Gönderen Konu: İLK AY SADECE ANNE SÜTÜ  (Okunma sayısı 2457 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Gamzeli

  • _Gamzeli_
  • Admin
  • *
  • İleti: 18871
  • Rep Gücü : 2045
  • Cinsiyet: Bayan
  • Bana Sen Lazımsınn...
    • Profili Görüntüle
    • Ahmet Maranki
İLK AY SADECE ANNE SÜTÜ
« : Şubat 03, 2008, 04:04:59 ÖS »

İLK AY SADECE ANNE SÜTÜ

Sağlıklı bir toplum yaratmanın ilk adımı, öncelikle bebeklerimize sağlıklı başlangıçlar sunarak atılır.

Nedir sağlıklı başlangıçlar?...
Birincisi, bebeklerimize anne karnında sağlıklı bir süreç yaşatmaktır.
İkincisi, onları sağlıklı koşullarda dünyaya getirmektir.
Ve üçüncüsü, doğduktan sonra ne olursa olsun onları anne sütünden mahrum bırakmamaktır.

Bebekler beslenme bozukluklarından ölüyor...
Araştırmalar, ülkemizde binlerce bebeğin sırf anne sütünden doğru bir şekilde yararlanamadığı için yaşamını yitirdiğini ortaya koymaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın 2002 verilerine göre, ülkemizde canlı doğan her bin bebekten yaklaşık 38’i bir yaşına gelemeden yaşama veda etmektedir. Daha açık bir ifadeyle her yıl ülkemizde doğan yaklaşık bir buçuk milyon bebekten ortalama elli bini 1 yaşına gelemeden kaybedilmektedir. Bebeklerin ölüm nedenleri arasında beslenme bozuklukları ikinci sırada yer almaktadır. İlk bakışta bu olanaksız gibi gelebilir. Çünkü hepimizin de bildiği gibi, ülkemizde emzirme oldukça yaygın. Doğumdan sonraki ilk aylarda hemen her bebek anne sütü ile beslenmektedir. İstatistiklere göre ise, ülkemizde emzirmeye başlangıç oranı yüzde 95’in, ortalama emzirme süresi ise 12 ayın üzerindedir. Fakat yine de bebeklerimiz beslenme bozukluklarından ölebilmektedir. Neden? Uzmanlara göre bunun en önemli nedeni, ülkemizde emzirmenin yaygın ve süresinin uzun olmasına karşın, ek besinlere gerekenden çok erken ya da çok geç bir dönemde başlanmasıdır. Örneğin; bebeklerin ilk 6 ayda ‘sadece anne sütü’ almaları gerekirken bu dönemde gereksiz olduğu halde ishal riskini arttıran su ilavesi yapılabilmektedir. Ya da sindirim sistemlerinin henüz yeterli olgunluğa ulaşmadığı ilk altı aylık dönemde, onlara ek besin verilmeye başlanabilmektedir.

Her beş yılda bir gerçekleştirilen Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmalarına göre ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenen bebek oranı 1998’de yüzde 1.3 iken 2003’te yüzde 21’ e çıkmıştır.

Araştırmalar, ‘ilk altı ayda sadece anne sütü alan bebeklerin’ oranının artmış olduğunu gösterse de sonuç yine de yeterli değildir. Peki bu yanlış beslenmenin bedelini, toplum olarak nasıl ödemekteyiz?

Ne yazık ki; bebeklerimiz hala yetersiz ya da yanlış beslenmeden dolayı ölebilmektedir. Hem de bunu önlemek son derece basitken. İlk altı ay yalnızca anne sütü, daha sonra ise ek besinlerle beraber emzirmenin 2 yıla kadar sürdürülmesi... Sadece bu kadar...

İşte bu bilincin yaygınlaştırılabilmesi ve beslenme bozuklukları nedeniyle bebek ölümlerinin yaşanmaması için 1-8 Ekim arası, tüm dünyada ve ülkemizde ‘Dünya Emzirme Haftası’ olarak kutlanıyor. Ve biz, bu hafta aracılığıyla bebeklerimiz için eşi bulunmaz bir besin olan anne sütü ve emzirmenin faydalarını bir kez daha vurguluyoruz.

İlk altı ay ‘mutlaka’ ve ‘sadece’ anne sütü...
Yaşamlarının ilk altı ay içerisinde bebeklerimize sunabileceğimiz en ideal besin maddesi anne sütüdür. Bunun birçok nedeni var. Birkaçını hatırlatacak olursak...

