir durum sırasında etkindir.
Sempatik sistemle ilgili nöronlar medulla spinalisde torakal ve lumbal bölge yan boynuzlarda bulunurlar. Buradan çıkan perisinapti, efferent sempatik lifler, spinal sinirin içine katılırlar. Daha sonra birleştirici dalla paravertebrel bir ganglion olan trunkus sempatikusa geçerler. Trunkus sempatikus vertabral kanalın iki yanına yerleşmiş uzun ve zincir şeklinde üstüste dizilmiş sempatik gangionlardan oluşmuştur.
Serebrum
Serebrum ya da cerebrum ya da telensefalon beynin en büyük ve en üst kısmında bulunan merkezi sinir sistemi bölümü. Sağ ve solda bulunan hemisferler corpus kollosum ile birbirleriyle bağlantı kurar. Serebrumun en dış kısmına serebral korteks denir.
Kompleks hareketlerin organizasyonu, öğrenilen deneyimlerin hafızada saklanması, duyusal bilgilerin alınması gibi mühim görevleri vardır.
Sinovyal Sıvı
Sinovyal sıvı, sinovyum tarafından eklemi nemlendiren ve kayganlığını sağlayan sıvıdır.
Vücudumuzun, eklem kıkırdaklarını sürtünme nedeniyle aşınmaktan korumak için, kendi kendine ürettiği, Hyaluronik asit içerikli kayganlaştırma sıvısıdır. Bu sıvını yoksunluğunda, kıkırdak yüzey aşınarak Osteoartrit hastalığı oluşur.
İleri derecede osteoartritli hastaların tedavisi için, cerrahi müdahale ile suni eklem protezi takılır.
Sebotta
Alman Menşeili insan anatomisi atlası. İki cilttir: Baş, Boyun, Üst Ekstremite ve Gövde, İç Organlar, Alt Ektremite. 22.Almanca baskısını yayınlayanlar: Prof. Dr. med. R.Putz ve Prof. Dr. med. R. Pablt, Türkçe çevirisini yapan ise Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilimdalı emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Kaplan Arıncı'dır.
Soluk Borusu
Nefes borusu (soluk borusu) vücutta solunan havanın geçtiği, boru şeklinde bir organdır. Omurgalılarda trakea havanın boğazdan akciğerlere geçişini sağlarken, omurgasızlarda dışarıdaki havayı doğrudan iç dokulara ulaştırır.
Soluk borusu, gırtlağın altındadır, on iki santimetre boyundadır.(Yani çok uzun değildir.) Altıncı boyun omuru hizasında gırtlaktan başlar. Dördüncü sırt omurunda ikiye ayrılarak bronşları yapar. Arkası düz silindirik bir borudur. Arka duvarı zardan, diğer duvarları yarım halka biçiminde üst üste dizilmiş kıkırdaklar, kas ve zardan yapılıdır. Soluk borusunun içini örten mukoza hava ile gelen küçük yabancı cisimlerin dışarıya atılması için, titrek tüylü hücrelerle döşelidir .Bronşlar, soluk borusunun ikiye ayrılmasından doğanlar, soluk borusunun yapısındadırlar, yalnız kıkırdakları daha düzensizdir. Her biri bir akciğere girer, sağ bronş daha ince, daha kalın daha kısa daha diktir; sol bronş daha ince, daha uzun ve daha yataydır. Bronşlar akciğerde ince dalcıklara ayrılırlar. Akciğer, göğüs boşluğunda sağ ve solda iki tanedir. Sağ akciğer, üç sol akciğer iki lobludur. Her akciğer tabanı diyaframda olan birer yarı koni biçimindedir. Dış ve iç iki yüz bir taban bir de tepeleri vardır. Akciğere giren çıkan yapılar iç yüzün ortasından girerler. Buraya akciğer atardamarları, akciğer toplardamarları, akkar yolları ,sinirler girer ve çıkarlar. Bronşlar içi hava ile dolu alveol denen keseciklerde biterler. Bu keseciklerin duvarlarında kılcal damarlar yayılır. Plevra, akciğerin dış yüzü ile diyafrağmanın üst yüzünü arasız örten seröz bir zardır. İç ve dış iki yaprağı arasında plevra boşluğu adı altında nemli ve kaygan boşluk vardır. Böylece, akciğerin solunum sırasında şişip küçülmesi kolaylıkla sağlanmış olur.
