Gönderen Konu: kadın çeşitleri....  (Okunma sayısı 969 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Gamzeli

  • _Gamzeli_
  • Admin
  • *
  • İleti: 18871
  • Rep Gücü : 2045
  • Cinsiyet: Bayan
  • Bana Sen Lazımsınn...
    • Profili Görüntüle
    • Ahmet Maranki
kadın çeşitleri....
« : Mart 16, 2008, 10:35:37 ÖS »

Erkekler hep şundan şikayet eder; "Kadınları anlayamıyorum!" İşte onları tanımakta ve anlamakta sizlere yardımcı olacak bir klavuz... Hangi kadın size uyuyor? "Ak kadın" mı "Pak Kadın" mı.... Yoksa siz bugüne kadar hep "Yak Kadın"ı mı aramışsızın?... Kadınlar çiçek olmasına çiçektir ama, onları biraz daha detaylandırmakta fayda var...

AK KADIN

Evi siler süpürür durur. Camlar, kapılar, duvarlar ppırıl pırıldır. Bal dök yala, ama işte o kada. Başka bir şey arama... Kapıda "Kirli ayaklarınla girme. Daha yeni temizledim, sakın kirleteyim deme. Usandım şu evin kirinden pasından" diye bağırır. Kocası azıcık itiraz edecek olsa, "Başkaları gibi eve temizlikçi kadın almıyorum, gene de yaranamıyorum" diye sızlanır.

PAK KADIN

İkide bir banyo yapar, çamaşır yıkar. Kocasına, "Kirli elbiselerinle oraya oturma. Eve girer girmez banyoya! Şu pis şeyleri çıkar da gir yatağa" diye çıkışır. Yatakta adama, "Akşama kadar çamaşır, ütü beni yordu. Şimdi seninle ugraşamam" diye sırtını döner. Ona göre, sadece yıkamak, ütülemek hüner...

LAK LAK KADIN

Uyanır uyanmaz hemen başlar mesaiye. Yan komşuya günaydın demeye gider, oradan alt kata damlar. Akşama dek yüz kapının ipini çeker. Ayaklı gazetedir. Çene çalmayı çok sever. Lak lak etmekten yemek yapmayı unutur. Kocasını, "Bu akşam da peynir, ekmek, zeytin falan yiyiverelim. Üstüne de mis gibi çayları içtik mi ohhhh!" diye avutur. Adam, "Her akşam böyle diyorsun. Midem sulu yemeğe hasret kaldı be!" diye diklenmeye kalkarsa, " Bunu da bulamayanlar var, şükret haline" der, yani zeytin yağı gibi üste çıkar ve onu susturur.

YAK KADIN

İçi seni yakar, dışı beni. Süslenir, püslenir, alımı çalımıyla erkeklerin gönlünü yakar. Aynanın önünde onu mu giysem bunu mu.. derken ocaktaki yemeği yakar. Bütün parasını giyime kuşama harcar. Böylelerine "süs biberi" derler, "Adamcağızın başını yaktı" diye eleştirirler. Bir sigara yakar, vitrinlere bakar. Ocağı açık bıraktığını unutur, dükkan dükkan gezerken evi bile yakar!...

BAK KADIN

Evdeki kiri, tozu görmez ama sokaktan kimler gelip geciyor, komşulara kimler girip çıkıyor, hepsini görür. Bir gürültü duysa bakmak içcin hemen koşar. Televizyon ekranına, vitrinlere bakmaya bayılır. Bir eve gittiğgi zaman kadının giydiği giysilerden, evdeki eşyalara kadar her şeye bakar, yorum yapar. Tabi ikide birde aynaya bakar kendini inceler.

TAK KADIN

Mücevheri pek sever. Kolarına bilezikler, boynuna kolyeler, kulağına küpeler takar. Aklı fikri altın gümüş takılardadır. Birini çıkarır öbürünü takar. Bazen de üçünü beşini bir arada takar. Eve gelinceye dek peşine erkekleri takar, ama kendisi kimseyi takmaz. Kuyumcularla senli benlidir. Kocasının boynuna bir halka takar peşinden sürükler durur...

SOKAK KADIN

Gözü hep dışardadır. Gezmeyi çok sever. Sabah evden bir çıkar sokak sokak dolaşır, turistik sosyetik yerlere gider. Sokakta tanıştığı insanlarla hemen kaynaşır. Eve girmeyi canı istemez. Orada bile pencereden sokağa bakar durur. Güzel havalarda parklarda, sokak kapısının önünde oturur. Bıraksalar sokakta yatar. Böylelerini ya koca kendisini, ya da kendisi kocasının başından atar. Bu tür kadınlara halk arasinda "sokak süpürgesi" derler.

ATAK KADIN

Erkeklerin kadınları ezdiği inancındadır. İkide bir de onlara çatar, "Bizi köle gibi kullanıyorsunuz" diye suçlar, oysa kendisi kocasının parasını yer, vaktini kadın derneklerinde, toplantıarda, panellerde geçirir, evine hiç bakmaz. Kocası biraz söylenecek olsa, "Zaten siz erkekler hep böylesiniz. Bizleri eve zincirlerle bağlamak istersiniz" der, ondan bir hediye almadan barışmaz.

BATAK KADIN

Ali'nin külahını Veli'ye, Veli'nin külahını Aliye giydirir. Erkek gibidir veresiye alış veriş eder. Borç takmadığı esnaf yoktur. Yakalanacağını anlayınca mekan degiştirir. Makyajıyla erkeklerin akıllarını başlarından alır, " Buyrun efendim. Dükkan sizin. Ne isterseniz alın. Para önemli değil" dedirtir. Koca taksit ödemekten illallah eder. Karısınaa biraz yaklacacak olsa "Dur ne yapiyorsunn? makyajimi bozacaksin" sacina el atsa, "Aman saçımı bozacaksın. İkide bir de kuaför parası veremem, zaten borcum var kendisine" yanıtını alır.

HAK KADIN

Hem dışarıda hem evde calışır. İşten gelir gelmez dış kıyafetini çıkarmaya vakit bulamadan mutfağa girer, yemeğe, bulaşığa el atar. Salatayı yapar, sofrayı kurar, kocasının önüne koyar, akşam da onun gönlünü yapmaya çalışır Cumartesi pazarın keyfini çıkaramaz. Tatil yapamaz. Evi temizler, çamaşır yıkar, her tarafi siler süpürür, çocuğa bakar ama genede kimseye yaranamaz. Kocası kendisini soğuklukla suçlar, hısım akraba, hiç bizi arayıp sormuyorsun der. Konu komşu burnu büyük, kimseyi beğenmiyor diye dedikodu eder. Tam bir oh çekip oturduğu sırada kocası bir bardak su ister. "Kalk kendin al" dese suç olur.


Seni sevdim gönülden, kalbimin sahibi oldun bilmeden, bu yürekte varolacaksın ebediyen, bunu bil çok seviyorum gerçekten.
Seninle doğdu bu yürek, sensin gönlüme eş, dudaklarım dudaklarındayken sanki can verdi bu yürek, senin kollarında ölmek dünyada en güzel şey olsa gerek..