Anne sütü içerdiği koruyucu maddelerle, bebeklerimizin mikroplara karşı ilk aşısıdır. Onları birçok hastalıktan korur, bağışıklık sistemlerinin güçlenmesine de yardım eder. Bebeklerimizin gereksinim duyduğu tüm besin maddeleri, en uygun oranda sadece anne sütünde mevcuttur. Anne sütü mikropsuzdur, her an hazırdır ve ekonomiktir... İlk altı ay boyunca bebeklerimize anne sütü vermek onlara sunabileceğimiz en değerli armağandır. Altıncı aydan sonra ek gıdalara başlanmasıyla beraber, emzirmenin iki yaşına kadar sürdürülmesi ayrı bir önem taşır. Çünkü büyüme ve gelişmelerinin çok hızlı olduğu bu iki yıllık süre zarfında onları emzirmek, sadece o andaki değil ileriki yıllardaki fiziksel ve ruhsal sağlıklarını da olumlu yönde etkiler. Onları olabildiğince uzun bir süre emzirmek, özellikle de beslenme bozukluklarının önlenmesinde önemli bir role sahiptir. Uzun süre emzirilen bebeklerin ilerde bazı hastalıklara karşı daha dirençli olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, bu bebeklerin daha zeki olduklarına dair çeşitli araştırma sonuçları da mevcuttur.
Anneler emzirerek kendi sağlıklarına da katkıda bulundukları gibi ekonomik, hijyenik, zahmetsiz bir besleme şansı da yakalarlar.

Bebekler içinse emmek, her yönüyle idealdir. Kendisi için gerekli bütün besinleri anne sütünden sağladığı gibi, annesinin sıcaklığını tensel temas yoluyla hisseder. Bu temas, bebekte güven duygusunun gelişmesini destekler. Daha doğar doğmaz, dünyaya gözlerini açtığı ilk saatlerde ve daha sonraki aylardaki kendisi için gerekli olanları, anne sütünü emerek sağlayabilir. İşte bu yüzden;
Her annenin bebeğine verebileceği en değerli armağan; anne sütüdür.


Seni sevdim gönülden, kalbimin sahibi oldun bilmeden, bu yürekte varolacaksın ebediyen, bunu bil çok seviyorum gerçekten.
Seninle doğdu bu yürek, sensin gönlüme eş, dudaklarım dudaklarındayken sanki can verdi bu yürek, senin kollarında ölmek dünyada en güzel şey olsa gerek..


Çevrimdışı Gamzeli

  • _Gamzeli_
  • Admin
  • *
  • İleti: 18871
  • Rep Gücü : 2045
  • Cinsiyet: Bayan
  • Bana Sen Lazımsınn...
    • Profili Görüntüle
    • Ahmet Maranki
Ynt: İLK AY SADECE ANNE SÜTÜ
« Yanıtla #1 : Şubat 03, 2008, 04:05:59 ÖS »
ANNE SÜTÜNÜN BEBEĞE YARARLARI

Öğretmen, öğrenciye sormuş :
-Yeni doğan çocuklar için anne sütü niçin inek sütünden daha yararlıdır?
Öğrenci hiç duraksamadan cevabı yapıştırmış :
-Anne sütü bir ke daha lezzetlidir. Ekşime mekşime yapmaz. Kedi içip bitiremez. Taşınması daha kolaydır. Üstelik ambalajı da çok nefistir!
Fıkrada esprili bir şekilde özetlendiği gibi anne sütü; hem bebek için hem de anne için mükemmeldir. Anneler emzirerek kendi sağlıklarına katkıda bulundukları gibi ekonomik, hijyenik, zahmetsiz bir besleme şansı da yakalarlar. Bebekler içinse emmek, her yönüyle idealdir. Kendisi için gerekli bütün besinleri anne sütünden sağladığı gibi, annesinin sıcaklığını tensel temas yoluyla hisseder. Daha doğar doğmaz, dünyaya gözlerini açtığı ilk saatlerde ve daha sonraki aylardaki kendisi için gerekli olanları, anne sütünü emerek sağlayabilir. İşte bu yüzden her annenin bebeğine verebileceği en değerli armağan; anne sütüdür. Bu değerli ve ideal besin kaynağının niçin bu kadar önemli olduğunu biraz daha ayrıntılı olarak aktarmak istiyoruz.Aşağıda anne sütü ile beslenmenin etkinliğini değerlendiren yaklaşık 270 çalışmanın en çarpıcı sonuçlarını bulabilirsiniz.