Sternum, Göğüs kafesi kemiğidir.
Striatum
Striatum telensefalonun bir parçası, bir bazal gangliyon çekirdeği . Anatomik olarak, kaudat nukleus ve putamene birlikte striatum denir.
Sümük
Sümük, burun boşluklarından ve bronşlardan gelen yapışkan sıvı.
Talamus
Talamus diensefalonun bir parçası. Koku duyusu hariç, tüm sistemlerden gelen afferent impulslar için bir kapı olarak kabul edilir. Ayrıca amaca yönelik bilinçli davranışlardan sorumludur. Vücuda gelen çeşitli uyaranlara bir çeşit filtre görevi yapar. Bu sayede konsantrasyon sağlanabilir.
Koku hariç tüm duysal uyaranlar için ara istasyondur. Uyaranları azaltma, güçlendirme, iletmeme fonksiyonu mevcuttur, önemsiz uyaranlar filtrede azaltılırken, önemliler artırılır, bu sayede konsantrasyon mümkün olmaktadır. Serebral korteks ile duysal sistemin kontrolünde de rol alır. Ayrıca bazal gangliyonlardan ve serebellumdan gelen uyaranları motor kortekse gönderir, bu yolla istemli hareket düzenlenmesinde önemli rol oynar.
Timüs, birincil lenf organlardan biridir.
Toraks
Toraks hayvan ve insanlarda vücudun bir parçası, baş ve abdomen arasında yer alır.
Memelilerde; sternum, trokal vertebralar ve kaburgalarla ile çevrilen vücut parçası. Boyundan diyaframa karar uzanır. Kalp ve akciğer torasik kavitede yer alır. Torakal kavitede yer alan bu iç organlar, sternum ve göğüs kafesi tarafından korunur.
Toraksik Kanal
Toraksik kanal, insan anatomisinde, lenfatik sistemin önemli bölümlerinden birini oluşturur. Toraksik kanal, vücuttaki en büyük lenf damarıdır. Vücuttaki lenf sıvısının çoğunluğunu toplar ve sistemik (kan) dolaşımına akıtılır.
Ductus thoracicus olarak da anılır.
Tüy
Tüy, insan ve hayvan derisi üzerinde bulunan ince kıl. Bazı bitki ve meyvelerle bazı dokumalar üzerinde görülen ince, kısa, yumuşak ve sık uzantılar da tüy olarak adlandırılır. Tüylerin çeşitli fonksiyonları vardır.
Ulna
Ulna yani dirsek kemiği, prizmatik formdadır. Bilekten dirseğe uzanan iki kemikten, uzun olanıdır.
Uç Beyin
Uç beyin dışındaki boz madde tabakası kabuğu oluşturur.2 yarımkürede incelenir.Yarımkürelerin bir kısmı koklama düzenlemesini sürdürür.Beynin his,irade,hafıza,düşünce,zeka,yaratıcılık,hareket,yazma,öğrenme ve duyu alınması olaylarını kontrol eder.
Vagus
Nervus Vagus onuncu kranial (kafa) siniridir. çeşitli özelliklerde afferent(beyne gelen) ve efferent (beyinden giden)lifler içerir. Kafatasından çıktıktan sonra dil kökü, farinks (yutak), larinks (gırtlak), trake, özefagus (yemek borusu), kalp ve akciğer gibi torasik organlar, mide , karaciğer, bağırsaklar gibi abdominal organlara dallar verir.Efferent lifleri parasempatik etki gösterir.Yani genellikle sindirim sistemini hızlandırırken diğel sistemleri yavaşlatır. Kesilmesi veya lezyonunda (hasarında), kesinin veya lezyonun olduğu yere göre ses kısıklığı, nefes darlığı, yutma güçlüğü, öğürme refleksi kayıbı,kalp ritminde hızlanma ve düzensizleşme, solunum yolunu kontrol eden kasların felci ile ölüm görülür.
Yanak
Yanak (Latin: Bucca, Osmanlıca: Ruhsar) kulak, göz altı, burun ve çene kemiği arasında kalan etli bölümdür. İnsanda ve diğer omurgalılarda elmacık kemiği ile çene kemiği arasında bir yanal duvar görevi görür.
Yemek Borusu
Yemek borusu, yenilen gıdaların ağızdan sonraki geçiş bölgesi.
