Gönderen Konu: Kariyer mi, Annelik mi?  (Okunma sayısı 1255 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Gamzeli

  • _Gamzeli_
  • Admin
  • *
  • İleti: 18871
  • Rep Gücü : 2045
  • Cinsiyet: Bayan
  • Bana Sen Lazımsınn...
    • Profili Görüntüle
    • Ahmet Maranki
Kariyer mi, Annelik mi?
« : Aralık 29, 2008, 11:28:04 ÖS »

Kariyer mi, Annelik mi?


Günümüz çalışan kadınının en çok karar vermekte zorlandığı konulardan biri annelik.. daha doğrusu doğumdan sonra çalışmak mı çalışmamak mı. Hele bu sıkıntılı kriz döneminde, Ailenin iki kişi çalışsa bile geçinmekte zorlandığı bir dönemde, bu konu anne adaylarına çok sıkıntılı ve zor bir dönem yaşatıyor.
çocuk bakmak, yetiştirmek hiç birimize öğretilmeyen yeni bir uğraş. üstelik hiç bir ailenin çocuğu, hatta aynı ailenin farklı yaşlardaki çocukları bile, birbirine benzemiyor. Sürekli yaşanan bir kriz dönemi denilebilir. Her zaman bir sorun ve o soruna uygun bir çözüm üretme dönemi. Herkesin şartları, çocuklarının huyları ve ailenin gereksindiği maddi ve manevi ihtiyaçları değişik olduğu için, herkese uygun bir çözüm yok gibi.
Her Aile kendi çözümünü üretmeli, Yasal olarak, bebek doğduktan sonra annenin 40 Gün izni var. Bu süreden sonra, işe başladığı takdirde, her gün 1,5-2 Saat kadar süt izni alabilir. Bazı anneler, bu izinlerini birleştirip bir ay daha izin kullanabiliyorlar. Devlet dairelerinde ve bazı özel şirketlerde, anneler 6 ay kadar ücretsiz izin de kullanabiliyorlar. Sorun, bebeğin kaç yaşından itibaren, gün içinde annesinden bağımsız yaşamaya başlayabileceği.
Bebek yetiştirmede en önemli şey;bebeğin annesiyle babasıyla geçirdiği zaman değil, bu zamanın nasıl geçirildiği.. Yani, anne isterse bebek 3-4 yaşına gelinceye kadar onunla sürekli beraber olsun. Bir başka anne de işinden döndükten sonra 2 Saatini bebeğine ayırıyor. ikinci annenin de çocuğuyla Sağlıklı bir ilişki kurması mümkün; bunun yanında sürekli çocuğuyla beraber olan anne ile çocuğu arasında bu kadar iyi bir bağ oluşmayabilir. Bu demek değil ki bütün anneler çalışsın. önemli olan, sizin bebeğinize ne kadar ilgi gösterdiğiniz, onun ihtiyaçlarının ne kadarını karşıladığınız, onun fiziksel, duygusal ve zeka gelişimi için ne kadar çaba harcadığınız.
çalışmaya alışmamış anneler evde oturup çocuklarına bakmaya başladıkları zaman, bu hayat şartına uymakta zorlanabiliyorlar. Doğum sonrası Depresyon dediğimiz bir şey var
Bu dönemi çalışan veya çalışmayan her anne yaşayabilir. Fakat, çalışıp ta doğumdan sonra ev kadını olan anneler bir de bu durumun depresyon olarak yaşıyorlar. Harekete alışıklar. Belki, işlerinde sorumluluk almaya, kişileri ve olayları yönetmeye alışıklar. Bu tarz bir yaşam değiştiğinde, anneler doğal olarak sıkıntı duymakta haklılar. Böyle bir dönemden geçen anne ile çocuğu arasındaki ilişki ne kadar sağlıklı olabilir? Hatta, bazen anneler, evde oturmalarının sorumlusu olarak çocuklarını bile görebilirler, için için onlara kızabilirler.
Bu durum, çocuk yetiştirmek için sağlıklı bir durum değil. Kendilerini iyi hissetmeyen ya da kendilerinde daha önce olmayan bazı alışkanlıkların, mesela fazla temizlik gibi, ortaya çıktığını farkeden annelere tavsiyemiz bir danışmana veya psikoloğa görünmeleri


Seni sevdim gönülden, kalbimin sahibi oldun bilmeden, bu yürekte varolacaksın ebediyen, bunu bil çok seviyorum gerçekten.
Seninle doğdu bu yürek, sensin gönlüme eş, dudaklarım dudaklarındayken sanki can verdi bu yürek, senin kollarında ölmek dünyada en güzel şey olsa gerek..