ANNE SÜTÜNÜN BEBEĞE YARARLARI
Anne sütü alan bebeklerin ortalama I.Q. puanları daha yüksektir: Bu konuda çok sayıda çalışma yapılmıştır ancak en yenisi Yeni Zelanda’daki araştırmadır. 1000 birey üzerinde yapılan ve bu bireylerin 18 yıllık incelenmesinden oluşan bu araştırmada, bebekliklerinde anne sütüyle beslenmiş olanların hem zeka seviyeleri hem de öğrenim hayatındaki başarıları daha yüksek bulunmuştur.
Anne sütü mamadan daha kolay hazmedilir ve içeriği daha çok kana geçer: Anne sütü içerdiği bazı enzimlerle bebeğin bu sütü daha kolay hazmetmesini sağlar. Anne sütü inek sütünden daha az protein içermesine karşın, içindeki tüm protein bebeğin dolaşımına geçer. Ayrıca içerdiği demir ve çinko elementleri, bebeklerin bağırsaklardan kana daha kolay geçer.
Anne sütünde bulunan maddeler bebeğin enfeksiyonlara karşı daha etkili korunmasına yardımcı olur ve bebeğin kendi bağışıklık sisteminin gelişimini hızlandırır.
Anne sütü mekonyumun (mekonyum=bebeğin ilk dışkısı) daha kolay çıkarılmasına yardımcı olur: Nispeten kıvamlı ve yapışkan olan ilk dışkı, annenin ilk sütü olan kolostrumun bebeğin sindirim sistemi üzerindeki etkileri sayesinde kolaylıkla, hiç zorlanmadan çıkarılmaktadır
Anne sütü ile beslenen bebekler daha iyi bir sosyal gelişim gösterirler: Yaşamın 12. ayının sonunda, mamayla beslenen bebeklerle anne sütü ile beslenen bebekler karşılaştırıldığında anne sütü ile beslenenlerde psikomotor ve sosyal gelişimin belirgin olarak daha fazla olduğu bulunmuştur.
Anne sütü aşıların etkinliğini arttırır.
Anne sütüyle beslenen bebeklerin ilk üç yılda herhangi bir nedenle ölme olasılıkları nispeten daha düşüktür.
Anne sütü bebek için doğal bir sakinleştiricidir: Anne sütündeki bazı kimyasal maddeler bebek üzerinde belirgin olarak sakinleştirici etkiler gösterirler.
Taze anne sütü asla bakteri içermez: Dahası, anne sütünün bakterilere karşı koruyucu özellikleri de vardır.
Meme emmek bebeğin duygusal bir ihtiyacını karşılar: Bebekler dokunulmaktan ve kucaklanılmaktan hoşlanırlar. Çok sayıda çalışma, kucağa alınmayan ve bedensel temastan yoksun kalan prematüre bebeklerin ölme olasılıklarının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Emzirme eylemi esnasında annesiyle yakın bedensel temasta olmak, bebeğin bu önemli ihtiyacını karşılamak açısından çok önemlidir.
Prematüre doğum yapan annelerin sütlerinin bileşimi bu bebeklerin zamanında doğan bebeklerden daha farklı olan besin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak daha farklıdır
Anne sütüyle beslenen bebeklerde görme kusurları daha az sıklıkta ortaya çıkar: Anne sütü bebeklerde görme fizyolojisinde önemli rolü olan A vitaminin en önemli kaynağıdır.
Anne sütü bebeği solunum yolu, idrar yolu, göz enfeksiyonlarından, ishalle seyreden enfeksiyonlardan, diş çürüklerinden korur.
Anne sütüyle beslenen kız çocuklarının ileride meme kanserine yakalanma riskleri nispeten daha düşüktür: Hem menopozdan önce, hem de menopoz sonrası ortaya çıkması muhtemel meme kanseri açısından, bebekliklerinde kısa bir süre de olsa anne sütü almış kız çocuklarında bu risk %25 daha düşük bulunmuştur.
Biberonla beslenen bebeklerin ileride Tip I şeker hastalığına (gençlerde görülen insülin kullanımı zorunlu şeker hastalığı) yakalanma riski daha yüksektir: İnek sütünde bulunan bazı maddelere karşı bağışıklık sisteminin ürettiği antikorlar muhtemelen Tip I diyabet gelişimini kolaylaştırmaktadırlar.
Anne sütü ile beslenmeyenlerde ileride multipl skleroz ortaya çıkma riski nispeten daha yüksektir: Her ne kadar nedeni tam olarak ortaya çıkarılmış bir hastalık olmasa da multipl skleroz, bebekliklerinde anne sütü alanlarda, almayanlara göre daha az görülmektedir.
Anne sütü ile beslenenlerde kasık fıtığı ortaya çıkma riski nispeten daha düşüktür: Bilinmeyen bir nedenle anne sütü kasık fıtıklarına karşı koruyucu bir etki göstermektedir.
Anne sütü çocuklarda ortaya çıkan juvenil (gençlik çağında ortaya çıkan) romatoid artrit hastalığı karşı koruyucudur: Anne sütü ile beslenmiş olma, riski %40 oranında azaltmaktadır.
Anne sütüyle beslenenlerde Hodgkin hastalığına yakalanma riski daha düşüktür.
Anne sütü almamış olanlarda bazı çocukluk çağı lenfoma türlerinin ortaya çıkma riski daha yüksektir.
Anne sütüyle beslenen bebeklerde egzama daha az görülür. Egzamaya karşı koruyucu etki özellikle 6 ay ve daha uzun süre anne sütü ile beslenen bebeklerde daha belirgindir.
Anne sütü ile beslenme alerjiye karşı korur ve bu koruyucu etki erişkinlik dönemine kadar sürer. Anne sütü ile bir ay ve daha uzun süreli beslenme hem gıda alerjilerine, hem de solunum yolunda ortaya çıkan alerjilere karşı koruyucudur. Hatta çalışmalar kalıtımsal olarak alerji gelişimine yatkın bireylerde bile anne sütünün koruyucu etkileri olduğunu göstermiştir.
Anne sütü ile beslenen bebeklerde reflü (mideden yemek borusuna gıda kaçağı) ve buna bağlı kusma daha az sıklıkla ortaya çıkar.
Anne sütü bebeğin astım hastalığına yakalanma riskini azaltır ve riskteki bu azalma ileri yaşlara kadar devam eder.
Anne sütü ile beslenen bebeklerde orta kulak enfeksiyonları daha az görülür.
Ani bebek ölümü sendromu biberonla beslenen bebeklerde daha sıktır.
Anne sütü bebeği bakterilerle oluşan menenjit (beyin zarı iltihaplanması) hastalığına karşı korur.