İçten dışa doğru örtü epiteli, düz kas ve bağ dokudan oluşmuştur. Boyu yaklaşık 25 cm, çapı 2 cm kadardır. Besinler yemek borusundan geçerken yemek borusu peristaltik hareketler yapar. Yemek borusunda sindirim gerçekleşmez. Besinler yemek borusundan mideye geçiş yapar. Yemek borusu ağız ve mideyi birleştirir. Besinler yemek borusundan geçerek mideye ulaşır.
Yutak
YUTAK:ağız ve burun boşluğuyla,yemek ve soluk borusunun bilrşeştiği kısımdır.Burun ya da ağız yoluyla gelen hava yutağa geçer
Âdet
Menstrüasyon, kadınlarda ve bazı diğer dişi yüksek primatlarda, rahim iç yüzeyinde oluşan damar ve dokuların kan ile birlikte vücuttan atılması işlemi. Halk arasında aybaşı olarak da bilinir. Kadınların ergenliğe erişmesinden menopoza girmelerine kadar yaklaşık 28 günde 1 tekrarlanan bu süreç, sadece gebelik süresince durur.
Menstrüasyon sadece insansılarda meydana gelir. Diğer plasentalı memeliler ise östrus olarak adlandırılan durumu yaşarlar. Östrus esnasında atılan dokular genellikle vücut tarafından absorbe edilir.
Çene
Çene, ağzın çevresinde yeralan, omurgalılarda çiğnemeyi sağlayan kemik donatımının adıdır.
Çeneyi oluşturan iki parçadan üstçene (lat. maxilla), kafatasına (lat. cranium) bağlıdır; altçene (lat. mandibula) kulağın hemen önündeki çene eklemi (lat. articulatio temporomandibulare) aracılığı ile kafatasına tutunmuştur. Çene eklemi vücutta çift taraflı çalışan tek eklemdir. Memelilerde alt çene hem aşağı yukarı, hem de iki yana hareket eder. Çeneyi kapatan kasların güçlü olmasına karşılık, açıcı kaslar hem az sayıda, hem de oldukça zayıftırlar: İnsanda ve hayvanların birçoğunda çenenin açılmasına yerçekimi yardımcı olur. Bazı yılanlarda, büyük avlar yutulurken, altçene yerinden ayrılarak aşağı inebilir.
Çizgili Kas
Çizgili kas hücresi, bir kırmızı kas hücresi tipidir. Miyozin ve aktin proteinleri içerir. Kasılma, bu moleküllerin bir biri üzerinde kaymasıyla gerçekleşir. İsteğe bağlı olarak hareket etmemizi sağlar. Sinir hücreleriyle bağlantılıdır. Çizgili kaslar, uçlarındaki krişlerle kemiklere tutunur. Kemiklerin hareketi böylece sağlanır. Bu kaslar:
1. Kol ve bacak hareketini,
2. Bel,sırt ve boyun omurlarının eğilip dönmesini,
3. Koşma,spor yapmayı sağlarlar.
Çizgili kasların özellikleri ise şunlardır:
1. Çizgili kas hücreleri, uzun ve silindir şeklinde hücrelerdir.
2. Bir kas teli boyunca birden çok çekirdek bulunur.
3. Kas hücrelerinin sınırları belirli değildir ve sitokinez (sitoplazma bölünmesi) görülmez.
4. Beynin kontrolünde, isteğimizle çalışırlar.
5. Düz kasa oranla daha hızlı kasılırlar.
6. Eklem bacaklılardaki kaslar bu tiptendir.
Östaki Borusu
Östaki borusu, orta kulak ile nazofarenksi birleştiren, atmosfer basıncı ile orta kulak içi basıncı dengeliyen yol.Cavum tympani(orta kulak boşluğu) ile pharynx(yutak) arasında yer alır. Uzunluğu yaklaşık 36 mm olup, üst 1/3 ü kemik, alt 2/3 ü kıkırdaktır. Tarifi yapan İtalyan Anotomist Bartolommeo Eustachio anısına bu isim verilmiştir.
Çok fazla ses bulunan ortamlarda kulakların zarar görmesini önlemek amacıyla ağız bir miktar açılabilir,fazla ses östaki borusundan ağza verilir. ayrıca ağızdaki aşırı basınç kulağı olumsuz etkileyebilir.Ağızdan çıkan ucu ağzın iki yanında çenenin birleştiği yerde,dilin bittiği yerdedir,oradaki boşluk rahatlıkla hissedilebilir.
