Kadın yeri deyip duruyoruz. Televizyonlarda, radyolarda bu konuları işleyen programlar, gazetelerde dergilerde yazılar var.
Kadının yeri neresi?
Önce bebek, sonra çocuk, sonra genç kız ve sonunda kadınlık ünvanını alan bizler.
Bebeklik ve çocukluğumuzda mecburen anne yanıdır yerimiz.
Genç kızlıkta baba evdir. Baba yanıdır.
Evleniriz koca yanı olur, koca evi olur. Evlenirken söylenir bu söz “ Bu evden gelinlikle çıktın kefenle dönersin”… Yerimiz bir anda ya koca evi olur ya mezar.
Seçilmiştir her zaman yerimiz.
Dayanırız, çabalarız, her türlü zorluğa göğüs gereriz.
Dayanabilenlerimiz evliliklerini devam ettirirler. Çocuğum için der, onlar için yaşıyorum der ve sabreder. Sonrasında ise yaş kemale erer yaşlanıp gideriz.
Ya sürdüremeyenler…
Ya dayanamayanlar…
Ayrılma kararı verenler…
Ayrılanların yeri baba evimidir?
Kefenimizle yattığımız mezarmıdır?
Kendimize ait bir hayatmıdır?
Kurulu saat gibiyiz.
Birileri bizi hep kurup duruyorlar.
Kadın olmak zor iş.
Kadın olmak cesaret işi.
Kadın olmak sabır işi.
Kadın olmak , yerimizi belirleme sanatı.
Kadının yeri? Sizce neresi?