Seni sevdim gönülden, kalbimin sahibi oldun bilmeden, bu yürekte varolacaksın ebediyen, bunu bil çok seviyorum gerçekten.
Seninle doğdu bu yürek, sensin gönlüme eş, dudaklarım dudaklarındayken sanki can verdi bu yürek, senin kollarında ölmek dünyada en güzel şey olsa gerek..


Çevrimdışı Gamzeli

  • _Gamzeli_
  • Admin
  • *
  • İleti: 18871
  • Rep Gücü : 2045
  • Cinsiyet: Bayan
  • Bana Sen Lazımsınn...
    • Profili Görüntüle
    • Ahmet Maranki
Ynt: İLK AY SADECE ANNE SÜTÜ
« Yanıtla #2 : Şubat 03, 2008, 04:06:35 ÖS »
ANNE SÜTÜ VERMENİN KADIN SAĞLIĞINA YARARLARI

Kendi sağlınız için; EMZİRİN
Anne sütünün yalnızca bebekler için yararlı olduğunu düşünmeyin. Şüphesiz ki, annenin kendi sağlığı için de gerekli. Çünkü;

-Emzirme anne ile bebek arasındaki bağı güçlendirir
Emzirme annede oksitosin adı verilen hormonun salgılanmasını sağlar. Oksitosin hormonu, rahim kasılmalarının ve süt salgısının sağlanması dışında, annelik içgüdüsel davranışlarını yönlendirmeyle de ilgili bulunmuştur.

