Bayramın 2. günü. Yağmurlu bir İstanbul sabahı, kahvaltı için ekmek alma bana düşmüştüm. Montumu şemsiyemi aldım yolu koyuldum. Fırından ekmeğimi aldıktan sonra, aklımdaki işi yapmanın sevinci ve heyecanı ile evime doğru hızlı hızlı dönerken, biran da karşıma bitiveren bir araba bana doğru hızlı bir şekilde gelmekteydi. Zaten şiddetini arttıran yağmurla bocalarken bu araba nereden çıkmıştı? Yoksa yoksaaa... Evet düşüncelerim bu arabanın yanımdan geçerken yerdeki suyu yerden alıp üzerime fırlatacağını söylüyordu ve arabanın da hızını gördükden sonra adım kadar emindim. Artık yağmuru bırakıp kendimi arabadan korumalıydım. Ve hızlı bir hareketle şemsiyeyi arabaya karşı siper şeklinde kullanmaya karar verdim. Artık yağmur önemsizdi. Varsa yoksa arabaydı. Adam benim o şekilde bir harekette bulunduğumu görünce bir an da hız kesti ve yanımdan yavaş bir şekilde geçti. Derdimi sıkıntımı ve kaygımı anlamış olmalıydı. İnsanlara hareket dili ile birşeyler anlatmak gerçekten çok güzeldi
( Olay bu sabah başımdan geçti. tamamen gerçektir. Biraz edebi bi şekilde yazdım. Gerçekten bende yetenek varmış yaaa
)