Büyük bir tabu daha yıkıldı. Çiftler artık evlenmeden birlikte yaşıyor...
Çok değil aşağı yukarı 20 yıl öncesine kadar bir tabu olan birlikte yaşamak, artık birçok genç çiftin tercihi haline geldi.
Çiftler evlenmeden önce aynı evi paylaşma fikrine artık sıcak bakıyorlar. Ancak, birlikte yaşama kararı, sinemaya gitmek ya da tatile çıkmak kadar kolay alınabilecek bir karar değil. Bu önemli paylaşıma adım atmadan önce çiftlerin etraflıca düşünmesi gerekiyor. Zira birlikte yaşamaya başladıktan bir süre sonra, güzel hayallerle süslü bu girişim hüsranla sonlanabiliyor.
Öncelikle çiftlerin birlikte yaşamanın sadece aynı yatağı paylaşmaktan ibaret olmadığını bilmeleri gerekiyor. Faturalar, kira, temizlik vb. derken aşkınızın, bir sorumluluklar girdabı içinde yitip gitme riski artacaktır.
İki sevgilinin birlikte yaşaması iki arkadaşın birlikte yaşamasından farklıdır. Normal bir arkadaşınızla birlikte yaşarken ona karşı eve saat kaçta geleceğiniz konusunda belki sorumlu değilsinizdir, ama sevgilinizle yaşıyorsanız işler değişir, sorumluluklarınız artar. Öncelikle karar vermeniz gereken böyle bir sorumluluğu kaldırıp kaldıramayacağınızdır.
Eğer ki çocuklarınız varsa birlikte yaşama fikri hiç cazip değildir. Zira, ayrılıkla biten birlikteliklerde, çocuklar en az boşanmada olduğu kadar olumsuz etkilenir. Ayrıca araştırmalar, annesinin erkek arkadaşıyla yaşayan çocukların fiziksel şiddet ya da cinsel tacize maruz kalma riskinin oldukça yüksek olduğunu gösteriyor.
Sevgilinizin evine taşınsanız bile, birlikte yaşamanın iyi bir fikir olmadığına karar verirseniz dönecek bir eviniz olmalı. Bu yüzden en azından ilk zamanlar, diğerinin evine taşınan kişinin evini boşaltmaması önemli.
Son bir öneri birlikte yaşamaya başlamadan önce iki kez düşünün. Evlenmeden önce birlikte yaşamanın, evliliği olumlu etkileyeceğine dair hiçbir kanıtın olmaması da kararınızda etkili olabilir.