-Emziren annelerin kendilerine güvenleri ve annelikten aldıkları haz daha fazladır
Her geçen gün ve her geçen ay giderek gelişen ve büyüyen bir bebeği görmek ve bunun kendi verdiği süt sayesinde doyduğunu bilmenin verdiği bir anne için benzersiz bir duygu olsa gerek...

-Emzirme, doğum sonrası rahmin toparlanmasını hızlandırır
Emzirme sırasında salgılanan oksitosin hormonunun yardımıyla rahim gebelik öncesi büyüklüğüne (her ne kadar doğurmuş bir kadında rahim hiçbir zaman orjinal büyüklüğüne geri dönmese de) daha kolaylaşır. Bu da annenin doğum sonrası kanama riskini önemli ölçüde azaltır. Doğum sonrası emzirmeyen annelere de kanamayı azaltmak için sentetik oksitosin hormonunu veya rahmi kasılmaya sevk eden diğer bazı ilaçları daha yüksek dozlarda ve daha uzun süre kullanmak gerekebilir

-Emziren anneler daha kolay kilo verirler
Emzirme eylemi annenin günlük enerji gereksinimini yaklaşık 500 kalori arttırır. Bebeklerini tümüyle ya da kısman emzirmeyle besleyen annelerin doğum sonrası birinci ayda kalça çevresi ölçümlerini emzirmeyen annelere göre belirgin şekilde daha düşük bulunmuştur.

-Emzirme doğal bir gebelikten korunma yöntemidir
Eğer bebeğinize ek gıda vermiyorsanız emzirmenin gebelikten koruyucu özelliğinden faydalanabilirsiniz.

-Emzirmek anne için doğal bir sakinleştiricidir
Emzirmek gerçekten de hem sakinleştirici hem de uykuya dalmayı kolaylaştırıcı etkiler yaratır. Bu nedenle annelerin bebeklerini emzirirken uykuya dalmalarına sık rastlanır.

-Emziren annelerde demir eksikliğine bağlı kansızlık ortaya çıkma riski azalır
Emziren annelerde doğum sonrası kanama miktarı daha az olduğundan ve emzirmeye devam ettikleri sürece adet görme olasılıkları daha düşük olduğundan bu anneler, doğumda kaybettikleri demir depolarını daha kısa zamanda tekrar oluştururlar.

-Emziren annelerin meme kanserine yakalanma riski nispeten daha düşüktür
-Emzirme, şeker hastalığı olan annenin günlük insülin ihtiyacını azaltır.
-Emziren annelerde endometriyzis hastalığının ilerleme hızı daha düşüktür.
-Emzirmek, annenin ileride yumurtalık kanserine yakalanma riskini azaltır
-Emzirmek annenin ileride endometrium (rahim için tabakası) kanserine yakalanma riskini azaltır
-Emzirme anneyi ileride ortaya çıkacak kemik erimesinden korur
Anne sütünün özellikleri ve yararları hakkında pek çok araştırma devam ediyor. Ancak bugün elimizde olan sonuçlar bile tek başına anne sütünün öneminin anlaşılması için yeterli. İşte bu yüzden annelerin daha hamilelik döneminde kendilerini emzirmeye alıştırmaları ve doğum sonrası oluşabilecek sorunlara karşı hazırlıklı olması gerekiyor. Emzirmeye hazırım ama nelere dikkat etmeliyim diyorsanız işte sizin için derlediklerimiz…

Emzirmenin anneye pratik yararları
Annesütü her yerde ve her mekanda kullanıma hazırdır
Emziren anneler zamandan tasarruf ederler
Biberon kaynatmak, mama hazırlamak için ayrıca zaman ve enerji harcamalarına gerek yoktur.
Emziren annelerin biberon, kutu, şişe gibi yardımcı malzemeler almak için uğraşmaları gerekmez.
Emziren anneler doğa dostudur. Çünkü plastik kutular, biberonlar… doğada geri dönüşümü olan maddeler değildir.
Emziren annelerin temiz su bulma sorunu yoktur. Kullanılan suda kurşun ve alüminyum gibi bebeğin sağlığına zarar verecek maddelerin olmamasına dikkat etmek gerekmez.
Seni sevdim gönülden, kalbimin sahibi oldun bilmeden, bu yürekte varolacaksın ebediyen, bunu bil çok seviyorum gerçekten.
Seninle doğdu bu yürek, sensin gönlüme eş, dudaklarım dudaklarındayken sanki can verdi bu yürek, senin kollarında ölmek dünyada en güzel şey olsa gerek..