Üreme Sistemi
Üreme sistemi, bir canlının üremesinde rol alan anatomik yapıların bütününe verilen bir isimdir. Bir organ sistemi olan üreme sistemi, üreme organlarını barındırır. Farklı canlılar farklı şekillerde ürerler ve bu nedenle üreme sistemleri canlıdan canlıya büyük değişiklik gösterir. Üreme sistemleri canlının üreme tipine uyum sağlayacak şekilde gelişmiştir. Erkeklerde sperm ve kadınlardaki yumurtalık ile döllenme olur ve bebek oluşur.
Üreter
Ürterler, insan anatomisinde, idrarı böbreklerden idrar torbasına taşır. Üreterler kaslı borulardır ve bu nedenle idrarı peristaltizm hareketleri ile ileri itebilirler. Yetişkinlerde, üreterler genellikle yaklaşık 25-35 cm uzunluğundadırlar.
Üst Ekstremite Kemikleri
Üst extremite kemikleri insanda, humerus (pazu kemiği), antebrachium (radius ve ulna)(dirsek kemikleri), carpal kemikler (bilek kemikleri), metacarpus (el tarak kemikleri) ve phalanx (parmak kemikleri)lardan oluşur. Evrimsel anlamda insandan evcil memeli hayvanlara doğru gidildikçe humerus, sulcus musculus brachialis denilen kıvrımı yapar. Bunun nedeni hayvanların vücut ağırlığının yaklaşık %60'ının ön extremitelere düşmesidir. Üst extremite kemiklerine kanatlılarda ayrıca os coracoides denilen kanat kemiği de eklenir.
İdrar
İdrar, insan veya hayvan böbreği tarafından üretilip idrar kesesinde biriktirilen ve üretradan vücut dışına atılan sıvıdır.
Asidik kökenli olmayan kimyasal madde ve çözeltilerini barındıran memeli canlıların vucütlarındaki suyun muhtevasındaki mineral,inorganik ve diğer maddelerin dengesini sağlamak amacıyla idrar torbasından dışarıya çoğunlukla cinsel organlarda varolan mekanizmalar yardımıyla atılan madde. İdrar oluşumu, vücutta mineral ve diğer maddelerin dengesinin sağlanmasında etkilidir. Vücutta olması gerekenden fazla olan veya vücuda zararlı olan maddeler idrar yolu ile dışarı atılır. idrar içinde erimiş ya da süspension durumunda bulunan birçok maddeyi uzaklaştıran sıvıdır.
İdrar Deliği
İdrar Deliği (dişi uretra ağzı) klitorisin hemen altında, iç dudakların önde birleştiği yerde bulunan ve idrarın dışarı boşaltılmasını sağlayan idrar deliği uretra adlı yapının son kısmını oluşturur.
İdrar Kesesi
İdrar kesesi, sidik torbası veya mesane, memelilerin anatomisinde idrarı böbreklerden atıldıktan sonra, idrar çıkarmadan önce, depolayan organdır. İdrar, idrar kesesine üreterlerce getirilir, üretra aracılığıyla atılır. idrar torbası iltihabı İdrar torbasının (mesanenin) bakteri ve virüsler tarafından iltihaplandırılması sonucu ortaya çıkan bu hastalığa, tıp dilinde sistit denir.
İki Sıralı Sarmal
İki sıralı sarmal, bir sürgün üzerinde bulunan tomurcukların karşılıklı iki hat boyunca fakat tomurcukların karşılıklı gelmeyecek şekilde yer almış olmasına verilen addır.
İkincil Lenfoid Organlar
İkincil lenfoid organlar ya da yüzeyel (periferik) veya sekonder lenfoid organlar, bağışıklık sisteminde birincil lenfoid organlarda üretilen ve olgunlaştırılan lenfositlerin kan dolaşımıyla gelip yerleştiği vücut organlarıdır. Antijen ile karşılaşma ve bağışıklık yanıtı ikincil lenfoid organlarda gerçekleşir.
Bu organlar;
* Lenf düğümleri
* Dalak
* Mukozal lenfoid organlar (MALT) larak sınıflandırılabilirler.
İlye
İlye, insanın ve bazı hayvanların kaba etlerini oluşturan yumuşak bölge. İlye bölgesi kalçanın arka kısmında yer alır; üstte ilye ibiği altta ilye kıvrımı ile sınırlıdır.