Çevrimdışı Gamzeli

  • _Gamzeli_
  • Admin
  • *
  • İleti: 18871
  • Rep Gücü : 2045
  • Cinsiyet: Bayan
  • Bana Sen Lazımsınn...
    • Profili Görüntüle
    • Ahmet Maranki
Ynt: İLK AY SADECE ANNE SÜTÜ
« Yanıtla #3 : Şubat 03, 2008, 04:07:38 ÖS »
EMZİRME HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER

Emzirme saatlerinin ayarlanması
Emzirmenin etkili bir şekilde başlayıp sürdürülmesi için en ideal ve doğal olan yöntem; doğumdan hemen sonra bebeğin çıplak olarak annenin çıplak göğsüne konarak tensel temasın sağlanması ve emmeye hazır olduğunu belli eder etmez emzirilmesidir. Bu mümkün değilse en geç 1 saat içinde anne göğsüne konarak aynı şekilde emzirilmesi sağlanmalıdır. Çünkü bebeğin emmeye en istekli olduğu ilk 1 saat geçirilirse bebek uzunca bir süre isteksizlik duyar ve ilk emzirme çok gecikebilir. Bazı bebekler daha çabuk hazmettiklerinden daha sık, bazıları da yavaş hazmettiklerinden daha aralıklı beslenme gereksinimi duyabilirler. Fakat hangisi olursa olsun bebekler istediklerinden fazlasını ya da azını emmezler.

Anne sütü çabuk hazmedildiğinden özellikle ilk haftalarda bebekler sıkça ve düzensiz olarak beslenmek isterler. Bu yüzden bebeğinizin düzensiz de olsa emme isteğini reddetmemelisiniz. Ancak bazı bebeklerde birkaç hafta sonra emme isteği daha düzenli aralıklar halini alır. İlk iki haftanın ardından bebekler genellikle 2-3 saat ara ile emmeye ihtiyaç duyarlar. Ancak bazı bebeklerde bu aralık daha kısa olabilir. Özellikle ilk aylarda emme saatlerinin mekanik olmadığını aklınızda bulundurmalı ve bebeğiniz istedikçe emzirmelisiniz.

Emzirmeye hazırlık
Bebeği emzirme kararı alındıysa; bu işin her şeyden önce sabır, direnme ve irade gerektirdiğini unutmamak gerekir. Çünkü, bebeği tam anlamıyla doyurmaya yetecek sütün, memelerden gelmesi bazen belli bir süre alabilir.
• Anne sütünün gelme süresi kadından kadına değişebilir.
• Doğum sonrasında asıl sütün gelmesinden önce memeden ‘kolostrum’ (ağız sütü) olarak adlandırılan kıvamlı, koyu, sarı renkte, az yağlı, bol proteinli ve antikorlu bir sıvı gelir. Bu sıvının yüksek besleyici niteliği ve antikor açısından zengin bir yapısı vardır.
• Başlangıçtaki ağız sütü bebek için yeterlidir. Sonraki günlerde emzirme belli bir düzene girince annenin memelerinden süt gelişi fazlalaşır.
• Anne emzirirken önce bir memesindeki sütün boşalmasını sağlamalıdır. Eğer bebek doymadıysa diğer memeye geçmelidir.
• İlk günler emzirme süresi, her meme için 10 dakikadır. Daha sonraları emzirmeler 15 ile 25’şer dakika sürecektir. İlk günlerde bebek, her emzirme seansında 10 gram kadar içerken on aylık bebeğin içtiği miktar yaklaşık 100 gramdır. Emzirme süresinin uzaması da bundandır ve gayet normaldir.

Emzirirken dikkat edilmesi gerekenler
Anne ile bebek arasında kurulan duygusal bağın bebeğin sağlıklı gelişimine katkısı sanıldığından çok daha fazladır. Emzirme seansları bu konuda önemli bir rol oynar. Çünkü meme emme anları bebeğin gevşediği, kendisini güvende hissettiği, zevk aldığı, annesi ile sıkı bir duygusal bağ kurduğu özel anlardır. Emzirme anlarının her yönüyle doyurucu olabilmesi ise emzirme tekniklerinin ne kadar bilindiğine ve uygulandığına bağlıdır.

• Öncelikle ilk emzirme seanslarının sakin bir yerde yapılmasına dikkat etmek gerekir. Daha sonra anne ve bebek alıştığında emzirme rahat edilebilecek herhangi bir yerde yapılabilir.
• Emzirmeye başlamadan önce, eller iyice yıkanmalı; göğüsler de dahil her şey tertemiz olmalıdır.
• Anne, rahat bir şekilde emzirmelidir. Özellikle sırtını yaslayacağı, emzirirken bebeği yatırdığı kolunun destek alacağı bir koltuk tercih edilmelidir. Annenin rahat etmesi çok önemlidir. Çünkü, anne iyi yerleşmemişse aşırı yorulur ve yorgunluğun nedenini emzirme zannederek bir an önce bitmesi için sabırsızlanır. Bu da her emzirme seansının bir külfet ve eziyet haline dönüşmesine yol açar.
• Oturarak emzirmek için ideal olan pozisyon, rahat bir koltuk ya da sandalyeye sırtın dayanarak oturulmasıdır. Bu şekilde bebeğin başı annenin dirseğinin iç tarafına, yüzü ise anne eğilmeden memenin hemen yanı başına rahatça gelebilecektir. Koltuk ya da sandalyenin kol dayama yerlerinin olması oldukça faydalıdır. Eğer yoksa (veya tam rahat edilemiyorsa) dirseğin dayanması için yan taraflara yastık yerleştirilebilir. Ayrıca gerektiğinde ön tarafta ayakların üzerine koyulabileceği alçak, küçük bir tabure bulundurulabilir.
• Emzirme anında bebek annenin kolu tarafından aynı düzlemde tutulmalı ve annenin kolunun iç yüzeyine başı ve gövdesi gelecek şekilde uzanmalıdır. Bebeğin sadece başı değil, tüm vücudu anneye dönük ve yakın tutulmalıdır.
• Bebek annenin göğsüne yakın olduğunda içgüdüsel olarak memeye yönelir. Ancak ilk zamanlarda meme ucunu kendiliğinden ağzına alamaz. Bunun için yardıma ihtiyacı olabilir. Bu noktada anne, meme başını bebeğin yanağına dokundurarak emme arama refleksini uyarmalı, bebeğin kendisinin meme başını bulmasını, tüm meme ucunu ve etrafındaki kahverengi kısmın tamamını ağzına alması sağlamalıdır.
• Anne gerekirse serbest olan elinin baş ve işaret parmağı üstte meme başını çevreleyen kahverengi kısmın kenarında diğer üç parmağı ise bu bölümün altında olacak şekilde tutarak memesini destekleyebilir ve ancak sıkı sıkı bastırmamalı ve makas hareketi yapmamalıdır.Çünkü sıkı bastırma ve memeyi makaslama, süt kanallarının akışını zorlaştırabilir.
• Bebeğin emmesinin etkili olup olmadığını şakak ve kulağından anlamak mümkündür. Etkili emmede, bebeğin şakağı ve kulağı oynar. Çektiği sütü yutması ise memeyi her bir iki çekişinin ardından olur.
• Emzirmenin başında, bebek açtır ve çok güçlü emer. Sonra doymaya başlar ve yavaşlar. En sonunda ise tatmin olduğundan dolayı uyuya kalır ya da kendisi emmeyi bırakabilir.
• Bebek düzgün yerleştiyse, emzirmenin anneye acı vermemesi gerekir; belki başlangıçta göğüslerde hafif bir batma olabilir fakat bu his bir iki çekişten sonra geçer. Eğer devam ederse bebeğin ağzından meme ucu geri çekilip düzgün olarak tekrar bebeğin ağzına yerleştirilmelidir.
• Bebeğin her emzirmeden sonra gazını çıkarması sağlanmalıdır.
• Emzirdikten sonra, meme uçları temiz bir mendil ile kurutulmalıdır. Emzirilmediği zamanlarda da memelerden süt geliyorsa, meme uçlarına göğüs pedi koyulmalı ve bunlar nemlendikçe de değiştirilmelidir.

Seni sevdim gönülden, kalbimin sahibi oldun bilmeden, bu yürekte varolacaksın ebediyen, bunu bil çok seviyorum gerçekten.
Seninle doğdu bu yürek, sensin gönlüme eş, dudaklarım dudaklarındayken sanki can verdi bu yürek, senin kollarında ölmek dünyada en güzel şey olsa gerek..