İnce Bağırsak
İnce bağırsak sindirim kanalının mide ile kalın bağırsak arasındaki kısmıdır. 5 yaşından büyük insanlarda boyu 5-6 m arasındadır. Üç kısma ayrılır: duodenum, jejunum ve ileum. Mideden gıdalar duodenuma pilor veya pilorik sfinkter diye adlandırılan bir kas ile girerler. Daha sonra ince bağırsak boyunca peristaltizm olarak adlandırılan kas kasılmaları ile hareket eder.
İnce bağırsakta besinlerin emilimleri gerçekleşir. Yağların ilk kimyasal sindirimi yapılır. İnce bağırsağa gelen safra ve pankreasöz suyu ile yağların, karbonhidratların ve proteinlerin sindirimi tamamlanır. Besinler ince bağırsakta en küçük moleküllerine kadar parçalanır. Bu moleküllerin ince bağırsaktan kan damarlarına geçmesine emilim adı verilir. İnce bağırsak, sindirim sistemimizde en çok besinlerin sindirildiği yerdir.
İnsan Beyni
İnsan beyni kraniyal sinirler ve omurilik sayesinde merkezî sinir sistemini kontrol eder, çevresel sinir sistemini yönetir ve hemen hemen insanın tüm işlevlerini düzenler. Kalp atışı, soluk alma ve sindirim gibi istemsiz eylemler, otonom sinir sistemi yoluyla farkına varmadan beyin tarafından yönetilir. [1][2] Düşünce, mantık ve soyutlama gibi daha karmaşık zihinsel eylemler ise bilinçli olarak beyin tarafından yönetilir.
Anatomik olarak beyin üçe ayrılır: ön beyin, orta beyin, ve art beyin; ön beyinde üst düzey işlevleri kontrol eden serebral korteksin çeşitli lobları bulunur, orta ve art beyin ise daha çok bilinçdışı, otonom işlevler ile ilgilidir.
Beyin oluşumu sırasında insan beyninin kütlesi vücut kütlesine göre diğer türlere nazaran artış göstermiştir. Bu süreç özellikle beynin dil ve bilinç ile ilgili olan bölümü olan neokortekste çok belirgindir. Neokorteks insan beyninin kütlesinin yaklaşık %76’sını oluşturur. Diğer hayvanlara göre çok daha büyük neokorteksi olan insan, daha ilkel türler ile benzer nöroanatomisi olmasına rağmen benzersiz zihinsel kapasiteye sahiptir. Uyaranlara karşı insanı uyaran, çevredeki olayların farkına varmasını sağlayan ve homeostazı sürdüren temel sistemler basit omurgalılar ile benzerdir. İnsan bilinci modern neokorteksin genişlemiş kapasitesi kadar beyin sapının gelişmiş yapıları üzerine de kurulmuştur.
İnsan İskeleti
İnsan iskeleti, kemiklerden oluşur ve bağlar (ligamanlar), kirişler (tendon), kaslar, kıkırdaklar ve diğer organlar tarafından desteklenir.
İnsan Vücudu
İnsan vücudu, insanın bütün fiziksel ve kimyasal organizmasından oluşan yapısıdır. Vücut, insan sağlığının maddesel parçasıdır; insan varlığının korunması ve soyun sürekliliği için birbiriyle uyarlı biçimde çalışan öğelerden oluşmuştur.
İskelet
Kemiklerden oluşmuş eklem ve bağlarla birbirine tutturulmuş,etrafı kaslarla sarılı destek yapıya İskelet denir.İskelet veya iskelet sistemi, biyolojide canlı organizmaya fiziksel destek sunan,iç organların korunmasını sağlayan,çoğunlukla minerallerdan oluşan bir organdır.İskelet organizmanın kendine özgü şeklinin oluşmasını sağlar.Sokrates 43 eserinde kemiklerden bahsetmiştir.
İç İskelet
İç iskelet, omurgalılara özgü iskelet türü.
İç iskelet, kemik, kıkırdak, zar ve eklem parçalarından oluşur. Bu sistem, omurgalı hayvanların yumuşak organlarına destek, kaslarına da bağlantı görevi görür. Omurgalıların iskeletlerinin en önemli parçası omurgadır. Omurga, tüm beyni koruyan kafatasıyla tamamlanır.
İçorgan
İçorgan: Vücudun büyük boşluklarında bulunan ( kalp, mide, akciğerler, böbrekler, karaciğer) gibi organların ortak adıdır.
Vikipedi